Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
bir düşü düşle, işte sahne. bana istediğin yerde dokun çünkü ben senin bebeğinim. belime kavra, hiçbir anı heba etme.
lana del rey, love song
•ikiye on kala, bütün istanbul biliyo •zayn&sia, dusk till dawn •yaşlı amca, giderdi hoşuma
☁️
Tren garının bekleme salonundaki rahatsız sandalyelerde otururken gözü duvardaki büyük saate kaydı, Busan treninin varmasına sadece on dakika kalmıştı ve Yoongi, özlemden delirecek gibi hissediyordu. Tahmin ettiğinden daha fazla bağlanmıştı ona, tüm düşüncelerini yıkarak yeni bir krallık kurmuş olan Jimin, elmaslarla kaplı bir tahta oturmuştu orada.
Bir sokak sanatçısı köşede gitar çalıyor, adını şimdi hatırlayamadığı bir şarkının melodisi gara ve insanların sesine karışıyordu. Akmakta olan kızıl saçlarında parmaklarını geçirdi, bir bacağını daha fazla sallamamak için diğerinin üzerine atarken gözünün saate kaymamasına özen gösterdi.
Onunla beş dakika önce konuşmuş olsa da aramamak dayanması zordu, Jimin'e nasıl bağımlı hale geldiği konusunda bir fikri yoktu. Küçüğüne belli etmese de ne doğru düzgün uyuyabilmiş, ne yemek yiyebilmiş, ne de hayatından zevk alabilmişti. Jimin krallığı terk ettiğinde tamamen başıboş kalmıştı ve ne yapacağını bilememişti.
Derin bir nefes alarak ayaklandı, rahatsız sandalye vücudunu acıtmıştı ama yapacak bir şeyi yoktu, insanların arasında dolanırken dergilikte sergilenen dergilerden birini aldı eline. İçinde onların dediğine göre güzellik, moda, aşk sırları vardı. Yoongi hepsini geçerek yemek sayfasına geldi, bildiği bir tarifi okurken yemeği kafasında yeniden yaptı.
Bugün için harika planları vardı ve tek altı dakika sonra burada olacaktı, bunu umuyordu. Dergiyi yerine koyarak gitar çalan adama ilerledi, cüzdanını arabada bırakmış olduğu için kızdı kendisine, belki birkaç bozukluk verebilirdi bu adama. Saat ona ihanet eder gibi yavaş ilerlerken başka bir tren gara gelmiş, yolcularını indiriyordu. Jimin'in Ilsan'dan gelen trende olmayacağını biliyor olsa da sevgilisini aramaktan kendini alıkoyamadı.
Park Jimin.
Onun için her zaman özel olmuştu; arkadaşının yanına taşınarak hayatına bodosloma dalana kadar bile iş yerinde gözlerini üzerinden çekmek zor olurdu Yoongi için, Jimin yemek yapma konusunda hem yetenekli hem de hevesliydi. Sormak istediklerini sormaktan çekinmiyor, Yoongi'nin isteklerini bazen konuşmadan anlayabiliyordu ve bu yüzden onunla çalışmak her zaman kolay olmuştu Yoongi için.
Ona olan hisleri öncesinde var mıydı emin değildi, her zaman kötü bir sevgili olacağını ve kimseyi çok fazla sevemeyerek üzeceğine inanmıştı. Jimin ne kadsr ilgisini çekiyor olsa da onun gibi birini üzeceğini düşünmek Yoongi'ye zor geliyordu, bu yüzden hep kendini çekmek için çabalamıştı, Jimin'in bu bataklığa saplanıp kalmasını istememişti ama Jimin, çok önceden, bilmeden zaten bu çorak topraklara adım atmıştı.
