«Red Riding Hood»

-3-

Gözlerini açtığı andan itibaren kokuların daha net ve daha acı verici olmasıyla yüzleşti. Komodininde duran saat 03.00'ı gösteriyordu. Kendisini hızla mutfağa attı ve eline geçen ilk kan torbasını içmeye başladı. Gerçekten acıkmıştı. Kan torbası bittiği zaman kenara fırlattı ve başka bir tanesini açtı, merdivenlerden inen biri olduğunun farkındaydı ancak açlık duygusu önde geliyordu. İkinci torbayı da bitirdikten sonra, boş kan torbalarını çöpe attı.

"Rose?"

Sesin sahibine baktığında, yüzünde ki şok ifadesini okuyabiliyordu.

"Stefan..."

İkisi birbirlerine baktıktan sonra, Stefan, Rosalie'ye sarıldı. Rosalie açlığının bitmemesinin etkisi ile kendisini sıkıyordu.

"Ne kadar kötü?"

"12 kişiyi vahşice öldürebilirim."

"En azından 13 değil."

Kızıl kız hafifçe güldükten sonra, hissettiği enerji ile hızla Stefan'dan ayrıldı ve elini masaya doğru uzattı. Elinden çıkan mor bir büyü masayı paramparça ederken, derin bir nefes aldı. Aşağı ilk Damon, onun ardından Caroline inerken, Lilith onlara baktı ;

"Umarım kökenleri bu saatte rahatsız etmek sorun çıkarmaz."

Caroline hızla yukarı çıktı ve telefonunu aldı, normalde bir şeyler için birilerinden yardım almak pek huyu değildi, kendisi halletmeyi severdi ancak bu konuyla alakalı hiçbir bilgisi yoktu. Lilith bir cadıydı, ona güçlerini kontrol etmeyi öğretemezdi. Tanıdık isimde elini bir süre gezdirdikten sonra aramayı yaptı.

"Merhaba aşkım, beni rüyanda mı gördün yoksa?"

"Şu an bunu söylediğime inanamıyorum ama keşke rüyamda görseydim."

"Ne oluyor Caroline?"

Klaus'un sesi ciddileşirken, Caroline derin bir nefes alarak konuştu ;

"Konu Lilith. Kontrolü sağlamakta zorlanıyor. Vampir tarafı için biz yardımcı olabiliriz-"

"Ancak cadı tarafı için Hazel'e ihtiyacınız var."

"Aynen öyle."

"10 dakikaya oradayız aşkım."

Aşağıdan bir şeylerin kırılma sesi geldiği zaman hızla telefonu kapatarak aşağı indi, bu evin bir günde bu kadar değişmesi şaşırtıcı gelmiyordu ona, sonuçta ev doğaüstü varlıklarla doluydu. Kırılan şeyin tezgahta duran bardaklar olduğunu gördüğü zaman iç çekti. Gözleri ile Damon'ı bulduğu zaman hızla oraya ilerledi. Adamın omzuna dokunduğu zaman kendisine dönen yüzde çaresizliği okuyabiliyordu. Damon Salvatore, Lilith'e cidden değer veriyordu. Lilith onlardan biraz uzakta duvarın dibine çökmüş, ona yaklaşmaya çalışan Stefan'a uzaklaşmasını söylüyordu. Sarışın vampir, Damon'ın yüzüne anlayışla baktı ve omzunu sıvazladı.

"Onun için endişeleniyorum."

"O bunu halledebilecek biri Damon."

Lilith, kendini daha da duvara yapıştırdı, kafasının içinde dönüp duran sesler vardı. Kimse bir şey yapamadan öylece bekliyordu, bir süre tek yaptıkları bu oldu. Çalan kapıyla, Caroline hızla oraya ilerledi. Kapıyı açtığı zaman Klaus'un gülümseyen yüzüyle karşılaştı, hiçbir tepki vermeden kenara çekildi ve içeri geçmeleri için yer verdi. Tüm aile içeri girerken, neden hepsinin geldiğini düşündü, bu onun için sıkıntı değildi ancak sadece Klaus ve Hazel'in geleceğini düşünmüştü. Hızla kapıyı kapatıp içeri geçtiğinde, Hazel'in, Lilith'e yaklaştığını gördü

"Hey... Tamam sakin ol. Böyle kontrol kayıpları olabilir, gayet normal."

"Kafamın içinde sesler duyuyorum, bu da normal mi?"

Hazel duraksadı, kehanette geçen lanet bu olsa gerekti. Kızın yanına çöktü ve omuzlarından tuttu.

"Sakin ol. Zor olduğunu tahmin edebiliyorum ama dayanmak zorundasın."

Kızıl kız kafasındaki seslerin çoğalmasıyla acı içinde kafasını geriye attı, gözlerini sıktı.

"Uzaklaşın..."

Kimse kızın ne dediğini kavrayamadığı zaman kız bağırdı ;

"UZAKLAŞIN!"

Herkes kenara çekilirken kız çığlık attı, ellerinden çıkan büyüler eve hasarlar verirken, kafasındaki sesler kesildi. Tüm bunlar bittiğinde duvardan destek alarak ayağa kalktı. Herkes ona şok içinde bakıyordu, yorgun gözlerle onlara baktı.

"Bu benim lanetim mi?"

Herkes ona anlamaz bakışlar atarken, Hazel yanına yaklaştı ellerini omuzlarına koydu ve konuştu ;

"Lanetin senin hayatını zorlaştıracak olsa da, bunu kabul etmelisin. Lanetinle tek bir bütün olursan her şey kolaylaşır."

Lilith gülümsedi.

"Senin yanında olacağız, güçlerini ve vampirliği sana öğreteceğiz."

Asil köken öne çıktı ;

"O zaman... Başlayalım mı?"
___________________________________________

"Ders bir ; İnsanların olduğu ortamlarda çok fazla bulunacaksın, kendini kontrol etmeyi öğrenmen gerekiyor."

O sırada Klaus, boğazından kan akan bir adamla içeriye girdi. Adam tepki vermiyordu, etki altına alınmış olmalıydı. Adamı, Lilith ile aralarında beş santim kadar bir mesafe olacak şekilde bıraktı.

"Dayanabilir misin?"

Kızıl kız dudağını ısırdı, dayanabilir miydi? Gözlerini kapattı, duyularına odaklanmamaya çalıştı. Dudağında bir ıslaklık hissettiği zaman, fazla ısırdığı için kanadığının farkına vardı.

"Kesin şunu, hiçbir işe yaramayacak, sadece ona işkence ediyorsunuz."

Damon konuştuğu zaman, Lilith ister istemez hırslandı, derin bir nefes aldı ve kendini sıkmaya devam etti. Tam adamın boynuna atlayacağı sırada birinin kollarından tutup onu geri çekmesiyle adam kurtulmuş oldu. Klaus, adamın kalbini söktü ve bedenini kenara fırlattı. Caroline ona onaylamaz bir bakış attığında konuştu ;

"Zaten ölecekti aşkım, ben sadece biraz hızlandırdım."

Hazel, ikilinin tartışmasına güldü ve Lilith'e baktı. Eğer Elijah onu tutmasaydı şu an pişman olacağı bir şey yapmış olacaktı. Bu yol doğru değildi, ona işkence etmeden de vampir yönlerini kontrol etmeyi öğretmenin bir yolu olmalıydı.

"Öyle bir yol var diyemeyiz."

"Ne?"

Kol Mikaelson hafifçe güldü ;

"Bu onun doğasında var, öldürmek. Eğer bunu kontrol etmek istiyorsa acı çekmek zorunda."

"Bu komik veya bu kadar rahat anlatılabilecek bir şey değil, aptal."

Hazel, oldum olası Kol'a karşı soğuktu, bir şey onu bu yönde itiyordu. Ya çok benzediklerinden, ya da çok zıt olduklarından dolayı...

"Sakin ol."

Elijah Mikaelson'ın sakin sesi kulağına ulaşırken, Lilith derin bir nefes aldı ;

"Teşekkür ederim."

"Ne için?"

"Aslında tüm ailenize teşekkür ederim. Siz olmasanız avcılar sadece beni öldürmekle kalmazdı. Ek olarak o avcının kalbini söktüğün ve az önce beni durdurduğun için de teşekkür ederim."

"Önemli değil, Damon ve Stefan da hareketlendi ancak en yakın olan bendim."

Lilith kısaca gülümseyip, Hazel'in karşısına geçti.

"Sanırım cadı tarafımı keşfetmek daha kolay olacak."