22 🍷

12.5K 357 103
                                    

"İLGİ"

"Saçlarıma dokunmayı seviyorsun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Saçlarıma dokunmayı seviyorsun."

Rüzgar söylenenlere hiddetle karşı çıktı. "Yalan söylüyorsun, o asla böyle bir şey yapmaz." diye bağırdı. Ellerinin arasında boğazıma dayalı bıçakla kaskatı bir halde duruyordum.

"Aşk gözünü kör etmiş senin. Sana doğruları söyledim. Şimdi defol git yoksa ben yapacağımı biliyorum ve karımın beni böyle görmesini pek istediğim söylenemez!"

Tehditkar bir şekilde işaret parmağını Aras'a salladı ve "Bu iş burada bitmedi, emin ol araştıracağım ve yalanını gözüne soka soka ortaya çıkaracağım." dedi Rüzgar. "O zaman karının seni nasıl göreceğini sen düşün."

Arabasına bindi ve gitti. Aramıza bombayı bırakmıştı ve şimdi gergin bir sessizlik oluşmuştu. Bana bir açıklama borçluydu.

"Tatilde konuşacaktım seninle."

Üzgündüm, benden saklamıştı. "Bu benim bilmem gereken bir şeydi, sakladın." dedim.

"Biliyorum, tatilde konuşacaktım dedim ya!"

"Otele gitmek istiyorum. Burada öylece bağırıyoruz." Sesini hiç yükseltmedim, konuşmadım.

"Gidelim."

Beraber arabaya bindik ve yol almaya başladık. Kafamı cama yasladım ve gözlerimi kapattım.

Aras'ın eskileri bir bir ortaya dökülmeye başalayacaktı. Melisa'nın ona olan manyak aşk takıntısını ve Aras'ı kıskanmıyordum, umrumda bile değildi fakat böyle bir şey uzun süre saklanmamalıydı. Bana söylemesi gerekirdi, en azından silahlı saldırı olayını anlatmalıydı. Kimin yaptığını bilmesine rağmen sustu.

Aras tecavüz etmediğini söylüyordu fakat Rüzgar hâlâ Melisa'ya inanıyordu. Manyak olduğunu düşünsem de onu bu hale getiren kişinin Aras olduğunu da bazenleri düşünüyordum ama neden Melisa'ya böyle bir şey yapsın ki.

O öyle biri mi Derin? İyi düşün..

Saatler sonrasında otele varmıştık, büyük ama çok yüksek olmayan bir binaydı. Dışarısı gece olduğu için çok sıcak değildi. Ama biz yine de üstümüzü uçakta değiştirmiştik. Arabadan indik ve otele girdik. Otel serindi ve fazla ışıklandırılmıştı.

Aras otel resepsiyonuyla konuşurken telefonuma bakıyordum. Onları dinlemediğim için sadece çift kişilik oda aldığını duymuştum. Tabii ki de katlanmayacaktım buna. İngilizce iki tane tek kişilik oda istediğimizi belirttim. "Tabii ki." dedi. "Basıl isterseniz."

Aras beni köşeye ittirdi ve resepsiyondaki kadına sinirli bakışlar yolladı.

"Hayır, çift kişilik oda istiyoruz. Beni anladın mı?" diye atladı Aras. Ah ondan nefret etmem için sebepler sıralanıp duruyordu.

SESİMDEKİ ESARET (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin