4

4.4K 435 189
                                    

Yataktaki çocuk "istiyorum." diye mırıldandığında Kuroo gözlerini telefondan ayırıp "ha?" diye bir ses çıkarmıştı.

"Birkaç gün önce sormuştun ya, ölmek mi istiyorsun diye. Evet istiyorum." Kuroo sertçe yutkundu ve oturduğu yerde öne kaydı biraz. Şimdi yatağa daha yakındı. Kenma'nın elini sardı elleriyle.

"Kenma, bana bak." Kenma dolu gözlerini çocuğa çevirdi. Sabahtan beri yalnız kalamadığı için rahatça ağlama şansı olmamıştı, o yüzden hâlâ ağlamaklıydı hâli.

"Daha görecek, yaşayacak bir sürü şey var ama sen bu yaşında ölmek istiyorsun, öyle mi?"

"Gelecekte olacak şeylerin iyi olduğu ne mâlum? Ben artık hiçbir şeyi kaldıramam, görmüyor musun?"

"Yanında olacağım, hiçbir kötü şeyi tek başına atlatmaya çalışmayacaksın. Her zaman bütün zorlukları birlikte aşacağız ve hayatımızı kendimiz güzelleştireceğiz. Anladın mı?" Kenma alayla güldü.

"İki hafta veriyorum, sıkılacaksın Kuroo. Benden de, davranışlarımdan da, hastalığımdan da sıkılacaksın ve gideceksin. Yanımda olmayacaksın. Herkesin yolu ayrılır, biz özel değiliz."

"Hayatını özelleştirmek senin elinde. Ayrıca ben senden asla sıkılmam, bunu bilmiyor musun? Gerçi niye soruyorsam, belli ki bilmiyorsun." Gözlerini Kenma'nınkilerden ayırmadı. Ciddi olduğunu anlamasını istiyordu, anlaması gerekiyordu.

"Çantamı uzatır mısın?"

"Al." Kenardaki çantayı çocuğa uzattı. Çocuk telefonunu çıkarıp bir şeyler yazdıktan sonra ters çevirip kucağına koydu telefonu.

"Ne yazdın?"

"Anneme mesaj attım, Nintendomu getirsin diye."

"Bence getirmesin." Kenma sorar gözlerle baktı.

"O yanında olunca uyumuyorsun hiç." Çocuk saçının tek tarafını kulağının arkasına sıkıştırıp omuz silkti. "Getirmese bile telefona yüklerim bir şey. Ondan daha güzel değil ama idare eder."

"İnatçısın."

"Sağ ol."

Nasıl gidiyor aşklarım?

promise || KuroKenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin