KOKUNUN İZİ

23.BÖLÜM~Kötü Bir Şey

"Birtanem daha önce konuştuk bunları, Açelya ablanla da konuştun o ne dedi sana. Böyle durumlarda onların senin motivasyonunu düşürmesine izin vermemelisin. Sen zayıflamasan bile çok güzel bir kızsın seni kıskandıklarından dolayı yapıyorlar emin ol."

"Neyimi kıskanacaklar abla Allah aşkına? Ben onlar gibi olmak için uğraşırken onlar beni niye kıskansın?"

"Sakın. Sakın onlar gibi olmaya çalışma Peri, bak onların fiziği güzel olabilir ama içleri çürümüş be güzelim. Görmüyor musun? Ne diye dalga geçtiler yine?"

"Şey, ben birinden hoşlanıyorum. Ve o hoşlandığım çocuktan bu kızda hoşlanıyormuş ve o sana bakar mı gibisinden bir şeyler söyledi."

"Söylesin kuzum. Eğer o hoşlandığın çocuk gerçekten senin sevgine değerse böyle bir insanla beraber olmak yerine seni seçecektir zaten. Hem üzülüp üzülüp kendini yemeğe vurmuyorsun değil mi sen? Bak o kadar emeğimiz boşa gider çok iyi gidiyorsun güzelim."

"Hayır hayır yemek yemiyorum yemeyeceğim inat ettim. Onların inadına zayıflayacağım."

"Peki bakalım, göreyim seni fıstık başaracaksın."

"Görüşürüz ablacım."

"Görüşürüz Peri."

Telefonu cebime atıp yemekleri yapmaya devam ederken beyaz un yerine badem unu kullandığım tarifimi yapmaya çalışıyordum. Aramızda kalsın ama beyaz un ile yapılan tariflerin tadını asla yakalayamazdım. Yine telefonumun titremesiyle cebimden çıkarttım annemin böyle durumlarda söylediği bir söz vardı aklıma o söz geldi.

.... telefonu gibi derdi. Aklıma o gelince gülümsedim onu çok özlemiştim. Ve malesef hâlâ ona olanları söyleyememiştim. Onunla elbette konuşmuştuk fakat bu mevzuyu hiç açamamıştım ve bende yüz yüze konuşmak için annemin buraya gelmesini bekleyecektim.

Normal şartlar içinde olsaydık eğer 4 hafta sonra düğünüm vardı. Fakat artık yoktu...

Annemde bir hafta sonra gelecekti son üç hafta olmayan düğünüme yardım etmek için...

Aklımda ki düşünceleri savuşturup bakışlarımı telefonuma sabitledim.

Bora: Eee.

Ne eee?

Siz: Eee??

Bora: Eeeee

Siz: Ne eeee??

Bora: Eeeeee

Siz: Bora. Sabrım zorlanıyor.

Bora: Eeeeeee
(Görüldü.)

Bu çocuk cidden arada deliriyordu. Ona görüldü atmıştım çünkü mutfakta oluşan hareketlilik dikkatimi çekmişti. Bakışlarımı telefondan kaldırıp Yiğitle buluşturdum.

Üzerinde kahverengi bir takım vardı. Ve yüzünde o sinsi kendini bir şey sanan gülümsemesi. Ilerleyip tam önümde durdu mutfaktaki diğer çalışanlar fırın bölümünde oldukları için beni görmüyorlardı. Yiğit gelip tam dibimde durduğunda onun ciğerlerinden çıkan nefes benim ciğerlerime karıştığı için bir ara nefesimi tutmayı bile düşündüm. Elini kaldırıp birden yanağıma koyunca şokla ve tiksintiyle gözlerim irileşti. Yanağımı okşar gibi bir şey yapıp geri çekildiğinde elini itmemek için zor durmuştum. Daha sonra benden uzaklaştı ve gülümsemesine bir gülümseme daha kattı.

"Un olmuş yüzün."

"Kendim silebilirdim. O ellerini başka şeyler için, başka insanlar üzerinde kullanabilirsin. Senin için daha cazip olmalı."