7. Bölüm

2.7K 364 103
                                    

Seçil kabinden çıktığında Burcu başını telefonundan kaldırıp Seçil'e baktı hemen. Seçil kendi ekseni etrafında döndü. Şu an üstünde bir kalem etek ve siyah bir bluz vardı.

Burcu cıkladı. "Yok bu çok abartı oldu. Üstüne beyaz gömlek giysen tam baştan çıkarmaya çalışan sekreterlere döneceksin. Senin tarzın değil bu."

Seçil yorgunlukla arkadaşına bakarken "Burcuş bunların hiçbiri benim tarzım değil ama mecburen giymeye çalışıyorum. Önemli olan yakışıp yakışmadığı, dikkat çekip çekmediği?" dedi.

"Sana yakışmadı işte, onu diyorum. Daha dökümlü etekler iyi olur sana. Bunlar kalçalarını büyük gösterdi."

Seçil "Zaten büyük oldukları için öyle o. Eteğin suçu değil," diye söylenerek içeri girdi. Burcu arkasından seslendi. "Şu elbiseyi dene bir bakayım!"

Seçil kabinde asılı onlarca kıyafet arasından Burcu'nun şu elbise dediğini buldu. Su yeşili elbise şifon katmanları olan, soluk çiçek desenlerine sahip yarım kollu bir elbiseydi. Günlük ve şık kullanım arası bir noktadaydı. Gördüğünde Seçil'in de hoşuna gitmişti. Elbisenin içine sığamama korkusuyla kafasından geçirdi. Astarını çekiştirerek düzeltti. Sonra arkadaki fermuarı bir yere kadar çekebildi. "Burcu, fermuara bakabilir misin?" diyerek arkadaşını çağırdı.

Burcu kabinin perdesini aralayıp içeri girdi. Seçil saçlarını önüne alarak sırtını açıkta bıraktı. Burcu'nun fermuarı çekememesinden, çekse de elbisenin içinde nefes alamamaktan korkarak bekledi.

Fakat korktuğu gibi olmadı. Burcu fermuarı şak diye çekti. Seçil de ilk nefesini çok rahat alıp verebildi. Heyecanla başını kaldırıp aynaya baktığında karşısında sahiden muhteşem bir şey duruyordu. Dizlerinin üstünde biten elbise sahiden vücudunu çok güzel sarmış ve toparlamıştı. Dekoltesi çok yerindeydi. Hafif bir çatal veriyor, gerisini hayal gücüne bırakıyordu adeta.

"Bu elbiseyi net alıyorsun Seçilko, ofiste giymek için biraz fazla şık kalabilir belki ama resmi bir günde giyilebilir de. Belki bir parti falan olursa orada giyebilirsin. Ya da bir first date'te neden olmasın?" Burcu arkadaşına aynadan göz kırptı.

Seçil'in içi kıpır kıpır oldu. "Hadi inşallah," dedi. "Umarım o günleri de görürüz."

"Görürüz görürüz. Sen üstünden ölü toprağını attın ya, artık her şey olur!" Burcu keyifliydi. "Bunu da alınacaklar arasına ayır. Diğerlerinden devam edelim. Daha birkaç mağazaya daha gideceğiz."

"Paramız var mı?" diye sordu Seçil sanki para konusu Burcu'nun konusuymuş gibi.

"Tamam primini harcamış olabiliriz ama bu elbiseyi ben hediye alacağım sana. Kalanını çöz sen."

"Uf saçmalama Burcuş, şaka yaptım ya. Takılıyorum ben, biliyorsun beni."

"Biliyorum ama benim de içimden geldi. Ben alacağım." Burcu fermuarı açıp çat diye kabinden çıktı. "Hadi diğerlerini giy!" diye seslendi.

Seçil Burcu'ya söylemek istiyordu. Tamam burcu zaman zaman dedikoducu olabiliyordu ama sonuçta ofiste en çok birbirlerine güvenirlerdi onlar. Burcu'nun kimseye Aris'in durumunu söylemeyeceğini biliyordu. Kişisel olarak bu konuyla eğlenecek ve üzerine çok konuşacaktı ama zaten tüm dedikodusunu Seçil'le beraber yapardı. Aris'le konuşup bu durumu ona söylemek istediğini belirtecekti. Burcu'dan daha fazla bir şey saklıyor konumunda olmak istemiyordu.

Yarım saatin sonunda mağazan çıktıklarında Seçil fakir ama mutluydu. Ellerinde bir sürü poşetler vardı. Daha bir de bu halde başka mağazalara da gideceklerdi. Cumartesi dersten sonrası için göz doktorundan randevu da almıştı Seçil. Hem muayene olacak, hem de güncel bir reçete alacaktı kendine. Sonra da gidip muhtemelen kalan son parasını lense yatıracaktı. Hala o şeyleri nasıl gözüne sokup çıkaracağını bilmiyordu ama milyonlarca insan yapabildiğine göre o da yapabilirdi.

Etkili AnlaşmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin