Şehire Gelen Yabancı

1.1K 22 23
                                    


Çeliktepe karakolunun kapısında görünen askeri araç, bugün, yarın ve daha ilerisi için yeni bir başlangıç olduğunu bilmeden girdi bahçeye.
Olacaklardan haberi olmayan yalnız dışarıda hazır ol duruşunda bekleyen askerler değil, arabanın içindeki genç teğmen için de yaşanacaklar süpriz olacaktı.

Okumuş ve 25 yaşında teğmen olarak askerler dahil karakolun yaş olarak en küçüğü olmasına rağmen en yetkilisi olarak göreve başlayacaktı. Şırnakta, bir sınır karakolunda başlamak genç bir teğmen için kulağı pek kolay olmayacak gibi gelse de, O ilk görev yeri olarak buraya gelmeyi fırsat ve iyi tecrübeler olarak görüyordu.

Çeliktepe karakolunun rütbelileri dahil hep beraber içtima alanında hazır olda yeni teğmeni bekliyordu. Biraz endişe biraz merak vardı tabi. Yetkili araç tam önlerinde durdu ve yeni teğmen belirdi. Yüzünden genç olduğu her halinden belli oluyordu. Yüzüne bakarak sadece yaşı değil sert ve soğuk olduğu da ilk bakışta anlaşılıyordu. Tekmil alıp kendini tanıttı.
"Çeliktepe karakolu teğmeni Uğur KUTLU"

Karakolda durumlar böyleyken köyün ileri gelen ailelerinden biri olan  Derbent ailesi de çetin bir sınavdan geçmekteydi. Bu sınav Halil Derbent'in kızının ve oğlunun kendisinden çok faklı düşünce tarzlarına sahip olmasıyla ilgiliydi. Kızı ve oğlu ülkenin karşısında duran terör örgütü ve özgürlük adı altında toplanan vatana ihanet eden insanlara destek verip devlet ve hainler aradındaki çetin savaşta onların safında yer almak istemeleri Halil Derbent'in bu dünyadaki en büyük sınavı olmuştu. Her geçen gün biraz daha kendinden uzaklaşıp daha tehlikeli işlere bulaşan çocuklarının ellerinden kayıp onların eline düşmesini kabul edemiyordu ama elinden de onlara kızmaktan başka bir şey gelmiyordu. Halil beyin kızı Melike 20 yaşında üniversite de mimarlık bölümü kazanmış daha sonra kaydını dondurup hiç gitmemiştir. Çünkü artık kendi için en doğrunun dağa çıkıp orda savaş vermek olduğunu düşünüyordu. Kardeşi Erkan ise ablasının yolundan giderek daha küçük çaplı zararlar vererek ileride daha büyük sorunlar çıkarmak için bekliyordu. Kendi okuluna molotof atacak kadar gözleri dönmüştü ve Halil Bey kalbinin daha ne kadar bu duruma dayanabileceğini  bilmiyordu.

Yine bir gün Melike evden erken saatlerde arkadaşımla buluşacağım diyerek çıkıp akşam geç saatlere kadar eve gelmeyince babası jandarmayı aramaktan başka bir şey aklına gelmedi.
Muhabere odasından çıkan Oğuz kapıda Uğurla karşılaşması ile selam verip durumu anlat aya koyuldu.
"Komutanım köyden Halil Derbent aradı. Kızına öğlenden beri ulaşamıyormuş. Sizinle konuşmak istedi. Ne diyeyim?"

"Hatta mı şu an?"

"Evet komutanım"

"Tamam ben konuşurum."

Uğur muhabere in başına geçip önce kendini tanıtarak söze başladı.

"Çeliketepe karakolu komutanı teğmen Kutlu konuşuyor. Durum nedir? "

"Komutanım kusura bakmayın sizi meşgul ediyorum ma kızıma sabahtan beri ulaşamıyoruz. Bir süredir dağdan tehtidler almaktaydım. Kızımı dağa çıkaracaklar. Yardım edin n'olur"

"Halil Bey öncelikle sakin olun. Biz bir ekip ile olduğunuz adrese geleceğiz. Daha sonra da arama çalışmalarına  başlarız duruma göre. Siz birazdan vereceğim arkadaşa köy ve adres bilgilerinizi verin lütfen."

"Tama komutanım bekliyoruz."

Uğur yanına bugün tanıştığı ve sık sık görevde beraber olacakları belli olan Uzman çavuş Osman ve Poyraz Timini de alıp yola çıktı.
Halil Bey'in evinin bahçesinde son bilgileri alıp arama çalışmalarına çıkmak için hazırlanırken, bir araba eve yaklaştı ve Melike arabadan indi. Arabadan inen Melike ile ev halkı derin bir nefes alsa da bu saatte , halinden pek tekin biri olmadığı belli olan bir adamla gelmesi durumun ciddiyetini korumasına sebep oluyordu. Önce olayın yanlış bir anlama olduğu, tek sorunun kızın eve geç gelmesi gibi görünse de, teğmen arabanın içindeki adamı pek gözü tutmamıştı. Bakışları Taner ile kesiştiği de arabayı işaret edip, adamı almalarını istedi. Halil Bey'e döndüğünde, kızı sağ salim eve geldi sorun çözüldü sanılırken kızın suratına inen sert tokadı hiç beklemiyordu.  Halil Bey'in kızına sarılacağını zanneden Uğur Teğmeni şaşırtmıştı bu tokat. Verdiği ilk tepki "Ne yapıyorsunuz Halil Bey?" olurken diğer yandan yere savrulan Melikeyi kaldırmak için eğildi.

ÇOK GEÇ "DEĞİL"Where stories live. Discover now