Karlos:Ölürsek kurtulur muyuz sence?
Ordan Firuzun sesi geldi.
Firuz:Hop daha nereye ölüyonuz? İzin vermedim daha. Şimdi buz gibi oda sandığınız odanın aslında koskocaman bi labirent olduğunu görüceksiniz o labirentin sonunda sizi ısıtacak kadar eşya bulacaksınız. Şimdi başlayabilirsiniz. Bu labirent de zaten çok soğuk olcak.
Karlos:Hadi daha da donmadan gidelim Yarenim.
Yaren:Karlos benim hiç kalkcak halim yok. Donuyom ben
Karlos:Hadi Yarenim.
Yaren çok üşümüştü. Kalkacak hali yoktu. Karlos Yareni kucağına aldı.
Yaren:Karlos benim çok uykum geldi. Ben azcık kestirsem mi şurda
Karlos:Hee kestirde ikimizde ölelim.
Yaren:Ölür müsün gerçekten
Karlos:Ölürüm, yanarım,donarım. Hepsi olur
Yaren:Karlos indir beni ben yürürüm.
Karlos:Bildiğin çenen titriyo Yaren
Yaren: Seninde titriyo Karlos sen burda düşersen ben seni taşıyamam
Karlos:Peki madem. Dedi ve Yareni indirdi. Ama yine birbirlerine sokulmuşlardı. Girdikleri yer labirent olduğu üzre her yere girip çıkıyolardı.
Yaren:Karlos ben çok korkmaya başladım ya
Karlos:Korkma Yarenim korkma
Yaren:Şimdi ne yapıcaz
Karlos:Sağa dönelim bari
Karlos ve Yaren çok yorulmuşlardı. Oldukları yere çöktüler.
Yaren:Karlosum biz ölcez ya burda ikimizin de gözleri kapanıyo
Karlos:Kapanmıyooo!! Diye bağırdı Karlos. Aynı zamanda gözleri kapanırken. Sonra ayaklandı.
Karlos:Yaren kalk pes edemeyiz.
Yaren: Karlos ben ölüyom ya.
Karlos:Ölmüyoonn!!!!
Yaren:Gidiyoomm. Derken Yaren kafasına Karlostan darbe yedi.
Yaren:Olum ne vuruyon kafama ya
Karlos:Uyuma diye
Yaren:İyi tamam ama hesabını sorarım.
Karlos ve Yaren tekrar yürümeye başladılar. Bi süre sonra Firuzun sesi tekrar duyuldu
Firuz:Olum ne kadar safsınız ya ortada eşya falan yok aynı yerlerde dolaşıp duruyonuz.
Karlos:Ses gidiyo mu oraya geliyo mu sesimiz
Firuz: Geliyo geliyo
Karlos:Oraya bi gelirsem...
Firuz:Gel de sonra konuşuruz. Neyse tamam şimdi gerçek oyuna başlıyoz. Ama bu sefer gerçekten Derya ve Ferdi sizin ilk başta bulunduğunuz yerde şimdi bulun. Şimdi klasik olduğu üzre siz sana nasi inancaz diyonuzdur
Karlos:Doğru söylüyo tam onu sorcaktım.
Firuz:Yani ister inanın ister inanmayın hacı ölürler. Labirentin ortasındasınız bu yüzden bulmanız zorlaşacak
Karlosla Yaren tekrar yola çıktılar. Karlosun yüzü yanıyodu soğuktan Yarenin de elleri ve ayakları yanıyodu. Bu keskin soğuk ciğerlerine işlemeye başlamıştı.
Karlos:Burdan zatürre olmadan çıksak iyidir ya
Yaren:Karlos ben daha fazla dayanabilir miyim bilmiyorum. Zaten bildiğin sürüne sürüne gidiyoz.
Karlos:Hayır dayan lütfen dayan Yarenim benim için lütfen lütfen
Yaren:Seni çok seviyorum Karlos çok.
Artık soğuktan elleri ayakları yüzleri donmuştu. Canları o kadar çok yanıyoduki. Artık soğuktan yürümeye takatleri kalmamıştı. Soğuk içlerine işlemişti. Ama bi tek birbirleri için yanıp tutuşan kalpleri donmamıştı. Belki de sadece bu yüzden yürüyebiliyolardı. Birbirleri için yanıp tutuşan kalpleri sayesinde. Yerlerde sürünmekten pantolonlarında açılan delikler daha çok üşümelerine sebep olmuştu. Isınmak için avuçlarına üfledikleri nefesleri bile soğuk gelmeye başlamıştı onlara. Burda uyurlarsa birbirlerini ne kadar çok üzüceklerini bildikleri için karşı koyuyolardı uykuya. Çünkü onlar birbirlerini yalnız bırakamazlardı. En sonunda Derya ve Ferdiyi bulduklarında ölmek üzerelerdi Karlos ve Yaren. Firuzun adamları onları çıkarttıklarında taşımak zorunda kalmışlardı çünkü bedenleri yerçekimine daha fazla karşı koyamamıştı. Daha sıcak bi alana girdiklerine rağmen içlerine işleyen soğuk geçmemişti. Titreyen çenelerinden tek bi kelime çıktı:
Karlos:Seni seviyorum
Yaren:Seni seviyorum
Gerisi Karanlık...