41. Bölüm: Destin'in Ateş Tutkusu

118 19 305
                                    

Sondan önceki bölüme hoş geldiniz. Olayların toparlanması açısından birazcık uzun bir bölüm oldu. Oy ve yorumlarınızla bana destek olursanız çok sevinirim. Umarım sıkılmadan keyifle okursunuz :) Aşağıdaki şarkının melodisi ve sözleriyle Destin'in karakterine çok uyduğunu düşünüyorum. İsterseniz dinleyebilirsiniz 🖤

Sırlar, benliğin faciasından doğan lekelerdir. Kanatıp iz bırakarak karmaşık ruhun dehlizinde gizlenen ölümcül kusurlardır.

On beş dakika kadardır arabadan dışarıya adım atmayarak çılgın dünyayla aralarına mesafe koymuşlardı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

On beş dakika kadardır arabadan dışarıya adım atmayarak çılgın dünyayla aralarına mesafe koymuşlardı. İnadına düşkün Ratsel'ı geri dönmeyeceğine ikna edebilme zorluğunu yenebilmenin tek yolu Kenner ve teyzesi olduğu fikrine alışmaya çalıştığı Marian'ın sesini duyması olmuştu. Dediklerine göre Nirvana'yla iletişim kurduktan sonra kendilerini başka bir yerde bulmuş, mâlikaneyi bulana kadar uzun yol katetmişlerdi. Sonuç olarak o karanlık malikânede ne hasta ruhlu katillerden, ne insanlığa savaş açan Nirvana'dan ne de diğer acayip yaratıktan eser alamet yoktu. Ratsel'ın silahıyla sivillere saldıran katillerden birini yaralamasının üzerine Destin ölümle cebelleşen herifi arabanın bagajına tıkmıştı. Yine bir cinayet ve yine ortadan kaldırma işi Destin'e kalmıştı. Tekrar eden bu senaryoda, yaralı adamı Kenner'a teslim etmeyi planlıyorlardı, o ne yapacağını daha iyi bilirdi. Az buçuk bilgi de sağlayabilirse şahane olurdu. Kenner ve Marian boş malikâneden çıkmışlardı. Yoldaydılar, konum attıkları bölgeye varmak üzereydiler. O zamana kadar bagajda debelenen ölmeden durabilirse tabii. Bağırıyor, çağırıyor ve çoğunlukla küfür ederek arabanın arka kısmını gereksizce tekmeliyordu.

Ağzını kapatması için bant ve tekmelerini önlemesi için bacaklarını bağlayan sıkı ip gerekliydi. Destin tükenmeyen çözüm yeteneğiyle sesini kapaması için bir şeyler düşünebilirdi, fakat gerek yoktu. Eninde sonunda yorulacaktı, yaralı hâliyle çok dayanamazdı. Bir süre daha görmezden gelmeyi deneyerek pis kanıyla kirlenen bagajına duş aldırmak zorunda kalacağını düşünmeye ara verdi. Kıyafetine bulaşmış olan kanı elinden geldiğince temizlemişti. İyi ki siyahtı. Kanı gizliyordu.

Sayısız deliliğin arasında hiçbir olaydan etkilenmeyerek acıkan arsız midelerini yoldan apar topar aldıkları sağlık karşıtı ve domuz etli olan hamburgerlerle doyurduktan sonra da saatlerdir uykusuzluk çeken Vita'nın tok karınla uykusu artık geri çevrilemeyecek tatlılığıyla gelmişti. Uyumak için doğru zaman sayılmazdı. Uykunun da söz dinleyeceği tutmazdı. Eve gitmenin bir anlamı kalmamıştı; her taraf aynı felaketi tecrübe ediyordu. İntihar vakaları başlamıştı, katiller serbestçe önüne geleni katlediyordu. Bu gidişle masumların ölümü inanılmaz sayılara ulaşacaktı. Dükkanlar kapanıyor, herkes ülkeyi terk ediyor, şehirde insan kıtlığı yaşanıyordu. Ortaya çıkıp görünmezliği bozmaya hiç gerek duymuyordu Destin. Sessizce avlanmak uzman olduğu işti. Katillerden nefret eden bir katil iş başındaydı. Gördüğü her katili ortadan kaldıracaktı.

42 (Tamamlandı)Where stories live. Discover now