Biraz dinlenmemin iyi olacağını düşünüp gözlerimi yavaşça kapattım. Nasıl olsa uçak inişe geçtiğinde beni uyandırırlardı. Ben de buna güvenerek kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Hissettiğim hareketlilikle gözlerimi zorlukla aralarken "Geldik mi?" diye mırıldandım. Nick'in beni kucağında taşıdığını fark ettiğimde kendimi zorlamayıp geri kapattım gözlerimi. Yorgun sesiyle "Otele geçeceğiz," dediğini işitirken hiçbir şey söylemeden devam ettim uykuma.

Duyduğum seslerden arabaya yerleştiğimizi anlayabiliyordum ama bir türlü gözlerimi açasım gelmiyordu. Nick'in kucağında halimden oldukça memnundum.

Bir süre sonra Kol'un sinirli bir şekilde söylenmeleri uykumun içine ederken bu sefer gözlerimi istemesem de araladım. Nick otele giriş yapmış, arkamızdan da benim valizlerim ile birlikte Kol ve Bash geliyordu.

Otelin çalışanları valizler için yardımcı olmuşlardı fakat ben birden fazla valiz hazırladığım için her şekilde onlara da iş düşmüştü. Umursamadan kafamı Nick'in göğsüne gömüp odamıza gitmeyi bekledim.

"Yerini çok beğendin galiba."

Gülümseyip "Beğenilmeyecek gibi değil ki," diye cevap verdim. Baya iyi uyumuştum. Hatta bıraksalar tekrar bile uyuyabilirdim. Asla doyamıyordum uykuya.

Nick asansörden indikten sonra odamızın önüne geldiğinde otelin çalışanlarından birisinin kapıyı açıp valizleri içeri bırakmasını bekledi. Ardından içeriye girip beni çift kişilik geniş yatağa yatırdı.

Geri çekilecekken ona engel olup kollarımı boynuna doladım ve "Nereye?" diye sordum. Kollarını yatağa yaslayıp üzerime ağırlığını vermeden yerleştiğinde "Son hazırlıklarla ilgileneceğim. Sen dinlen," dedi.

Sesi fazlasıyla yorgun geliyordu ve bu durum kendimi suçlu hissetmeme sebep olmuştu. Uçakta ona uyumasını söylerken yol boyunca ben uyumuştum. Durum böyle olunca da benimle ilgilenmek zorunda kalan oydu.

"Sadece bir süreliğine patron olduğunu unutup kendine de vakit ayıramaz mısın?"

"İlgilenmem gereken çok şey var, Nina. Sarah'ı arayıp çizimleri yanına aldığından emin olmam lazım. İhalede bizi temsil edecek şirketten birkaç kişinin daha uçakları bu akşam kalkacak. Onlarla haberleşmem gerek çünkü şu anlık herkes benim sorumluluğum altında."

Bir anda yattığım yerden doğrulup onu yatağa serdim ve bu sefer onun üzerine ben çıktım. Karnının üzerine oturup "Bana ne, gitmene izin vermiyorum. Bash ile Kol'a söyle onlar ilgilensin. Hem onları da boşuna yanında getirmedin herhalde," dedim onu ikna etmeye çalışarak.

"Her şeyin yolunda gittiğinden benim emin olmam gerek-" diye konuşacakken uzanıp onu susturmak amacıyla dudağına tam anlamıyla yapıştım. İlk birkaç saniye bocalasa da sonradan bana karşılık vermişti.

Zar zor dudaklarımızı ayırıp doğruldum ve "İşlerinle mi ilgilenmek istersin, yoksa burada benimle mi olmak istersin?" diye sordum gözlerimi kısıp ona bakarken. Mavilerini bir saniye bile üzerimden çekmeyerek şaşkın bir şekilde konuşmaya başladığında gülmemek için yanaklarımı ısırdım.

"Burada seninle olmak derken... n-neyi kastediyorsun yani?"

Omzumu silkerek sorusunu "Birlikte bir şeyler izleyebilir ya da uyuyabiliriz. Ama eğer işlerinle ilgilenmek için gidersen bu şansını kaybedersin," diye yanıtladım. Öylece beni izledi. Büyük ihtimalle ne yapacağını düşünüyordu.

"Ben Bash'e haber vereyim o zaman."

"Ver o zaman."

Bu şaşkın hallerine gülmemek için kendimi zor tutarken eşofman altının cebine elimi sokup telefonunu çıkardım. Ona uzattıktan sonra üzerinden kalkıp valizlerin olduğu kısma ilerledim. Üzerime rahat bir şeyler giyecektim.

Nick, Bash'i arayıp ilgilenmesi gereken şeyleri zırvalarken ben de banyoya geçip üzerimdeki rahatsız kıyafetleri çıkardım. Üstüme daha önce Nick'in dolabından çaldığım gri bir sweat giydikten sonra altımdaki pantolonu çıkardım. Sweat üzerime fazlasıyla boldu, o yüzden altıma başka bir şey giyme gereği duymamıştım.

Odaya geri döndüğümde Nick'i fazlasıyla düşünceli görmüştüm. Yanına ilerleyip yatakta yerimi alırken "İhaleyi mi düşünüyorsun?" diye sordum yanında bağdaş kurup. Kafasını olumsuzca salladı. "İhale konusunu çoktan hallettim."

"Nasıl yani?"

"İhaleden daha önce çekilmiştim."

"Ne?"

"Seni riske atmak istemediğim için birkaç gün önce Bash ile bir karar aldık. Bana şirketleri ortak yapmamızı teklif etti. Ben de kabul ettim. Benim tasarımımla ihaleye katılıp aylardır inşaatıyla uğraştığım alışveriş merkezini alıcılara o tanıtacak. Beni tehdit eden aptal adam ihaleden çekildiğimi düşünecek ve hiçbir şeyden şüphelenmeyecek. Böylelikle hem para bize gelmiş olacak, hem de yatırımlarım boşa gitmeyecek. Her şeyden önemlisi de sen tehlike altında olmayacaksın."

Ben şoka girmiş bir şekilde onu dinleyip tüm bunları ne ara planladıklarını anlamaya çalışıyordum. Nick beni kolumdan çekip yanına uzanmamı sağlarken "Sen bunları düşünme," dedi. Ardından ekledi.

"Şu an tek istediğim sana sarılarak uyumak."

Dediğini yapmak amacıyla hareketlenip kollarını belime dolarken kafası çoktan boynumda yerini almıştı. Ben de daha çabuk uykuya dalması için parmaklarımı saçlarına yerleştirip öylece gezdirmeye başladım.

Kollarımın arasında yatan koca bebek beni az önce fazlasıyla şaşırtmıştı. Bana zarar gelmesinden bu denli çok korktuğunu ilk defa açık bir şekilde dile getiriyordu ve kalbimin buna alışabileceğinden emin değildim...

deniz kızı ile sarhoşlar masalıWhere stories live. Discover now