ÇOK GEÇ "DEĞİL"

Ben İlk Defa Benden Geçtim

Ne? Hangi ara düşündün? Daha bir hafta önce 'ortada bir şey yok' diyordun. Ne zaman karar verdin buna? "

"Baştan beri ileriye dönük düşünerek bu yola girdim zaten ama daha bir sene tanışıyorken  erken olabileceğini düşünüyordum."

"Ee şimdi ne değişti?"

"Ben değiştim abla. Kendimden, sınırlarımdan, kurallarımdan, tabularımdan vazgeçtim. Ben ilk defa benden geçtim. Ve ben bugün fark ettim ki Melike yanımdayken mutluyum ben. Onu gördüğüm, varlığını hissettiğin sürece iyiyim ben."

"Melikenin bu konuda ne düşündüğünü biliyor musun peki? Daha önce konuş muydunuz ileriye dönük bu konuları?"

"Pek sayılmaz. Yardım etsene bana. Emin olamıyorum."

"Madem cevabı konusunda endişelisin, önce onun  ne düşündüğünü anlamaya çalış. Bu konuda ben sana yardımcı olamam. Teklifine olumlu cevap verip vermeyeceğini ben nereden bileyim ablacım?"

"Ya endişem cevabının ne olacağı değil ki. Zaten olumlu cevap alacağından emin olarak teklif etmek biraz saçma geliyor bana. Ona bu tercih hakkını vermemek daha saçma olurdu. O ne derse, ne cevap verirse versin ben okeyim. Benim korkum bu teklifi yanlış anlaması olur."

"Neyi yanlış anlayacak?"

"Melike şimdi Ankaraya üniversite için gidecek ya. Biz uzak kalacağız, tek başına olacak orada falan. Sanki onu kontrol etmek istiyor gibi."

Ablası Uğur'un ne demek istediğini tam anlamasa da bir tahmin de bulunup kardeşinin kıvranmalarını durdurmak istedi.
"Sen de acaba 'gitmeden yüzüğü takıp, işini sağlama alıyor.' olarak mı düşünür diye korkuyorsun."

"Aynen. Ben böyle bir mecburiyet hissetmesini istemiyorum."

"Sen söylemesen benim aklıma bile gelmezdi bu ihtimal ama senin aklına düştüğüne göre bir sebebi var değil mi?"

"Ben daha görevdeyken bir arkadaş söylemişti."

Flashback/
Durali başçavuş Uğur ile çay içip bir yandan her zamanki sohbetlerini ediyorlardı. Konu yine Uğur ve Melikeye gelmiş, bu defa sohbet başlığı Melikenin okula başlayacak olması olmuştu.

"Teğmenim şimdi bu kız gitmeden istersiniz herhalde değil mi?"

"Ne alaka başçavuşum? Daha Halil Bey'in haberi yok. Benim ailemin haberi yok. En önemlisi biz bu konuları hiç konuşmadık. Niye bu kadar acele ediyoruz?"

"E bu kız Ankaralara okumaya gidince oralarda ittir, kopuktur bol bol olur. Mazallah belki aklı karışır, biri musallat falan olur. Kızın parmağında bir yüzük olsun ki senin de onun da kafası rahat etsin."

"O ne demek öyle başçavuşum? Vakti zamanı gelince olur o işler. Zaruriyetten falan olmaz."

Flasback son/

O zamanlar pek üstünde durmamış olsa da aklına bu evlilik teklifi düştüğünden beri kafasında acaba niyetimi yanlış anlar mı diye endişe ediyordu.

"Yani dediğim gibi Uğur anlattıklarından ne demek istediğini anladım ama Melike acaba anlattığın arkadaşın gibi mi düşünür bilemiyorum. Yine de illaki fikrimi soruyorsan Melike seni yanlış anlamayacak kadar tanıyor gibi görünüyor."

Ablasının konuşması daha yeni bitmişti ki merdivenlerden ayak sesi gelmeye başladı. Konuyu hızla kapatan abla kardeşin yanına gelen Melike, ikisinin de yüz ifadesini farklı bulmuş olacaktı ki sordu.
"Bir şey mi oldu?"

"Yok canım. Ablam Atakanın kıyafetlerini oyuncaklarını toplarken bahçede bekleyelim gel."

"Tamam olur." Bahçeye çıktıktan sonra Meralin de gelmesi ile onu eve bırakıp yürümeye devam etmişlerdi.
___________________________________