Var mı incecik bir pamuk ipligi?

18.4K 615 203
                                    

Hemsirenin agzindan cikan o iki lanet kelimeyle yerime cakilip kaldim.tum dunya uzerime gelmeye basladi.sanki herkes,hersey melis ve benim birlikte olmamiza bir engeldi.ve her gecen gun bu engeller daha da artiyor.ne demek nabiz yok.ne demek benim melegimin kucuk ama bir o kadar da buyuk kalbi artik atmiyor.ne demek melegim artik yasamiyor.onu kimseye vermem.hicbir yere gidemezsin.kendime geldigimde dokorun yakasina yapistim.

"Ne sacmalıyorsunuz sız ne demek nabız yok"

"Sakin olun beyefendi"

"Sakin falan olamam"

Dedım doktorun yakasına daha cok yapısarak.

"O ölmeyecek,melis ölmeyecek duydun mu benı.onu kurtaracaksınız anladınız mıı?"

"Elimizden geleni yapıyoruz efendım"

"Sen beni anlamadın galiba.ben elinizden geleni degil onu yasatmanızı istiyorum aksi taktire basınıza geleceklerden sorumlu degilim.umarım sımdı anlamıssınızdır."

"Pe-peki efendim"

Doktoru kolundan tutup ambulansın icine dogru fırlattım.beyni oldugundan suphelendigim salak doktor kendini toparlayıp ayaga kalkmayı basardı.

Doktor,hemsirelerine genc kızı kurtarmak icin emirler yagdırdı aksi taktirde biliyordu ne olacagını.yasatmaya calıstıgı kızın sevgilisi kendisini sag bırakmazdı.hızlıca eline aldıgı elektro şok cihazını kızın gogsune bastırdı.kızın cansız bedeni yukarı dogru kalkı ve sertce sedyeye carptı.cihazdan hala dıtt sesi geldiginde endisesi bin kat arttı doktorun.bu kız yasamalıydı diye dusundu icinden.ne olursa olsun kurtalmalıydı bu kızı.eger olurse kendiside olurdu cunku.bir ailesi vardı genc doktorun.iki kızı ve canından cok sevdıgı bir karısı.onları tek baslarına,yapayalnız bırakamazdı.bu yuzden diye yineledi kendi kendi yasacaksın diye fısıldadı kıza.eline aldıgı elektro şok cihazının seviyesini yukseltip tekrar denedi.bu islemi her defasında tekrarladı.umutları tukeniyordu doktorun.icinde kalan cok kucuk bir umutla elektro şok cihazının seviyesini tekrar yukseltip son kez kızın cansız bedenine bastırdı.kızın cansız bedeni tekrar sedyeye carptıgında gozleri kapalıydı dokturun.sonucun husran olmasından korkuyordu.cihazdan gelen dıtt sesleri kesilince sasırdı,yavas yavas korka korka actı gozlerini.az once dıtt sesi gelen cihaza baktı.artık dıtt sesi gelmiyordu,kızın nabız atısları belirdi ekranda.doktor hem saskın hem de sevincliydi.yasaması nerdeyse imkansız olan bu kızı hayata dondermisti.cok duman solumustu kız cigerlerine saf oksijen gitmeliydi.aksi taktirde gercekten ölürdü ve bu sefer kendisi bile kurtaramazdı genc kızı.aceleyle genc kızın yakınlarının yanına dogru kostu.

***Mert'in bakış açısı ***

Doktora Melis'i kurtarmasını soylemistim.hatta kurtarması icin tehdit bile ettim.evet önceden kötü biri bile olsam yada kotu olmaya zorlansam bile hayatımda hic bir insanı öldürmedim.evet canlarını acıttım hem fiziksel hem ruhsal açıdan.hicbir zaman ölüm kadar ileri gidemedim.ama söz konusu melis ise bırak baska birinin canını almayı kendi canımı bile veririm.onun icin herseyi yaparım.

Doktorun kosa kosa yanıma gelmesiyle dusuncelirimden sıyrıldım.acaba bisey mi olmustu melisime.yanıma geldiginde kan ter icinde kalmıstı.benim endiseyle bakan gözlerimi farkettiginde daha fazla beklemeden konusmaya gecmesi gerektigini anladı.

'Melis hanımı hayata dondurduk beyefendi ama hala hayati tehlikesi devam ediyor'

'Nasıl yani'

'Bakın beyefendi melis hanımın cigerlerinde cok fazla karbondioksit gazı mevcut.bu yuzden bir an once cigerlerine saf oksijen gitmesi gerekiyor.hemen hastaneye gitmeliyiz orda ozel odaya alacagız.gidene kadar oksijen maskesiyle idare edecegiz.'

ŞİŞMAN (Yeniden Düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin