Depresyon-5

11.5K 579 18
                                    

Bu bölüm buketsevim316 için gelsin...

Merhaba! Bölümleri olabildiğince hızlı yazmaya çalışıyorum. Bi de şu ilham gelse tam olucak. Multi Stiles

Çalkantılı bir gün olmuştu. Eve geldiğimde yaram hâlâ acıyordu. Yırtık kıyafetlerimi atıp banyoya girdim. Uzerime pijamalarımı geçirip hemen uyudum.

Yine kalktım, giyindim, üç torba alıp çıktım.

Geometri dersim vardı. Geometri sınıfına doğru ilerlerken koridorun ucundan tanidik bir ses geldi.

Lydia:

- Stiles, kabul et Luce'den hoşlanıyorsun.

Stiles:

- Lydia, git başımdan.

- Evet hoşlanıyorsun.

- Derse geç kalacağız.

- Bak inkar da edemiyorsun.

- Lydia yeter sık boğaz etme insanı. Git işte.

- Önce kabul et. Eğer ona karşı bir şey hissetmediğini söylersen inanıcam.

- Öff Lydia.! Tamam ona karşı hiç birşey hissetmiyorum. Oldu mu?!

O an içimde bir şeylerin kırıldığını hissettim. Sanki ölmüş olmama rağmen atan kalbimin yerini koca bir boşluk almıştı. O an ne yapacağımı bilemedim. Ağlamak istiyordum. Hayır, ağlıyordum. Ne!?! Ben ağlayamam ki! Hemen göz yaşımı sildim. Şimdi anlaşıldı. Göz yaşım kandı.

O an Stiles beni gördü.

-Luce!

Kendimi tutamadım ağladım ama aynı zamanda da okulun kapısına doğru ilerliyordum. Neler oluyordu bana? Arkamdan koştuğunu ve neredeyse bana yetişmekte olduğunu duyabiliyordum. Daha hızlı yürümeye başladım. Hayir koşuyordum. Arabamı park ettiğim yeri geçtim. Moralim çok bozuktu. Stiles hâlâ vazgeçmemişti. Koşuyordu. Bense kendimi vampir hızında kosmamak için zorluyordum.

- Luce, lütfen beni bir dinler misin?!

Cevap veremezdim. Kan ağlıyordum hem de gerçek anlamda. Biraz daha hızlandım. Ormanın sınırına gelmiştim. Stiles baya arkamda kalmıştı. Sanırım kendimi tutamayacaktım. Dişlerimin çıkmasına ve gözlerimin kırmızıya dönmesine izin verdim.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Ne olmuştu bana? Ne?! Hayır?! Bunu ben yapmış olamam dimi? Kamp yapmaya gelen bir gurup genci katletmiştim.

Ahh. Şükürler olsun. Nefes alıyorlar. Tam on kişinin neredeyse tüm kanını içmiştim.  Teker teker hepsinin hafızasını sildim. Hepsine kanımdan verdim. Iyileştiler. Sadece bu gün ölmemeliydiler. Gözlerimin altı kan içindeydi. Tişörtüm de. Bu tat da ne? Iyyy geyik yemiştim. Bir ara kontrolümü kaybedip kurt olmuş olmalıydım. Yani her yerim kandı. Ve malesef bu kadar katliam bile moralimi yerine getirmemişti.

Eve doğru yürüyordum. Neredeyse evimdeydim. Yan evin önündeydim. Hey. Bir dakika... Bu Stiles' ın jipi. Inşallah bana gelmemiştir. Tamam, tamam. Evimin adresini bilmiyor.

Kapıyı açıp içeri girdim. Hâlâ içim tarif edilemez bir şekilde acıyordu. Ne?

- Scott?

- Luce! Tanrı'ya şükürler olsun, çok endişelendim.

Üstümün kan içinde olmasına rağmen bana sarılmıştı.

- Bu halin ne? Bişey mi oldu?

Hiç birşey söyleyemeden ağlamaya başladım.

- Şşş tamam. Geçti. Ne olduysa bana anlatabilirsin. Stiles'dan gerekeni aldım. Ama bu halinin açıklaması bende mevcut değil malesef.

Bir an bayılacak gibi oldum. Scott beni kucağına alıp koltuğa oturttu.

- Ne oldu? Anlat.

Kafamı göğsüne yaslamış ağlıyordum o ise saçlarımı okşuyordu.

- Luce. Şu andan itibaren senin en iyi arkadaşın benim. Anlaşıldı mı? Ağla, istediğin kadar tüm gece buradayım.

Kafamı kaldırdım. Gözlerine baktım. Çok şefkatli ve arkadaşça bakıyorlardı. Ormanda olanları anlattım. O ise sakin bir şekilde beni dinliyordu. Anlattıkça rahatlamıştım. Ama bu süre içerisinde kan üzerimde kurumuştu. Ben Scott'ın kucağına uzanmış içimi döküyordum.

#Stiles'dan#

Luce'yi sabahtan beri arıyordum. Ormana girmiş ve gözden kaybolmuşdu. Içim içimi yiyordu. Evet, kabul ediyorum. Onu seviyorum. Onu üzgün görmek beni kahrediyor. Bugünse onu üzen bendim. Okula gitmemiştim. O dışarıda benden kaçarken olmaz. Ama sonunda babam benim hakkımda endişelenmişti, eve dönmek zorunda kalmıştım. Salonda dört dönüyordum. Kafayı yemek üzereydim. Kendimi sakinleştirmek zorundaydım. Camdan dışarı baktım. Belki biraz kafam dağılır.

Cam direk yan evin salonunu görüyordu. Yeni, hiç şu ana kadar görmediğim esrarengiz komşularımı. Hayret şimdi salonda birisi vardı. Hayır iki kişi. Bir kız bir erkek. Bir dakika ben bunları tanıyor muyum? Şu Scott değil mi? Diğeri? Luce?...

Yaklaşık iki haftadır aşık olduğum kız yan evde oturuyordu ve ben fark etmemiştim. Ama şu an önemli olan bu değildi. Luce Scott' ın kucağına uzanmıştı. Kalbimin param parça olduğunu hissettim.

#Scott#

- Scott ben banyo yapsam iyi olur.

- Prenses sonunda kendine döndü.

- Ha! Haa!

- Sen rahatına bak. Banyonu yap üstünü giy gel. Ben seni burda bekliyorum.

- Tamam. Televizyonu açabilirsin. Kendi evin gibi davran. Istersen odaları falan dolaş.

- Tamam. Acele etme.

Stiles kanka sen ne yaptın...! Kız harabolmuş. Bir vampiri depresyona sokmayı becerdin afferin.

Luce ne demişti, odaları dolaşabilirsin mi? Niye ki? Neyse. Rastgele bir odaya girdim.

Aman tanrım...

Vote ve yorumları bekliyorum. 5 vote olunca yeni bölüm gelicek. Halime bakın millet 100 vote sınır koyuyor ben 5. Ne kadar vote olursa o kadar hızlı yazarım.
Ve bir de Allison'ı hikayeden çıkarttım.

Melez Vampir (Teen Wolf fanfic)Where stories live. Discover now