İP ▶️ 49 | "BUZ KIRAĞI"

207K 8.4K 9.6K
                                    

Yorumda ve yıldıza basmakta üşengeç davranmayın fıstıklar, ona göre yeni bölümün gelişi erken olacak ❤

Buraya Kitabımızın Çiçeğini Alayım 🌺

49. BÖLÜM | BUZ KIRAĞI

Bazı yaralar yararlıdır, buna inan. Bazı yaraların ortasından küçük bir el sanki geçmişine çiçek uzatır, tüm geleceğin yıkanır.

🍁

Benliği bükülme yaşadı.

İradesi büküldü, hisleri büküldü, boynu büküldü. Bu geceye kadar keskinlik kazandığı, etrafında kim olsa keser diye düşündüğü kararı bile büküldü; kendisi kesildi.

Lavin, gözlerinde ölü küçük dalgalar gibi muntazam bir şaşkınlık içinde, "Siz nasıl-" diyecek oldu ama sözleri kesildi.

"Babanın sana telefon göndermesinden, şu an nerde olduğuna kadar... her şeyi biliyorum."

Lavin, dişlerini sıktı, benzi uçuklaştı. "Madem biliyorsunuz, niye Edim'e söylemediniz?" diye sordu. Artık hiçbir şeyi anlayamıyordu, bu olaydaki her şeye yabancıydı, kendisine bile. "Beni korumaya çalışmıyorsunuz ya."

Turgay, karşısındaki yaşı da kendisi de küçük olan genç kızın kederli gözlerine baktı; yaşlı ve genç arasındaki farkı silen şeyin ancak acıdan doğan üzüntü olduğunu kabul etmek zorunda bırakıyordu bu kızın gözleri. "Edim'e söylemedim çünkü... O zaman seni asla bırakmazdı."

Lavin, kalbi acılar içinde kıvranırken dik durmaya çalıştı. "Yardımınıza ihtiyacım yok," diye tepki verdi. "İstesem, pekâlâ da kendim giderim."

Turgay, hafifçe gülümsedi. Konuyla ilgisi olmamasına rağmen, "Biliyor musun? Yaşın küçük ama güçlüsün, keder insanları farklı şekilde etkiler, belki şok eder. Kötü haberlere kahkahayla, umursamazlıkla, öfkeyle, ağlayıp dövünmeyle ve korkuyla tepki verenlere şahit oldum ama sen, güçlüsün ve hep meydan okumaların kızısın, değil mi?" diye sordu. ama Lavin hiçbir tepki vermedi.

Lavin yutkundu, dıştan nasıl görünüyorsa o makyajdı, maskeydi; gerçek olan içiydi ki o, katliamdı. Aklını bulandıran bu adam güçlü olduğunu mu idda ediyordu? Değildi, hiç değildi; korkuyordu, çok korkuyordu ve korku, içini bir kılıç kesiğinden daha derin kesiyordu. Sapaklarında kaybolduğu kaçıncı dönüş yoluydu, dönmemek için geçtiği köprüyü bile yakacak, yolları paramparça edecek gibi hissediyordu.

Turgay cevap beklemedi, tekrar konuya döndü. "Hayır bu, tek başına yapabileceğin bir şey değil."

"Elbette yaparım, istesem giderim."

"Dennisle tanıştın mı?"

"Evet, ama konumuzla ne ilgisi var şimdi?"

"O aslında, bir bilgisayar hackeri. Geçtiğin yolları bile bilgisayar üzerinden izleyebilecek yetenekte."

Öyle miydi? Hiç o tipte birine benzemiyordu, daha çok şımarık bir çocuk gibi görünmüştü gözüne. "Bana bunları niye söylüyorsunuz?"

"Burdan kendi başına ayrılmaya karar verdiğin anda, Edim seni bulur." Turgay, ceketinin iç cebinden bir kart çıkartıp iri parmaklarının arasında uzattı Lavin'e. "Doğru olana karar verdiğin an beni ara, sana yardım ederim."

Elini, içinde kaynayan tereddütten dolayı yavaş uzattı karta. İfadesiz bir sesle, "Alıyorum ama..." Duraksadı. "İhtiyacım olmayacağını görün diye."

İNTİKAMIN PENÇESİNDE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin