GİZEMLİ GÜNLÜK

BÖLÜM 13

                                                                                    ~18.04.1994~

Her yerim tutulmuş bir şekilde uyandım. Araba çok havasızdı. Hemen kapıyı açtım. Dışarısı çok sıcaktı. Otelden aldığım yiyeceklerden bir kısmını çıkarıp yemeye başladım. Ekmeğin tüm tazeliği gitmiş ayrıca sertleşmişti. Ama başka yemeyim yoktu. Yemeğimi yedikten sonra yanıma bol bol su aldım. Sonuçta birazdan çöle girecektim. Ayrıca malzeme kaplarını da almayı unutmadım. Arabadan çıktım ve kapıları kilitledim. Biraz yürüdükten sonra kaktüsler belli olmaya başladı. Ayaklarım yanıyordu. Adımlarımı hızlaştırıp kaktüslere ulaşmaya çalıştım. Bana en yakın kaktüse gidip elimi dokundurmadan kesmeye çalıştım. Kaktüsün dikenleri elime battı.  Çok zor oldu ama bunu başardım.  İçindeki suyu hemen yanımdaki kaplardan birine boşalttım. Sırada kum almak vardı. Her yer kum olduğu için eğilip diğer kabada kum doldurdum. Sonrada arabaya koştum. Malzemeleri arabaya koydum. Her yerim yanıyordu. Biraz dinlendim ve bol bol su içtim. 

Küçüklüğümden beri tek hayalim çöle gidip gezmekti. Fırsat ayağıma gelmişti. Dün yolda deveyle çöl gezdiren tur şirketleri gördüm. Onlarla çölü gezmekten zarar gelmeyeceğini düşündüm. Arabayı çalıştırıp dün geldiğim yollardan yavaş yavaş geri dönmeye başladım. Yarım saat sonra dün gördüğüm yerlere geldim. Arabamı park edip indim. Bir grup develere binmiş  gitmeye hazırlanıyordu. Koşup yetişmeye çalıştım. Adamlar beni görüp katılmak istediğimi anladı ve grubu durdurdu. Büyük bir kağıtta 350dirhem yazıyordu. Adama parayı verdim. Bana da bir tane deve getirdiler. Herkesin başında büyük şapkalar vardı. Bense normal bir şapka takıyordum. Kimsede bana şapkamla ilgili bir şey söylemedi. Önümüzde bizi gezdiren üç tane tur rehberi vardı. İki üç dakika sonra yola çıktık. Bir süre kenarlardan gittik. Beş on dakika sonra çölün ortalarına doğru gitmeye başladık. Hayalimi gerçekleştirdiğim için çok mutluydum. Hava aşırı derecede sıcaktı. 

Benden terler akmaya başlamışken yanımdaki insanlar hiç terlememişe benziyordu. Başım ağrımaya başlamıştı.