You kept me like a secret I kept you like an oath

186 24 13
                                    

Sen beni bir sır gibi, ben seni bir yemin gibi tuttum.

Akşam saatine gelirken oturdukları masada sohbet eden arkadaşlarını sessizce dinliyordu Jimin.

"Yemek yemedin aç mısın?" Hoseok'un sorusunu kafasını sallayarak reddetti.

Kafasını yasladığı masada  pozisyonundan dolayı direk karşısındaki Jungkook'u görüyordu. Namjoon ile bir şeyler konuşuyordu. Gözlerini çekmedi ve izlemeye devam etti.

Jungkook'tan önce hapishane aynıydı. Daniel ve diğer bir sürü sorun. Jungkook gelince daha farklılaşmıştı. Uzun süre sonra tekrar değer vermeyi tatmıştı. Şimdi ise kaybediyordu bunu.

Değer gördüğü insan artık gözlerini ona değdirmiyordu bile. Jungkook'un gözleri konuşurken ona takıldı. Son konuştuklarında pek iyi bitmemişti farkındaydı.

Grubun ikiye ayrılmaması için her şeyi yapmışlardı. Jimin Jungkook olduğu zaman istemese de kalkıyordu. Eğer ikiye ayrılırlarsa Daniel onları tek tek avlardı.

Bazen birlikte oturuyorlardı şuan olduğu gibi. Jungkook'u tek başına hiçbir yere götürmüyordu. Önlemdi bu sadece.

"Park Jimin ziyaretçin var." Bu sefer müdür gelmişti bunu söylemeye. Birkaç gün geçmişti annesini tekrar göreli. Kafasını kaldırmadı.

"İstemiyorum." Tüm blok şaşırdı. Birisi ilk kez ziyaretçisiyle görüşmek istemiyordu. Bilmiyorlardı ki Jimin çağırmamıştı onu.

Masadakiler de şaşırdı. Konuşmalarını kesen Namjoon ve Taehyung da gözlerini müdüre dikmişti.

"Park Jimin ziyaretçin var dedim."

"İstemiyorum, gönderin." Müdür yaklaşarak kolundan tutarken sertçe çekti. Gardiyanlar yaklaşırken masadakiler izliyordu.

"Ziyaretçin var."

"İstemiyorum gönderin. Siktirsin." Gardiyanlardan biri kolunu tutarken sertçe kurtuldu tutuşundan tekrar.

"İstemiyorum diyor duymuyor musun?" Yoongi gardiyana seslenirken Jimin'i kolundan tutup uzaklaştırmıştı.

Müdür gülerek yaklaştı.

"İste ya da isteme ziyaretçin var. Alın şunu." Gardiyanlar tekrar yaklaşırken Jimin birini tekme atarak uzaklaştırdı. Herkes onun neden böyle bir tepki verdiğini merak ediyordu.

Gardiyanların tutması ile ona yaklaşan Jungwoo Jungkook'un kaşlarını çatarak yumruklarını sıkmasına neden oldu.

Mavi gözlü olanın çenesini tutan müdür kulağına yaklaştı ve fısıldadı.

"O ziyarete gideceksin yoksa Jungkook'u 1 ay boyunca hücreden çıkarmam. Neden bulmak en kolayı Jimin." Gözleri titredi Jimin'in. Kafasını salladı usulca.

Arkadaşları gardiyanları geçmeye çalışırken konuştu.

"Tamam gidiceğim." İnip kalkan göğsü ile yerinden ayrılmıyordu Jungkook. Neden bir anda kabul etmişti?

Jungwoo adlı adam büyük bir oyun oynuyordu. Yavaş adımlarla yürürken arkasından da müdür geliyordu.

Sertçe oturdu ayaktakiler.

"Bir insan ziyaretçisini görmesi için zorla götürür mü lan?" Taehyung'un sert sesi ile masadakiler bu konuyu tartışmaya başladı.

"Jungwoo'ya kim olduğumuzu gösterelim." Uzun zamandır sessiz olan Jungkook'un sesi ile herkes ona döndü. Ondan çıkan fikir şaşırtmıştı.

"Ne planlıyorsun?"

"Sungwoo'dan hücrenin anahtarlarını alın. Muhtemelen ziyaretten sonra oraya götürürler. Siz hücredekileri çıkarırken dağılıp blokların kapılarını açalım. Ben de müdürü ziyaret edeyim."

Don't blame meWhere stories live. Discover now