Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bana bakıyorsun, n'oldu çok mu beğendin?"
Planım beceriksizlikle sonuçlanmıştı.
Hayır yani ne bekliyordun ki zaten gözlerim bağlı nereye kadar kaçacaktın Derin.
Belimin kenarında duran ellerini yavaşça göbeğime doğru indi ve beni kendine bastırdı. Elleri belimden omzuma çıktı yavaş ve işkence eder gibi... Parmakları omzumdan aşağıya göğsüme kadar indi. Göğsüme dokunmadan pas geçip elleri tekrardan belimi buldu. İki eliyle sıkıp hızlıca beni kendine çevirdi.
Şu anda kaçamayacağımı biliyordum ve bu yüzden ona karşı direnmiyordum. Yoksa onun gözünde güçsüz gibi gözükürdüm, belki de o beni zaten güçsüz görüyordu.
"Cehennemin dibine!" diye haykırdım sinirle.
"Sana bir teklifim var." dedi sanki demin ben ona hiç bağırmamışım gibi sakin bir ses tonuyla.
"Önce şu göz bandını çıkar." diye sinirle bağırdım.
Alaylı bir ses tonuyla konuşuyordu "Beni bu kadar çok görmek istediğini bilseydim gözlerini daha önceden açardım."
Ellerini omuzlarıma koydu ve beni yavaşça döndürdü. Yakınlığımızdan dolayı dönerken ona değiyordum. Bütün vücudum ona sürtünerek çevrilmiştim. Durduğumuzda omzuma çarpan kalp atışlarını hissettim.
Ellerini cebine gitti ve çıkardığı şeyi göz bandının arkasına sürttü. "Kıpırdanma aptal ölmek istiyorsan orası ayrı." diye mırıldandı. Bıçak! Cebinden bir bıçak çıkarıp göz bandının arkasını kesti ve elindeki göz bandını yere fırlattı. O ellerini omuzlarıma yeniden koyarken ben hızlı bir şekilde döndüm ve aramıza 1 metre koyacak şekilde geriledim.
Gözlerimi ona asla dönmedi. Başım dik bir şekilde başka yere bakıyordum.
"Bana bak." dedi sert bir şekilde.
"O çirkin çehreni görmek bile istemiyorum!"
Yanıma yaklaştı, baş ve işaret parmağı ile yanaklarıma baskı yaparak yüzümü kendi yüzüne çevirdi.
Büyük bir şaşkınlıkla dudaklarım açık kalmıştı. Düşündüğümden çok daha gençti. 25 yaşında anca vardır. Bembeyaz teni, siyah saçları ve yeşil gözleri vardı. Şu anda yüzüne tükürmeyi ne kadar çok istediğimi anlatamam.
"Bana bakıyorsun, n'oldu çok mu beğendin?"
Aynen bayıldım cidden mükemmelsin. Kendini çok beğenmiş.
"Kafamı zorla çevirdiğin için olabilir mi?"
Yüzünde hiçbir mimik yoktu.
"Teklifini ver!"
"Sadece bana şarkı söyle."
Ne? Neden böyle bir şey istesin ki? Onu geçtim ben neden böyle bir şey yapayım ki?
"Benim bundan kazancım ne?" diye mırıldandım. Saçma bir teklifti.
Neden ben böyle bir şey yapayım ki?
Tek kaşını kaldırıp bana doğru bir adım attı ve sırıttı.
"Burada çalıştığının iki katı para veririm sana."
"Peki, kabul etmezsem n'olur?"
"Öyle bir şansın yok." dedi. Bağırmamıştı ama sesi çok sert çıkmıştı.
"Teklifine ihtiyacım yok!"
Hemen arkamı dönüp hızlıca çıkışa doğru koştum ama arkamdaki adam yavaş adımlarla bana yaklaşıyordu. Kapıya yaklaştım ve kapıyı açtım. Ama önüme iki tane koruma çıktı. Tabii ya bunlar yeni korumalar olmalıydı. Hemen sağa doğru adımladım ve birinci korumaya çarpmamla buradan çıkamayacağımı anladım. Arkadan ikinci koruma bir bezle ağzımı kapattı.
