•Prens Kim Seokjin•

1.6K 179 129
                                    

İyi okumalar.

.
.
.
.

Saçlarımda hissettiğim parmaklarla kaşlarımı çatarak gözlerimi araladım. Başucuma oturmuş saçlarımı okşayan Prens Taehyung'u görünce gülümsedim.

"Günaydın prensim."

"Günaydın Jeongguk. Nasıl hissediyorsun?"

Hafifçe doğrulmaya çalıştım ve kalçamın ağrısından dolayı kalkamayınca başımı prensin dizlerine yasladım.

"Ağrım var ama geçer sanırım. İyiyim merak etmeyin."

"Hekimden krem almıştım, sürelim. Ağrına iyi gelir."

"Kendim sürerim ben siz merak buyurmayasınız."

"Olmaz öyle, ben sürerim."

Kıpkırmızı kesilip prense baktım.

"Prensim, kendim sürerim."

"Utanıyor musun yoksa benden?"

Başımı eğip ellerimle yüzümü kapattım. Güldü ve ellerimi tutup öptü.

"O kadar tatlısın ki. Zarif, narin bir o kadar da güçlü, tıpkı bir anka kuşu gibi."

Nutkum tutulmuştu. Gerçekten bana iltifat ettiği vakit ne diyeceğimi bilemiyordum. Kelimeleri o kadar özenle seçiyordu ki. Ben onun gibi cümleler kuramazdım, okumam yazmam bile yarım yamalaktır. Elime bir kağıt ve kalem verseler çizimden başka bir şey yapamazdım.

"Prensim siz bana böyle cümleler kurduğunuzda ben ne diyeceğimi gerçekten bilemiyorum."

"Bir şey demene gerek yok, Jeongguk. Gözlerinin içindeki o pırıltı benim için kâfi."

Gülümseyip kollarımı prensin boynuna doladım. Boynuma bir öpücük kondurdu ve kollarını belime doladı.

"Kremini sürelim sonra seni Jong Hyun Efendi'nin yanına bırakayım."

"Olmaz çok kızacak!"

"Kızmaz korkma."

"Prensim emin olun çok kızacak. Tekrar dayaklık olacağım."

"Ellerini kırarım. Kimse benim olana dokunamaz."

Benden ayrılıp ellerimi tuttu ve başparmağı ile okşadı.

"Kremi sürelim."

Beni çevirdi ve yüzüstü yatırarak ellerimi arkamda birleştirdi.

"Prensim gerçekten kendimi yapabilirim. Hem o kadar ağrımıyor. Sizin dersleriniz var onlara yetişmeniz gerekli."

"Ağzını da mı bağlayayım?"

Sustum ve derin bir nefes vererek yanağımı yastığa yasladım.

Prens Taehyung altımdakileri çıkararak soğuk kremi kalçama sürdü ve üzerimdekileri tekrar giydirdi.

"Tamamdır. Jong Hyun Efendi seni bekler."

"Prensim, çok kızacak. Yarın gitsem?"

"Ne kadar geç gidersen siniri daha da katlanır. Sana dedim, hiçbir şey yapamaz. Haydi bakayım."

Sızlana sızlana ayağa kalktığımda Prens Taehyung yanıma gelip ellerini yanaklarıma koyarak yüzümü ellerinin arasına aldı ve alnıma bir öpücük kondurdu.

"Bugün pek fazla konuşamayabiliriz Jeongguk zira saraya ağabeyim Seokjin gelecek. Onunla ilgilenmem için kral beni vazifelendirdi. Lakin mutlaka akşam seni görmeye geleceğim tamam mı? Seni seviyorum."

Incompetent PainterWhere stories live. Discover now