Açıklama-3

16.4K 714 68
                                    

Yeni gün. Tuhaf... Dün Scott a yakalanmış olmama rağmen kendimi iyi, zinde ve okula gitmek ister gibi hissediyorum. O anki bakışlarını unutamıyorum sanki "Bunu bana daha sonra açıklayacaksın." Der gibi bakıyordu. Tam huzur ve sükunet içinde dalgın bir şekilde düşünürken telefonum son seste çaldı. Mesaj. Kimden acaba. Dünkü olatlara bir açıklama bekleyen Scott veya Stiles mı. Dün çok kolay arkadaş olduğum Lydia mı? Tanımadığım bir numara.

"Konuşmalıyız

-Scott"

Aman ne şaşırdım! Ne cevap verebileceğimi bilmiyordum. Büyük bir ihtimal numaramı Lydia'dan almıştı.

"Nerede. Bir sorun mu var?" En gerçekçi mesajım bu oldu. Hem yüz yüze vampir olduğumu söylemek telefondan söylemekten daha iyidir.

"Okuldan sonra veteriner kliniğinde buluşalım."

İyi. Güzel. En azından Stiles'ın bilmesi gerekmiyordu. Ne diyecektim? Hadi hayırlı olsun ben senin ölümcül düşmanın vampirim mi? Bunları şu an düşünmeneye çalışarak duş alıp siyah straplez badi üstüne siyah dantelli uzun kollumu giyindim altıma siyah pileli etek ve yırtmaçlı çorabımı geçirdim, bol siyah göz kalemi kullanmaya özen göstererek göz makyajımı tamamladım. Bordoya yakın rujumu sürdüğüm gibi aşağıya indim. Kitaplar çok ağırdı ama bana hiç gibi geliyordu. Her zamanki gibi kahvaltımı arabamda yapıp gelmiştim. Ama bu sabah iki poşet içmiştim. Dün açlıktan Stiles'ın boynuna saldırmamak için kendimi zor tutmuştum.

Koridora ayağımı bastığım anda Lydia koluma girdi

-Kıyafet değerlendirmesi: Fazla gotiğimsi ama şirin. Gerdanlığındaki mavi ton saçındaki mavi tonla uyumlu. Makyajın da kıyafetlerinle kombine olmuş. Kısacası güzel.

- Teşekkür ederim. Sen de çok güzel olmuşsun.

-Teşekkürler. Dersin ne?

- Matematik.

- Öğğ. Sabah sabah mı? Benimki Tarih. Sonra görüşürüz.

-Tamam

B- !!! Lydia'nın kanının kokusu çok güzeldi. Neredeyse istemsiz olarak dişlerim uzuyordu! Tamam, tamam sakinim. Ve evet tam tahmin ettigim koku 0- Stiles, en zor bulunan kan grubu.

- Meraba. Az kalsın seni tanıyamayacaktım.

- Evet. İşte bu benim. Gerçek Luce.

- Ben iki Luce'i de sevdim.

Utanmıştım. Ne diyeceğimi bilemeden koridorda yürümeye devam ettik. Ta ki Scott gelene kadar.

- Meraba. Luce değil mi?

- Evet. Scott?

- Evet. Hafızan baya iyi.

- Sadece bir isim.

- Ben matematikten bahsediyorum. Dün derste muhteşemdin.

- Bunları çalışabilecek çok zamanım vardı diyelim.

Oldukça sıcak davranıyordu. Acaba gerçek miydi yoksa rol mü yapıyor? Biraz cadılıktan sonra gercekten sıcak davrandığını anlamışım.

Onca dersten sonra öğlen olmuştu. Aslında yememe gerek olmayan ama normal görünmek için yiyeceğim bir dilim pizza ve limonatayla en boş görünen yere oturdum. Tek başıma yemek yemeye alışmıştım okullarda. Birden bir ses duydum.

* Onu da buraya davet etmeliyiz. O da bizim gibi ve dışlanmayı hak etmiyor.

Bu Scott'un sesiydi.

*Hey Stiles nerede? Onu gören oldu mu?

Tam o anda önüme birisi oturdu. Tabiki kim olduğunu öğrenmem için bakamama gerek yoktu. 0- . Stiles.

-Hey. Bizim yanımıza otursana.

- Bilmem arkadaşların ne der?

Aslında biliyordum.

- Arkadaşlarım Scott ve Lydia. Zaten onlarla arkadaş olduğun için...

- Tamam. Geliyorum.

Beraber onların oturduğu masaya yürüdük.

* Stiles aklımı mı okuyabiliyor acaba.

Biraz gülmüş olabilirim ki o an Stiles;

- Ne oldu komik bişey mi var?

- Yoo. Sadece daha geldiğim ikinci gün ve birisi beni masasına davet ediyor. Genelde diğer okullarda arkadasim pek olmaz da.

Sonunda masaya varmıştık. Bana bakıyorlardı. Tabi ki bana bakıyorlardı. Açlıktan gözlerimin rengi koyu maviden beyazımsı maviye dönüşmeye başlamıştı. KAHRETSİN. Hemen dönüşmese de yavaş yavaş rengi açılıyordu. Hemen kan içmek gerekiyordu. Acaba farkettirmeden limonatamı kana çevirsem... Yok olmaz şeffaf şişeli.

- Luce. Gözlerine ne oldu?

- Niye ne var ki gözlerimde?

- Açık mavi oldu.

- Işık yansıyordur. Ben tokum. Tuvalete gidiyim.

Dediğim anda ordan uzaklaştım. Hemen arabama gittim. Neyseki yanıma birkaç torba kan almıştım. Arabada oturup, siyah camları çekip içtim. Aynadan gözlerime baktım. Ilk başta gökyüzü mavisine benziyordu rengi şimdi ise normal rengine oturmaya başlamıştı. Tam o anda zil çaldı. Okula geri döndüm. Sonraki dersler hızlı geçti.

Veterinerin önüne neredeyse gelmiştim.

- Evet. Ne hakkında konuşmak istemiştin.

- Senin hakkında. Sen... nesin?

Tam o anda bir yay gerilme sesi duydum. Binaların birinin üstünden atıyordu. Kim olduğunu göremiyordum. Her şey bir saniye içinde oldu. Okun yaydan fırlaması, benim Scott'ın önüne süper bir vampir hızıyla atlamam, okun karnıma saplanması. Scott korkmuştu. Daha doğrusu şaşırmıştı. Ahhh! Okun ucu kurtboğan ile kaplıydı. Yakıyordu ama beni pek etkilemiyordu yine de zehirli bir okla vurulmuş olduğum gercegini değiştirmiyordu. Evet. Şimdi Scott'a iyi bir açıklama borçluyum.

- Sen? Kurtadam? Nesin?

- Daha çok vampirim. Ama kurt ve cadıyım da. Biliyorum bunlar çok karışık söz veriyorum bunları daha sonra açıklayacağım ama önce beni bu kurboğanlı oktan kurtarmamamız gerekiyor.

- Ben Deaton' ı çağırayım.

- Tamam.

Melez Vampir (Teen Wolf fanfic)Where stories live. Discover now