•Burası Bizim Krallığımız•

1.1K 159 44
                                    

İyi okumalar.

.
.
.
.

Prens Taehyung'un öpücükleri ile uyanıp ellerimle gözlerimi kapattım ve gözlerimi ovuşturup kalktım.

"Günaydın yıldız ışığım."

"Prensim?"

Pencereden dışarı baktığımda günün daha yeni yeni doğmaya başladığını gördüm, hava hâlâ karanlık sayılırdı.

"Artık gitmem gerekiyor Jeongguk..."

"Lakin daha yeni kavuştuk. Gidemezsiniz."

"Geri geleceğim. Söz veriyorum."

Belindeki kılıcı kabzasından tuttu ve ona hediye ettiğim kabza koruyucusunu gösterdi.

"Bu beni koruyacaktır."

"Ben de geleyim."

"Hem kendimi hem seni koruyamayabilirim. Sen Namjoon hyung ile burada kal hm?"

"Prens Seokjin'de mi geliyor?"

"Gelmesini istemiyorum ama sanırım gelecek."

"Prensim, ben de geleyim lütfen. Bir faydam dokunur belki."

Yatağa oturup ellerini yanaklarıma koydu ve alnımı öptü.

"Jeongguk'um ne pahasına olursa olsun sana geri döneceğim, söz veriyorum. Eğer gelirsen aklım sende kalacak. Hem sen gelirsen Prens Sang Chul'e kim bakacak? Yalnız kalmaz mı o?"

"Haklısınız lakin benimde aklım sizde kalacak. Ya size bir şey olursa?"

İşaret parmağını dudaklarımın üzerine koyup beni susturdu ve dudaklarıma bir öpücük kondurdu.

"Bana bir şey olmayacak Jeongguk. Hem geri dönmek için bir sebebim var. Unuttun mu, seni eşim yapacağım."

"Geri döndüğünüzde size kralım mı diyeceğim şimdi?"

Güldü ve başını salladı.

"Sanırım öyle diyeceksın lakin geceleri Taehyung de."

Beni kendine çekip sıkıca sarıldı ve başını boynuma gömüp kokumu içine çekti. Boynuma bir öpücük kondurup ellerimi tuttu ve dudaklarımı öperek benden ayrıldı.

"Buraya da güvenliğiniz için muhafız bırakacağım. Dikkatli olun olur mu?"

"Bizi merak etmeyin prensim, aklınız burada kalmasın. Biz başımızın çaresine bakarız. Şimdi gidip krallığımızı geri alın. Burası bizim krallığımız."

Taehyung

Jeongguk'tan ayrılmak istemiyordum lakin güzel bir geleceğimiz olması için sarayımı, krallığımı geri almam gerekiyordu. Halkımı da düşünmeli ve ona göre hareket etmeliydim zira burası, bu toplaklar babam öldükten sonra bana kalmıştı ve geri almaya da niyetliydim.

"Prensim, Tanrı sizi korusun."

Jeongguk uzanıp dudaklarıma bir öpücük kondurduğunda gülümseyip yanağını okşadım ve odadan çıktım. Bahçeye inerek beni bekleyen muhafızların önünde durdum.

Ağabeyim Seokjin de yanıma gelip askerlere karşı güzel bir konuşma yaptı.

Herkes hazırlanırken ağabeyime dönüp ellerimi omuzlarına koydum.

"Ağabey gelmek zorunda değilsin biliyorsun."

"Olmaz Taehyung, bu vakte kadar oturdum da ne oldu? Yanında kalıp sana destek olmak istiyorum. Ben belki sana ağabey olamadım o yüzden beni affet olur mu?"

Incompetent PainterWhere stories live. Discover now