Jeon Jeongguk, küçük yaşında ailesinden koparılarak saraya, resim ustasının yanına çırak olmuştu. Çizimlerini geliştirmeye çalıştıkça ustası beğenmiyor ve her yaptığı çizimi yırtıyordu.
Önceki bölümün kısa olduğuna dair yorumlar aldım ve bu bölümü uzatmaya karar verdim. Bölümde +18 sahne bulunmaktadır, rahatsız olanlar isterlerse okumayabilirler. Keyifli okumalar dilerim. . . . .
Sabah Prens Taehyung'un yatağında aralamıştım gözlerimi. Doğrulup oturur pozisyona geçdiğimde kalçama bir ağrı saplanmıştı, dünün etkisiydi işte bu. Saçlarımı düzeltip yanıma baktığımda ise kimsenin olmadığını görmüştüm. Prens Taehyung neredeydi? Mühim bir işi mi çıkmıştı ki?
Kalçamın ağrısına aldırış etmeden ayağa kalktım ve üzerimdekileri değiştirip kendi kıyafetlerimi giyindim. Gidip yıkansam iyi olacaktı. Sıcak suyla iyice bir aklanıp paklanayım.
Odadan çıkıp gözlerimi kapıdaki muhafızların üzerinde gezdirdim. Umuyordum ki dün akşam bizi duymamışlardır yoksa gerçekten çok utanç verici olurdu.
Bir süre sonra hamama (çok araştırdım fakat bir türlü banyonun başka karşılığını bulamadım o yüzden hamam yazıyorum.) gelince kapıdan geçerek üzerinden buharlar yükselen suya baktım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(bu şekilde düşünebilirsiniz.)
Sıcak su bütün vücudumu kendine getirecekti. Üzerimdeki kıyafetleri çıkardım ve yavaşça suya girdim. Suya girdiğim an biri beni tutarak suyun altına çekti. Kapalı gözlerimi araladığımda prensi gördüm ve gözlerimi kocaman açtım.
Beni kendine çekerek dudaklarımı öptü ve beni kucağına alarak sudan çıktı.
"Günaydın Jeongguk."
"Prensim, ne vakittir suyun içindeydiniz? Çok korkuttunuz beni!"
Gülümsedi ve tekrardan dudaklarıma bir öpücük kondurdu.
"Seni şaşırtmak istedim."
Gözlerimi kırpıştırarak ona baktığımda güldü ve önüme gelen, ıslak saçlarımı geriye doğru okşadı.
"Doyamadım ben sana. Dün gece çok kısa değil miydi?"
"Daha mı uzun olması gerekiyordu?"
"İlk gecen olduğu için bir şey demedim lakin biraz erken geldin sanki?"
"Ama siz de yapmadınız mı?"
"Sen iki kere geldin Jeongguk."
Cevap vermedim. Sanırım haklıydı, dün gece kısa sürmüştü.
