Yavaşça ona döndüm. Cidden insanlar bugün beni şaşırtmayı seviyordu.
"Ne oldu? Fikrin mi değişti?"
Dudağını ısırıp,derin bir nefes aldı.
"Hayır, sadece... galiba haklılarmış.
Zekâ cidden delilik ile birlikte geliyormuş."
Gülmeye başladım. Beni tanım...
Herkese merhaba! Öncelikle demek istediğim bazı şeyler var. Öncelikle Aralığın ortalarından beri bu hikayeyi yazıyorum. Ama çok doğaçlama gittiğimi fark ettim ve yayınladığım 5 toplamda 6 ya da 7 bölümü düzenlemeye aldım. Bu hikayeyi okuyan insan var mıydı onu bile bilmiyorum oy ve yorum gelmediği için olmadığı üzerinden bir yorum yaptım ve hem daha sağlam bir kurgu hem de daha güzel bir yazım dili kullanmak istediğim için askıya aldım şu anlık bölümleri.
Değiştireceğim bir kaç olay ve karakter var. İlk bölümü attığımda anlaşılır zaten.
İlk bölümleri Allison üzerinden anlatacağım. Sonra Katherine bakış açısından da yazmayı planlıyorum. Diğer karakterlerin bakış açılarından da yazmak istiyorum ama birçok düzenleme yapacağım o yüzden o konu biraz belirsiz şu an ne yazık ki.
Bu arada hikayeyi +18 yapma kararı aldım. Bunun nedeni madde kullanımı ve psikolojik sorunları ele almak istemem.
Neyse zaten ilk bölümü yayınlayınca anlaşılır her şey umarım.
Şimdiden iyi okumalar !!
🥀🎼
Gözlerimi yavaşça açtım. Daha doğrusu açmaya çalıştım. Ağrı tüm bedenimi kaplamıştı. Nefes bile almak güçtü o an benim için. Karnımdaki ağır yanma yüzünden bir anlığına gözlerim açıldı.
İlk başta hiçbir şeyi seçemedim. Her taraf kıpkırmızıydı. Altımdaki soğuk asfaltı hissediyordum. Yüzüm resmen buz tutmuştu. Aynı anda benzin kokusunu aldım. Aldığım yoğun koku yüzünden yüzümü buruşturdum. Daha şimdiden benzin ruhumu dağlamış, midemi kaldırmıştı.
Hafifçe kalkmaya çalıştım ama sanki birisi kafama bir balyoz geçirmişti. Elim alnıma gitti. Elimde bir ıslaklık hissedince eş zamanlı alnım yanmaya başladı. Elimi hızla geri çektim yoğun sızı yüzünden.
Elimdeki kanı fark edince yüzüm buruştu. Vücudumu kaldırmaya çalıştım ama başaramadım. Yavaşça gözlerim bacağım kaydı ve gördüklerim ile şoka uğradım.
Büyük ihtimalle zarar görmüş ciğerlerimi yakacak kadar hızlı nefes almaya başladım ama elimde değildi.
Vücudumun yarısı asfaltta yatarken kalan yarısı camları paramparça olmuş, hurda bir arabanın içerisinde duruyordu. Büyük ihtimal kırılan canlar kesmişti ayaklarımı.
Kendimi sert asfalta sırt üstü bıraktım yavaşça. Elim arka cebime gitti. Korkarak arka cebimde ekranı paramparça olmuş telefonu çıkarttım. Şükürler olsun ki çalışıyordu. Zorlanarak şifremi girdim. Daha rehbere girememiştim. Gözyaşlarımı silmeye çalıştım ama yüzüme daha çok kan bulaştı.
Tam rehbere girip, ambulansı arayacaktım ki. Telefonum ellerimden alındı. Kafamı geri itip kafamı tutan parmakların sahibine bakmaya çalıştım ama o izin vermedi.
"Şşt! Sakin ol Colette! Kafanı şiddetli çarpmışsın."
Vücudumun yavaşça soğuk zeminden ayrıldığını hissediyordum. Ama ağzımdan çıkan tek şey acıdan dolayı inlemelerim oldu.
"Tamam güzelim. Sakin ol bak seni hastaneye götürücem tamam mı?"
Vücudum artık tamamen onun kucağındaydı. Yavaşça hurda arabamın karşısındaki siyah arabaya doğru ilerledik.
Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
Onun her bir adımında benim bilincim biraz daha kayboluyordu.
Tek hatırladığım beni arka koltuğa bırakmadan önce kulağıma fısıldadıklarıydı.
"Sakın bir daha bunu bana da kendine de yapma güzellik. Tamam mı?"
🥀🎼
Lütfen yorum ve oylarınızı eksik etmeyin öpüldünüz!