Ꮚ 13

240 33 12
                                    

♪Khalid - Heaven

4 ay sonra duruşma günü:

Genç kadın bir yanında her daim en yakını olan Lee Minhyuk diğer bir yanında ise şu an sahip olduğu içindeki güçlü kadının kaynağı olan ve desteğini hiçbir zaman esirgemeyen avukatı Lee Minho ile salona girdiğinde karşısındaki eski eşi Na Jaemin'in gözlerindeki pişmanlık duygusunu görmenin de verdiği mutlulukla ayaklarını yere daha güçlü basarken duruşunu da düzeltti. Dik bir şekilde tam da duruşmanın olacağı salonun önünde, Jaemin'in tam karşısında durdu.

Yanındaki Heejin'den bağımsız duruyor gibiydi. Yüzü düşmüş, gözleri  dolmuştu.

Buna hiç üzülmedi Jisu, daha doğrusu üzülemedi. Kendisine yaşattıklarını düşündü,  tüm hayallerinin yıkılışını, evinden çıktığı günü, onu aldatırken aptal yerine konuluşunu düşündü.
İşte bütün bunlar ve belki de daha fazlası Jisu'nun, Jaemin'e acımamasının en büyük nedeniydi.

Roller değişmişti, artık çaresiz bir şekilde sonunu bekleyen Jisu değildi.

Jaemin kaybetti.

O gün, Choi Jisu'nun avukatlığını yapan Lee Minho'nun ve Lee Minhyuk'un şirketteyken çektiği video, fotoğraf ve ses kayıtlarının çok büyük katkısıyla tek celsede boşanmışlardı.

Jaemin üzerine kayıtlı mal varlığının tam olarak yarısını Jisu'ya vermeye tabi tutulmuştu.

Bu paraya hiç ihtiyacı yoktu ve açıkçası ne yapacağını da bilmiyordu ama Minho'nun da dediği gibi amaç Jaemin'e karşı kazanmaktı.

Hayatında sadece iki kişi vardı bundan sonra, ve o ikiside Jisu için ihtiyaç duyduğu  aile fertlerinin, dostlarının yerini tutuyorlardı.

4 ay önce bu kadar mutlu ve küllerinden doğmuş gibi hisseceğini bilse kesinlikle buna katıla katıla gülerdi.

Fakat durum ortadaydı, Jaemin'e olan tüm hisleri suyun kağıda dökülmesi ve mürekkebin silikleşmesi gibiydi.
Hiçbir şey hissetmediği söylenemezdi ama o bile artık ne hissettiğini bilemeyecek kadar silik, belirsizdi.

Belirsiz olan bir diğer şey ise Lee Minho idi. Hayata yeniden merhaba diyişinin her adımında destek olan bu adama karşı da ne hissettiğini bilmiyordu.

Arkadaş gibiler lakin bir o kadar arkadaş gibi değiller.

Jisu ona karşı Minhyuk ile olduğu gibi olamıyordu, evet, yakın hissediyordu ama bu yakınlık bir kardeşinkinden yahut Minhyuk gibi bir dosttan farklıydı.

Nitekim Minho'nun davranışları ise suyu bulandıran en büyük etmendi.

Duruşma salonundan çıkarken, elini sıkıca kavraması, baş parmağıyla avucuna belli belirsiz yaptığı dokunuşlar, pek bir çekici olan otantik baharat kokularının teniyle karışıp muazzam bir şölen haline gelen kokusu pekâlâda baş döndürücüydü.

Ya da kendine güvendiğini her mimiği ile daha da fazla gösteren düzgün gülümseyişinin ardındaki  tavşan dişlerine tezat olan köyü kahverengi irislerine yansıyan derin bakışları Jisu'nun, Lee Minho'nun rüzgarına kapılmasının pektabi  en büyük sebebiydi.

İşte tam da tüm bu sebepler yüzünden olsa gerek Minho'nun tutuşuna karşılık vermiş, parmaklarını elini sıkıca kavrayan adamın parmaklarına düğümlemişti.

Jaemin'in ezilen bakışlarına eşlik eden Minhyuk'un sevinç kahkahalarını da duymak kadar mutlu edici bir şey varsa o da Minho'nun -yani elini sıkıca kavrayan adamın- kulağına eğilerek fısıldamasıydı.

"Bu davadan en kazançlı çıkan kişi ben oldum bugün..."

Tamam, işte Choi Jisu'nun bekarlığı da bu kadardı sanırım, 10 dakika felan?

┬──┬

fin du chapitre treizième

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

fin du chapitre treizième

fin du chapitre treizième

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

watashi wa  益  na jaemin † choi jisu ✓Where stories live. Discover now