BÖLÜM 10 Neyin var?

865 56 29
                                    

Biliyorum kısa bir bölüm ama bu demek oluyorki:

Sonraki bölüm upuzun olacak :D hhhh 

Multimedia'daki Sun Hee'miz <3 :)

Herkes....Bu halime, gözyaşlarıma, pastaya bulanmış vücuduma bakarken nasıl eğleniyorsa ben de o kadar güçsüzleşiyordum.

Önlerden bir kız bana doğru yaklaştı. Elinde tuttuğu bardaktaki içkiyi başımdan aşağı dökmeye başladı.

Bir sıvının tüm bedenimi ürperttiğini hissettim.

-Ah, afedersin istemeyerek oldu.- Herkes kahkaha atıyordu.

-Bir hizmetçi parçasına bu az bile.- dedi Minhyun. 

Tırnaklarım avuçlarımı kanatacak kadar sıkmıştım yumruğumu. Yanağım alev alev yanıyordu. İncinen elimin acısı git gide artarken çevremdekilerin pis bakışları beni boğuyordu sanki.

O alçak hayatımı mahvetmişti.

Tüm kirli sözlerini bana bulaştırmıştı. 

Üstelik bunu  devasa bir Candy Cake pastasıyla yapmıştı...

 ***

Pastanın krema ve meyve kokuları titrememe eşlik ederken gözlerimi yerdeki bir noktaya sabitlemiş öylece duruyordum.

Başımı kaldırıp da kimseyle göz göze gelmek istemiyordum.

Evet, rezil olmuştum hem de hiç olmadığı kadar.

Minhyun'un güçlü elleri beni hiç düşünmeden bu hale getirmişti. Ama en çok da o aptal sözleri bir canavara dönüşmem için yeterdi. Ama hiç bir şey yapmaya mecalim kalmamıştı.

Kesinlikle iyi değildim.

Ama daha fazla göz yaşı dökmemeliydim.

Şu an ağlayamazsın Sun Hee. Şu an sırası değil. O alçağın önünde ağlama yine. Bak, senin tarafında olan biri var.

Bir el beni belimden tuttu ve ayağa kaldırdı. Onca kişi arasından kimdi bu?

***

Cherry.

Cherry, beni kendine yaslarken bir tek benim duyacağım şekilde fısıldadı:

-Ben sana inanıyorum.-

Birkaç fısıltı uğultuya dönüşmüşken Cherry'nin beni ayağa kaldırmasıyla herkes tekrar sus pus olmuştu.

Gözlerimi yerden kaldırdım. Bir an Minhyun'la göz göze geldik ama sonra Cherry'nin tokadıyla bu sinir bozucu bakışma sona erdi.

-Cherry?-

Minhyun'un inanamayan sesine aldırmadı Cherry.

Ardından da tüm kalabalığı yararak evden çıktık.

Cherry elimi sımsıkı tutmuş tıtreyen bedenimi rahatlatmak için sırtımı sıvazlıyordu. 

Cherry'nin küçük mavi arabasına bindiğimizde çok utandım. Onun arabasını üzerimdeki pastayla berbat etmiştim.

-Şu an bunu önemseme zamanı değil Sun Hee.-

-Ben...İstediğin kadar dalga geçebilirsin. Herkes yapacağını yaptı zaten. Artık umursamıyorum.-

Sözler tek nefeste ağzımdan dökülüvermişti. Cherry'nin bunu neden yaptığını bilmiyordum. Ona güvenemezdim. O, Minhyun ile yakındı. Beni o lanet yerden kurtarması benimle ayrı bir şekilde dalga geçmeyeceği anlamına gelmiyordu.

♥Seni Sevebilir miyim?♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin