29

13.7K 1.1K 662
                                    

☁️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

☁️

•Jimin•

Kaçıncı bardağım olduğundan emin değildim fakat Taehyung'un endişeli bakışları yüzümde geziniyordu, sarhoş değildim fakat zihnimin parçalarını da bir arada tutmak oldukça zordu.

Ona kapıldığım ilk anı çok net hatırlıyor olmam da zihnimin benimle dalga geçme şekli olmalıydı; restoranda işe başlamamın üzerinden bir aydan fazla geçmişti o gün, bana verilen görev yeşil soğanları doğramaktı, akşam için çok önemli bir davet vardı ve Min Yoongi, tamamen işine odaklanmış haldeydi.

Aklım o an nereye kaymıştı emin olamıyordum, parmaklarımdan tüm bedenime yayılan acı ile çığlık attığımda tüm çalışanların bana döndüğünü hatırlıyordum. Yanıma ilk gelen bana en uzak köşedekilerden biri olmasına rağmen Min Yoongi olmuştu, elimi elleri arasına hapsederek çok fazla kesilmemiş parmağım ile ilgilenirken bakışlarımı yüzünden çekemiyordum.

Onunla ilk tanıştığım anda da yakışıklı biri olduğunun farkındaydım fakat o anki hislerim bambaşkaydı. Koyu renk gözleri endişe ile parlıyor, elinde tuttuğu havluyu parmağımı bastırırken etraftakilerden pansuman için bir şeyler getirmelerini istiyordu ama ben, ondan yayılan saf koku ile birlikte ağlamak istiyordum.

O gün elimin çok acımış olabileceğini söylemişti fakat kalbim, çok daha fazla acımıştı.

Elime pansuman yaparak sarmanın ardından beni biraz dinlenmem için restoranın arka bahçesine göndermiş, gitmeden önce de elime bir bardak su tutuşturmuştu.

Başladığım andan beri soğuk bir insan izlenimi veren Min Yoongi'nin sıcaklığına aşık olmuştum belki de, bilmiyordum. Tüm yoğun işi arasında nasıl olduğumu sormaya gelmesi bile ona karşı yeni filizlenen hislerimi sulamaktan başka bir şey yapmamıştı. Parmakları açık pembe renkli saçlarımda dolanmış, iyi olduğum an gelebileceğimi söyleyerek gitmişti.

Her an içimde büyümüş olan hisler beni bazen boğuyordu, onun nazikliği ve ve şefkati sadece bana değildi, etrafındaki herkes içindi. Benim için en özel olan o anın, onun için sıradan olduğunu görmek kalbimi acıtmaktan başka bir şey yapmamıştı bunca zaman.

Ev sahibim beni oğlu yerleşeceği için evden attığında en yakın arkadaşımın yanına taşınmanın acımı daha da katlandıracağını bilememiştim o zaman. Sadece iş yerinde gördüğüm Min Yoongi şimdi günün her saatini etrafımdaydı, görmediğim anlarda bile bir şekilde grup konuşmalarında denk geliyorduk.

Ona dair her şey benim gözümde en güzeliydi, onu daha yakından tanımanın hislerimi değiştireceğine dair yaşadığım korkusu, silinmişti. Her hali beni büyülemekten başka bir şey yapmıyordu.

mine' yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin