Bölüm 54 ☁️ Ben Adam Olmam

Start from the beginning
                                    

"Ben... Yanlış bir şey yaptım abi. Çok yanlış hemde. Bunun hayatımın hatası olduğunun bilincindeyim ve ne yazık ki karşı koyamıyorum. İşin garip tarafı pişman da değilim. Milyon kere dünyaya gelsem milyon kere aynı haltı yerdim." Erdinç Abi derin bir nefes verip arkasına yaslandı, işaret parmağı ve baş parmağıyla burun kemerini sıktı.

"Ee, devam et sen." Dedi alayla. Anlamıştı sanırım, benim ciğerimi bilirdi zaten. Bir söze girince sonunu nasıl bitireceğimi bilirdi.

"Bu dediğim şeyden sonra hayatından siktir edebilirsin, ki öyle olacak zaten. Güvenini kıracağım, biliyorum. Ama aksini yapmak elimden gelmiyor." Ellerimin titrediği belli olmasın diye yumruk yaptım ve anlık cesaret gelmesiyle söyleyiverdim.

"Ben Asel'e aşık oldum abi."

Birkaç saniye ses çıkmadı, fırtına öncesi sessizlik gibiydi. Sımsıkı yumduğum gözlerimi korka korka araladım. Erdinç Abi, bana garip bir bakış atıyordu. Kızgındı, ama aynı zamanda üzgündü de. Haklıydı. Beni alıp duvardan duvara vursa sesim çıkmazdı.

  "Ne zamandan beri?"

"Abi, bunları konuşma-"

"Ne zamandan beri dedim, Sefa!" Sesini yükseltince derin bir nefes verip omuzlarımı dikleştirdim. Erdinç Abi birazdan meydan dayağı atacak olsa bile ayların yükü üzerimden öyle bir kalkmıştı ki... Öyle bir rahatlamıştım ki...

"Son bir yıldır eskisinden daha yakındık zaten, biliyorsun. Hislerimi kabulleneli de oldu epey abi. Yedi-sekiz ay olmuştur."

Erdinç Abi elini alnına dayamış düşünüyordu. Daha büyük bir tepki vermesini bekliyordum açıkçası. Daha önce Asel'e bulaşan çok çocuğu pataklamıştık birlikte. Şimdi ise geçmiş karşısına kardeşine aşığım diyordum. Elimde olsa kendimi döverdim, sıfır şaka. Birinin Beril için bunu bana yapması düşüncesi bile öldürüyordu beni. Olmamış bir şey için kuduruyordum. Zaten aylardır beklememin bir sebebi de buydu.

"Neden daha önce söylemedin?"

"Seni kaybetmek, güvenini kırmak istemedim abi. Eğer karşılıksız bir sevgi olsaydı içimde bitirecektim zaten."

Bu dediğimle Erdinç Abi'nin gözleri büyüdü ve sinirle bakmaya başladı bana. Bakışla öldürülebilseydi, o an ölmüştüm.

Erdinç Abi hışımla yakamdan tutup kaldırdı beni. Refleks olarak kollarını tuttum.

"Ne karşılığı lan!? Ne sikim saçmalıyorsun sen!?"

"Abi özür dilerim. Yaptığım çok şerefsizce biliyorum, affedilir bir yanı da yok. Yerinde olsam kendimi öldüresiye döverdim." Ona en hüzünlü bakışlarımı attım, muhtemelen Shrek'in kedisine benzemiştim. Biraz yumuşasın diye yapıyordum. Şu an öldürmek istese de öz kardeşi gibi severdi beni. "Ama," dedim. "Sen beni anlarsın abi. Söz geçiremedim. Benim kalbim ilk kez bir kız için hızlı çarpıyor. İlk kez birine bakınca içim gidiyor abi. Ne yapayım ben şimdi? Aylardır vazgeçmeye çalışıyorum senin için. Ama olmuyor."

Erdinç Abi duraksadı ve ne kadar ciddi olduğumu anlamak için yüzümü inceledi. Yakamı sinirle bırakıp beni itti. Koltuğa tekrar düşsem de durmayıp toparlandım hemen. Odanın içinde sinirli sinirli yürürken ben onu yumuşatmaya çalışıyordum. Hala ölmediysem, o kadar da sinirlenmemiş demekti bu. Yani bir umut vardı.

"Sana yemin ederim, öylesine bir şey olsa asla karşına çıkıp da kardeşini sevdiğimi söylemezdim. Sen de aşık oldun abi, sen de sevdin. Beni tanıyorsun, ben sana yamuk yapmam. Ben kendimden emin olmasam böyle bir risk almam."

"Hayatından onlarca kadın geçirdin sen Sefa! Asel'in onlardan bir farkı olmayacağının garantisini verebilir misin sen bana? Kardeşimle de iki gün takılıp sonra kurtulmak için kırk takla atmayacağının, aptal aptal oyunlar oynamayacağının garantisini verebilir misin? Ben kardeşimi sokakta bulmadım!" Bu tarz bir konuşma yapacağını bildiğim için kendimi hazırlamıştım.

Eleysa☁️ (Tamamlandı)Where stories live. Discover now