Multimedia'daki Minhyun :D Acaba ne zaman böyle masum ve tatlı olacak? :D
-Gerçekten mantıklı bir nedenin yok mu? Yoksa benden hoşlanıyor musun?- Ne hoşlanması? Bunu ben mi demiştim? Ne dediğimin farkında bile değilim.
Bana doğru yaklaştı ve kulağıma eğildi. Tüm vücudumun ürperdiğini hissettim.
-Bir ufaklık için fazla cesursun.- Sıcak nefesini hisseder hissetmez tekrar ürperdim. Yavaş ve derin bir nefes aldı:
-Çocuklarla ilgilenmem ben. Ayrıca göğüs ölçün kaç? 70 falan mı?-
***
Yüzümün en az bir domatesinki kadar kızardığına yemin edebilirdim.
Bunu nasıl söylerdi? Onca şeyden sonra göğüslerime mi dikkat etmişti birde?
Ve: Çocuklarla ilgilenmem ben. Kendimi bir garip hissettim.
Otomatik olarak ellerimi göğsümde çapraz yaptım.
Yüzümün kızardığını görmemesi için başımı yere çevirdim. Sırf o söyledi diye yüzümün kızarmasına sinir olmuştum. Ayrıca göğüs ölçümü ben bile bilmiyordum. Ama o hemen 70 olduğunu söylemişti. Sapıktı işte.
-Sapık!- diye bağırdım. Onu utandırmayı bekliyordum ama o kurnazca gülümsedi. Resmen benimle dalga geçiyordu. Bu halimle eğleniyordu.
-Sapık değilim.-
-Benim kişisel bilgilerimle neden ilgileniyorsun o zaman?-
-Oyalanmak için.- dedi ve elini saçının arasından geçirdi.
-Sen psikopatsın!- diye tısladım.
Çarpık bir gülümsemeyle bana doğru yaklaştı.
-Benim için çalışacaksın.- diyerek ellerini ceplerine koydu. Sırıtmaya devam ediyordu.
-Hayır, çalışmayacağım seni sapık.-
-Çalışmak zorundasın.-
-Zorunda değilim.-
-O halde olacaklardan kendini sorumlu tutsan iyi olur.- dedi buz gibi bir sesle. İçimde bir yerlerde saklanan korku kendini göstermeye başlamıştı. Ama onun önünde güçlü olmalıydım. Bir ufaklık değil.
-Hiç birşeyin olacağı yok. Kendine uğraşacak başka birini bul!- Ses tonum düşündüğümden de sert çıkmıştı. Bu iyi bir şeydi.
-Sen bilirsin. Oyalanmak için arkadaşını kullanacağım.-
Sesli bir şekilde yutkundum. Yoksa düşündüğüm kişiden mi bahsediyordu?
-H-hangi arkadaşım?- Elimde olmadan kekelemiştim.
-Vücudu seninkinden daha güzel olan şu çekici kız.. Adı neydi?- Derin bir nefes aldı. -Hana?-
Sanki bir yerlerime bıçak saplanmıştı. Hana'nın adını, daha doğrusu Hana'yla yakın olduğumu nereden biliyordu? Yoksa o kağıtta benimle ilgili her şey yazıyor muydu?
-Ona sakın dokunayım deme!- Sinirlenmiştim. O da aynı Bayan In Jung gibi Hana'yı da bu işin içine sokuyordu.
-Sana yapamadığımı ona yapacağım. Başka birini bul diyen sendin.-
Yine o ciddi yüz ifadesi. Her seferinde tüylerimi diken diken etmeyi başarıyordu.
Hana'yla uğraşmasına asla izin veremezdim.
-Onu rahat bırak.- Doğrudan gözlerinin içine bakmaya çalışarak: - Ne istersen yapacağım.-
Bir an gülümser gibi oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♥Seni Sevebilir miyim?♥
Teen Fiction-Benimle dalga mı geçiyorsun? Birini sevmek anormal birşey mi? derken yüz ifademin ne kadar ciddileştiğini farkettim. -Hayır değil. Ama beni sevemessin. Bunda zararlı çıkan sen olursun. Bana ise hiçbir şey olmaz. Hayranım olabilirsin ama benden hoşl...