PB 23 VEDA

237 34 23
                                    

1!!!

3 ay sonra...

Olduğum yerde 10 dakikadır bekliyordum. Ceren hiç yapmadığı bir şey yapmış ve geç kalmıştı. Neden geciktiğini merak ederek telefonumu cebimden çıkardım ve aradım.

"Neredesin kızım sen?"

"Bekliyor musun hala?" Diye sordu.

"Elbette bekliyorum Ceren. Çok önemli dedin. Nerede kaldın? Sıcakta eridim." Diye söylendim.

"Esen..."

"Ne oldu?"

"Özür dilerim."

"Ne için?"

"Birazdan anlarsın." Telefonu yüzüme kapattığında şaşkınlıkla kulağımdan çektiğim telefona baktım. Ne oluyordu?

Öfkelenerek telefonu arka cebime attım ve Ceren'in evine doğru yürümeye başladım. Ne gibi bir saçmalık yapıyorsa öğrenecektim. Doğum günüm de değildi ki sürpriz desem.

"Esen!!!" Arkamdan seslenilmesiyle durdum ve geriye döndüm. Bahadır birkaç metre gerimdeydi ve olduğu yerde öylece duruyordu. Onun dikilmeye devam edeceğini anladığımda ben ona doğru yürüdüm.

"Naber?" Dedim yanına vardığımda.

"İyi. Sen?"

"Biraz sinirliyim. Ceren'le buluşacaktık ama hanımefen- bir dakika! Bunda senin parmağın olabilir mi?"

"Belki." Dedi Bahadır gülümseyerek. Göz devirdim.

"İyi de neden? Çağırsan gelirdim ben zaten."

"Geleceğinden emin olmak istedim. Özür dilerim."

"Neyse!" Diyerek omuz silktim. Olan olmuştu artık neye kızacaktım ki?

"Ben seninle konuşmak istiyordum."

"Tabi. Ne konuda?"

"Biliyorsun terapiye gidiyorum."

"Bu sıcakta dikilmesek olur mu?" Dedim sıcaktan enseme yapışan saçlarımı havalandırarak. "Park vardı ileride."

"Onun yerine..." Dedi Bahadır. "Başka bir yere gitsek?"

"Fark etmez." Dediğimde yürümeye başladı. Ben de adımlarımı onunkine uydurarak yürüdüm. Bahadır gergin ve sessizdi. Oluşan sessizliği bozmak için ben konuştum.

"Ayaz ve Ayça nasıllar?"

"Okullar tatil olunca evlerine gittiler. Benimle çocuk gibi ilgilenmeseler daha iyi olacak herkes ama onlara bunu anlatamıyorum."

"Seninle neden ilgileniyorlar ki?"

"Deliyim ben." Dedi gülerek. Gülümsemek ve kaş çatmak arasında kalmıştım. Dikkatli bir şekilde mavi gözlerine baktığımda gülen yüzüne rağmen acı çektiğini fark edince ciddi kaldım.

"Öyle misin?"

"Şizofreni ve kişilik bölünmesi."

"Eh en azından 2 farklı Bahadır mevzusuna açıklık geldi. Tabi Kevin gibi 23 farklı kişiliğin yoksa?" Bahadır söylediğim şeye güldü.

"O kadar olduğunu sanmıyorum." Derin bir nefes aldı. "Umarım yoktur." Diye ekledi gülerek. Ben de güldüm.

"İlaç tedavisi mi görüyorsun?" Diye sordum.

"İlaç ve psikoterapi. Merak etme ilacımı alıp geldim. Yani burada delirip yine bir yerlerini morartmam. Yani umarım." Biraz ileriyi işaret edip adımlarını hızlandırarak ilerledi. Cevap vermeme fırsat bırakmamasına sevinmiştim çünkü ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Arkasından ilerledim ve bir ağacın altına oturduğunda ben de yanına oturdum.

Püsküllü Bela (Yeniden)| Bela Serisi 2 (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now