Özel Bölüm -2-

11.3K 738 395
                                    

Merhaba uzun zaman sonra :) Basat'ın geçmişinden bahsetmiştim önceki özel bölümde. Bu sefer de ucu aşırı açık kalan Kadir'e değinmek istedim. Hatırlamayan varsa sadece Çocuk adlı bölüme bakması yeterli olacaktır. Geçmişten bahsetmiyorum. Sadece Kadir'in kişiliği ve Barış'la olan ilişkisini ele aldım kısacık da olsa merak eden olursa diye. Seveceğinizi umuyorum. İyi okumalar...

Sabah yatakta yeni oluşmuş bir çukurdan ötürü uyandım ama gözlerimi açmadım. Yoksa Kadir asla tekrar uyumama izin vermezdi. "Baba, baba..." Gereğinden sesli fısıltısını duyduğumda gülmemek için zor tuttum kendimi, gözlerimi araladım. Hedefi ben değildim, Basat'tı ve göğsünü dürtüyordu.

"Efendim babacım?" dedi Basat gözlerini açmadan kolunu minicik bedene dolayıp kendine çekerek. Basat'ta Kadir konusunda Peygamberlere taş çıkaracak derecede sabır vardı ve bu beni sürekli şaşırtıyordu. Hafta sonları Basat'ı yanlışlıkla uyandırsam kıyamet kopuyordu beyefendinin bir hafta sonu var geç uyanabildiği diye. Ama karga bokunu yemeden Kadir odaya gelse Basat yine melek kesiliyordu.

"Kalk, Kibrite kahvaltı hazırlayalım." Kadir ise gördüğüm en garip çocuktu. Sanırsınız büyümüş de küçülmüştü ama bir yandan da sanki 4 değil, 2 yaşındaydı. Artı Basat'ın kopyasıydı her ne kadar tip olarak bana benzese de. Kopyası derken, cidden kopyalıyordu onu. Her hareketinde Basat'ı izleyip ona göre hareket ediyordu. Onun gibi oturup kalkar, onun gibi konuşur, onun gibi yemek yerdi. Bir kere Basat yanında küfür etti diye kıyameti koparmıştım. Basat da abartıyorsun şu an deyip kızmıştı bana. Beş dakika sonra ise Kadir evin içinde zıplaya zıplaya yavşak diye bağırıyordu.

Yine de ne kadar Basat'ı kopyalarsa kopyalasın çocuk beni daha çok seviyordu. Aşıktı bana hatta. Bunda düzenimizin etkisi de vardı eminim. Bakıcı fikrinden vazgeçip onun için daha sağlıklı olacağını düşünerek kreşe kaydetmiştik. Ben işlerimi aceleyle halledip Basat'tan birkaç saat önce mesaiden çıkarak Kadir'i kreşten alıp eve geçiyordum. Birlikte yemek yapıyor, oyun oynuyor, resim çiziyorduk. Bana baba dememekte inatçıydı, Barış diyordu ama bir süre sonra Kibrit demeye de alışmıştı. Başlarda beni dışlıyormuş gibi hissedip üzülen ben sonra sonra fark etmiştim durumu. Kadir Basat'ı kıskanıyordu aslında. Aynı anda onu idolleştiriyor, çok seviyordu ama bir yandan da kıskanıyordu. Çünkü bana aşırı düşkündü.

"Bebeğim saat çok erken." dedi Basat gözleri hala kapalıyken. Kadir bir süre sessizce onu izlerken ben de çaktırmadan ikisini izledim.

"Lütfeeen..." dedi Kadir sevimli bir sesle. Basat kıpkırmızı gözlerini açıp küçük çocuğa dikti.

"Öpücük verirsen düşünürüm." Kadir uzanıp dudaklarına bir öpücük bıraktığında Basat sırıtarak gözlerini yumdu, çocuğu yukarı çekip yüzüyle karnını gıdıklamaya başladı. Kadir'in aşırı bir dudaktan öpme sevdası vardı ve ben bundan hiç hoşlanmıyordum. Sonuçta bize yapması sıkıntı olmasa da ilerde hiç olmayacak birini dudaktan öpmeyi deneyebilirdi. Basat inatla henüz çocuk olduğunu, büyüdükçe yapmaması gerektiğini kendisinin keşfedip bırakacağını iddia ediyordu. Ben de ses çıkaramıyordum. Ha, Basat da Kadir bunu her yaptığında bulutların üstüne çıkıyordu. Çünkü çocuk Basat'a başka şekilde sevgi göstermeyi reddediyordu.

Kadir'in kahkahaları odada çınlarken gözlerimi yumdum ağır ağır. Basat kucaklayıp dışarı çıkardı onu. Yastığıma sarılırken gülümsedim. Her şey rutin ama keyifliydi. Rutinim tekrar tekrar yaşamak isteyeceğim şekildeydi.

On beş dakika kadar sonra koştura koştura Kadir gelip kucağıma tırmandı. "Barış!"

"Baba demezsen kalkmam." dedim gözlerimi açmadan sırıtarak. Basat istediğini almıştı, ben neden alamayayım?

Kibrit (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin