"kader ve zaman suç ortaklarıydı, kurbanları ise insanlar. ben milyonlarca kurbandan biriydim yalnızca; onların sözlerini dinlerdim, onlara itaat ederdim, her insan gibi. ama bazen o kadar bıkıyorum ki bu düzenden, sıkılıyorum. ölmek istiyorum ama başkalarını öldürmekten başka bir şey gelmiyor elimden. dünyanın intihar ipine asılı geleceğine baktığımda, gördüğüm tek şey can çekişen geleceğin kurtulma çabaları. insanlar geleceğin idamını izler gibi, hak ettiğini düşünürmüş gibi izliyorlar sadece. hatta, domateslerini fırlatıp daha da acı veriyorlar idam mahkumu geleceğe. gelecek ağlıyor, nefes almayı deniyor o ip boynunda asılı iken, başaramıyor; başaramayacak da... yaşamak için belli belirsiz bir sebep aradığımda bir şey bulamıyorum. ailem yok, dostlarım yok, insanlar acımasız, her gün bir korkuyla uyanıyorum ve öldürdüğüm insanlarla eğlenmeye bakıyorum. kafamı dağıtıyorum bir nevi. artık elimde tutabildiğim bir kontrol yok. ne kadar da acınası, değil mi?" [ ilk türkçe hisoillu kurgusu. | 25819. ]