26 × 2-Game

1.8K 146 93
                                    

Hikayeye yeni giriş yapan karakterimiz Miles medyadadır. Kendilerini çok severim ljdfskdlg Bakalım siz de sevecek misiniz? :*

Son zamanlarda düşünmek için çok fazla zamanım oluyordu. Herkes Zayn ile aramda olanları ve o gittikten sonra ne halde olduğumu az çok anlayabiliyor, beni yalnız bırakıyorlardı. Yapılacak görevlerim yoktu. Her gün kitap okuyordum. Eskisi gibi... Tamamen geçmişe dönmüştüm. Kitapçıda çalıştığım ve kitaplardan başka derdimin olmadığı zamanlara. Kitaptaki aşklara imrendiğim zamanlara.

Zayn'in gidişini bu şekilde kabullenmeyi beklemiyordum. Yani ağlarım ve isyan ederim diye tahmin etmiştim ama sadece sonsuz bir sessizliğe gömülmüştüm. Gülmüyordum. Konuşmuyordum. Uyumuyordum. Yemiyordum. Sadece düşünüp duruyordum. Hayal kuruyor, kitap okuyordum. Adam beni birçok kez güldürmeye çalışmıştı, ama ben sessiz kalmıştım. Yaralı arkadaşının esprisine nezaketen gülebilirdin, gururumu incittin demişti. Aldığı tek cevap sessizlikti. Ama o denemeye devam etti. Bundan sonra da edeceğinden şüphem yoktu.

Zayn'in yokluğunda şatonun, kimsenin uğramadığı bir odasını keşfetmiştim. Bomboş ve güzel bir manzarası olan, ürkütücü ama bir o kadar da samimi bir oda. Dışarıya bakan büyük pencereden, dışarısı öyle güzel gözüküyordu ki, neden kimsenin buraya gelmediğini çözemiyordum.

Kırık olduğunu sonradan fark ettiğim pencereden içeri hoş bir esinti giriyordu ve en kötü anlarımda bile iyi hissetmemi sağlıyordu.

Zayn varlığına o kadar çok alıştırmıştı ki beni, onunla karşılaşmama ihtimali bile bana şaka gibi geliyordu. Ona kızıyordum. Onsuzluğa nasıl alışabilirim bilmiyordum. Hâlâ bir yerlerden çıkıp bana şaka yaptığını söylemesini bekliyordum. Onunla yaptığımız araba yolculuklarına geri dönmek, bu ilişkiye başka bir yol çizmek istiyordum. Ve bu şekilde oturmuş, dramatik düşüncelere dalmamak istiyordum.

Adam içimde yaşadığım savaşın gürültüsünü duymuş olacak ki, beni kurtarmak için, kaçıp saklandığım odaya daldı. "Juliet Blackburn için acil çağrı! Zayn Malik, Adam denen deha sayesinde bulundu ve ona haddini bildirmek için yüce Adam'ı takip etmelisiniz."

Adam'a döndüm ve zorla gülümsedim. "Çok tatlısın Adam ama onun beni görmek isteyeceğini sanmıyorum. Aramızda her ne varsa, buna çoktan noktayı koydu."

Adam gözlerini devirdi ve bana öfkeyle baktı. Ardından yüzünü işaret etti. "Şu güzelim yüze, gözlere bak ve bir daha hayır de! Seni evire çevire döverim Juliet. Beni Zayn eğitti ayaklarını çekemezsin hiç. Beni de James Bond eğitti, havalara giriyor muyum?"

"Çok tatlısın, ama cidden olmaz."

Ellerini saçlarına attı. "Peki sana, Zayn'in bir oyun salonunda olduğunu ve gayet mutlu olduğunu söylesem."

Dudak büzdüm. "Ölse umurumda olmaz."

"Yanında Rebecca adında bir kız var. Senden uzun, dolgun dudaklı, kumral ve... Anlarsın ya, güzel. Kuşlarım, Zayn ile çok yakın olduğunu söyledi. Bunu görmek istemiyor musun?"

Dişlerimi birbirine bastırdım. Bu kadar çabuk mu birini bulmuştu? Başka biriyle olmak için benden uzaklaştığını düşünmüyordum, fakat hemen yeni kızlar bulması çok garipti işte. Her ne sebeple olursa olsun. Kendimi rezil hissediyordum.

"Bana bunları neden anlatıyorsun?"

Gözlerini benden ayırdı ve tavana baktı. "Son zamanlarda çok üzgünsün. Eğer Zayn seni unuttuysa, onun seni unuttuğunu gözlerinle görmeli ve kendine gelmelisin. Kimse senin kadar değerli değil Juliet. Kimse senin aşkını da hak etmiyor. Her ne oluyorsa, bunu görmeni istiyorum. Sonra birlikte Zayn'in kıçına tekmeyi basarız."

Legend Of The Night OwlWhere stories live. Discover now