1.Bölüm~Yakalandım Sanırsamsı

8.6K 414 90
                                    

"Ommaaaa... Ben ne zaman uçabileceğim?" evin içinde ciyakladım. Uçmaya ihtiyacım vardı çünkü şu an okula yetişebilmemin tek yolu buydu.

"Tılsımın etkinleştiği zaman" evet benim kökenim çok çookkk çokkk eskiden bu yana cadılara dayanıyor. Şu tılsım denen şey, lanet olası bir kural. Cadı kuralı! Tılsımımı birleştirecek başka bi cadı bulmadığım sürece yarım cadı olarak kalacaktım. Bu zamanda değil tılsımımı birleştirecek cadıyı, güvenilecek bir cadı bulmak bile çok zordu.

"Ommaaa o zaman bana bi cadı bulun!" annem abimin sabah dağıttığı evimizi topluyodu. Evet biz cadıların normal ailelerden bir farkı yoktu.

"Onu sen bulacaksın hayatım. Neyse önümüzde 1 yılın var. 1 yıl boyunca mutlaka birini bulursun. Hadi şimdi git!" diyip totişime totişime vurduktan sonra evden kovaladı beni. 1 yıl sonra 18 yaşıma giriyordum ve 18 yaşıma kadar tam cadı olmak zorundaydım. Yoksa daima yarım cadı olarak kalacaktım. Koşa koşa okula gitmeye başladım. Otobüse kendimi zor attım.

"Ahjussiiii..!! İnsanları peşinden koşturmaya bayılıyosun değil mi?" diye bağırdım nefes nefese, otobüsteki herkes bana dönüp bakmıştı.

"Hele bi tam cadı olayım seni köpek yapacağım ahjussi. Arabaların peşinden koşarken ne hissettiğimi anlamış olursun!" diyip zar zor geçip bir yere oturdum.

"Zaten tam bi cadısın!" ahjussi arkamdan söylendi, ona gülümserken yanına oturduğum kişinin bana baktığını hissetmemle beraber gülümsemem söndü. Yana dönüp bakan kişiye döndüm. Bizim sınıftan Kim Jong In. Nefret olunası piç! Tam da yerine oturmuşum

"Önüne dön!" Fısıldadım.

"SShhh(çok da umrumda gibi bi tepki)" diyip omzunu silktikten sonra camdan bakmaya devam etti.

Otobüs okulun önünde durunca hızla kalkıp otobüsten indim. Koşarak sınıfımın olduğu kata doğru koşmaya başladım. Derse 5 dk geç kalmıştım. Aovv Tarih! Müdür yardımcısı.

"Geç kaldığım için üzgünüm" başımı eğip özür diledim.

"Saat kaç biliyor musunuz?" sorun çıkartmasa olmaz zaten.

"Saat yutmadım nerden bilebilirim?" Sınıftan kahkaha sesleri yükselirken hocadan dumanlar çıkmaya başlamıştı. Tam bana bağıracakken kapıdaki kişiyi fark etti. Ben de hocanın baktığı yöne baktım. Elleri ceplerinde bi şekilde Kim Jong In sınıfa girdi.

"Ne sorumsuzluk ama!" hocayı duymazdan gelip sırasına yönelirken hocanın sesi sınıfta yankılandı

"Cezalısınız! Derslerin bitiminde kütüphaneyi temzileyeceksiniz. 1 hafta!" çok da şeyimdeydi.

"Okey okey. Yerime oturabilir miyim?" aslında bu kadar kibar olmam ama malum okul kuralları

"Otur" sırama doğru ilerlerken Baekhyun'un henüz gelmediğini fark ettim.

Cam kenarına geçip telefonumu çıkardım

Alıcı;Bakon ^^
Mesaj; 'Nerdesin?'

Gönderen; Bakon ^^
Mesaj; 'Gelemiycem bugün hastayım ~.~'

Alıcı; Bakon ^^
Mesaj; 'Ama ben sana dedim bu havada dondurma yenmez diye >.

Gönderen; Bakon ^^
Mesaj; 'Dondurmacı çocuk çok tatlıydı. Neyse hadi ders Bay Choi'nin. Sonra mesaj atarsın'

Alıcı; Bakon ^^
Mesaj; 'Başına ne geldiyse bu "Tatlı Çocuk" meselesinden geldi zaten. Aisshh >.<

Gönderen; Bakon ^^
Mesaj; 'Hep beraber hayatım. Hadi bayyy'

WITCHES√Where stories live. Discover now