Selamlaaaar sanal dostlarım
Parmaklar yıldıza
SINIR : 80 Oy + 10 Yorum 🧚🏻♀️
Çilli tavuk arıyor...
Saat akşam ondu ve biz çocuklarla bara yeni gelmiştik. Gelen aramayı açıp daha sessiz bir yere geçtim.
"Alo! Alo! Defne!"
"Bismillahirrahmanirrahim. Ne oluyor abi?"
"Kızım aldım numarasını."
"Kimin?"
"Sana geçen bahsetmiştim ya. Sen de nerde gördüysen oralarda dolaş demiştin. Sabahtan beri bekliyorum. Gördüm onu. Aldım numarasını. Allah'ım çok mutluyum."
"Hayırlı olsun. At şu kızın fotoğrafını bakıyım."
"Kızım çok güzel. Çilleri var. Nutella bandırıp mıncırmak istiyorum."
"Öhhöm."
"Neyse işte gülüm. Atarım birazdan. Haber veriyim diye aradım."
"Eyvallah. Görüşürüz tatlım, bebeğim."
"Görüşürüz papatya."
Bu hallerine alışık olmadığım için güldüm. WhatsApptan gelen mesaja tıkladım.
Çilli tavuk:
Çilli tavuk: MaşAllah de.
Siz: MaşAllah. Harbiden güzel kız. Hayırlı olsun yavrum.
Çilli tavuk: Hadi sen eğlencene devam et.
Siz: Peki. Görüşürüz.
Çilli tavuk: Baybay.
Telefonu kapatıp çantama attım. Koridordan çıkıp deli gibi dans eden insanların arasından geçmeye çalıştım. Kafamı kaldırıp bizimkilere baktım. Üçüde sohbete dalmışlardı. Ben ellerimle kendime yol açmaya çalışıyordum.
"Ay noluyor be." Kulağıma gelen çığlıkla durdum. Kafamı çevirip kolumdan tutana baktım. Bu sahilde Deniz'in numarasını alan kızdı.
"İzin verirsen ilerlemeye çalışıyorum." dedim kolumu çekip.
"Sen şu sahilde yakışıklı çocukların yanındaki kızsın." dedi beni baştan aşağı süzüp. Ben cevap vermeden tekrar ilerlemeye çalıştım.
Tekrar kolumun tutulmasıyla bağırmaya başladım.
"Ya bi siktirgit ne istiyorsun amınakoyim!" dedim tekrar kolumu çekip.
"Sen lazımsın bana." diyip arkama baktı. İki kolumunda tutulmasıyla sinirden gözlerimi yumdum. Sürükleniyordum ama nereye?
Daha demin Berkle konuştuğum yere gelmiştik. Arkamdaki iki kişi sırtımı duvara yasladı.
"Şu diğer çocukların numarasını da versene? " dedi kız telefonunu çıkartıp.
"Ya kızım bi siktirgit." dedim yürümeye başlayıp. Kolumu tutan çocuklardan biri önüme geçip sırıttı.
"Nereye güzellik?"
"Anana. Gelecek misin?" dediğimde sinirle gözlerini yumdu. Omzumdan ittirip o kızın yanına geçti.
"Bir vuruş kaç kuruş?" dedi diğer çocuk.
"İlla annene mi kayıyım. Ne istiyorsun döl israfı?"
"Bak kızım senin o saçlarını yolar sana yedirtirim. Ver şu numaraları."
"Vermiyorum lan." dediğimde kız bana doğru yürüdü. Saçlarımı asılıp aşağı çekti.
"Şimdi siktim belanı."
Kızın kollarını tutup saçımı çekmesini biraz da olsa engelledim. Dizimle karnına vurduğumda tamamen ellerini saçlarımdan çekti. Karnını tutup bir iki adım geriledi. Gözümün önüne gelen saçlarımı geriye atıp karnına tekme attım. Kız tamamen yere düşünce yanındaki çocuklar bana baktı.
Siyah gömlekli hızla yanıma gelip kolumu tuttu. Sert tutmuştu. Büyük ihtimal moraracaktı. Çocuğun elini tutup biraz gevşemesini sağladım. Kafamın acıyacağını bile bile kafa atmıştım. Aynen Defne devam böyle aferin.
Çocuk kolumu bırakınca karnına bir kaç yumruk attım. Diğer çocuk arkamdan belime sarılınca hareket alanım kısıtlanmıştı.
Arkamda ve önümde iki tane ayı gibi çocuk olunca korkmadım değil. Daha önce hiç yapmadığım bir şey yapıp arkamdaki çocuğa kendimi verdim ve önümdeki çocuğu adımladım. Evet yanlış duymadınız resmen adımladım. Arkamdaki çocuğun üstünden takla atıp arkasına geçtim. Diz kapağının arkasına dizimle vurunca yere çöktü. Ellerimle boyundaki en hassas noktaya vurunca yere yığıldı.
Kafa attığım çocukta ona attığım tekmeler yüzünden yalpalanıyordu. Yanına gidip karnına dizimi geçirince yere çökmüştü. Hemen koridorun başındaki sandalyeyi alıp kafasına geçirdim.
Ağlayan kızın yanına gidip saçını tuttum. Göz göze gelmek için arkaya doğru çektim. Yanındaki yere düşmüş telefonunu aldım.
"Şifresi ne!" diye bağırdım.
"8527." diye bağırdı kız ağlarken. Şifreyi girip arama yerine bastım. Son aramalardan kayıtlı olmayan numarayı bulup sildim.
"Senin kalıbına sokuyum." diyip kafasını bıraktım. Telefonunu yanına bırakıp sırtımı duvara yasladım.
"Bismillahirrahmanirrahim. Noldu lan burda?" koridorun başından gelen sesle kafamı kaldırdım. Deniz, Efe ve Çağan görmeyi beklemiyordum açıkçası.
Ellerimi dizlerime koyup derin bir nefes aldım.
"Valla Efe ben de bilmiyorum. Şu kız ayağındaki yirmi santimetre topukluyla yürürken dengesini kaybetti. Yere düşerkende şu yanındaki çocuğa yapıştı. Şu diğer çocukta sandalyeyi taşırken kızın ayağına takıldı. Hepsi beraber yapıştılar yere." dedim tek nefeste.
Üçüde yanıma geldi. Deniz kolumu tuttu. Tuttuğu yer çocuğun kolumu morartacak derecede sıktığı yerdi. Ağzımdan çıkan küçük iniltiyle üçü de küfür etti.
Çağan yanıma gelip koluma baktı. Tahmin ettiğim gibi morarmıştı. Çağan yanımdayken Deniz ve Efe de yerdeki adamların yanındaydı.
"İyi misin ikiz."
"Kolum acıyor bir de şu salak yüzünden saç diplerim." dedim çenemle kızı gösterip.
"Lan bu kız benim numaramı alan kız değil mi?" dedi Deniz yerdeki ağlayan kıza bakarken. Kız hıçkırıklarının arasından konuşmaya başladı.
"B-ben hiç birşey yapmadım. Sadece adını öğrenmek i-istemiştim. Ama kız resmen bana işkence etti." Kızın dedikleriyle gözlerimi açtım.
"Senin ağzına sıçarım. Doğruları söylesene gerizekalı." dedim kıza yürürken. Bu yürümem Deniz'in önüne geçmem ile kesilmişti.
"Doğru mu söylüyor Defne?" dedi tek kaşını kaldırıp.
"He aynen amınakoyim doğru söylüyor. Benim işim gücüm yok kız adını sordu diye bunlarla uğraşıcam." dedim yeerdekileri gösterip. Kız tekrar konuşmaya başladı.
"Yemin ederim sadece adını sordum."
"Kızım, sen susuyor musun yoksa ben mi susturuyum?" dedim yandan kıza bakarken. Efe yanıma gelip kolunu omzuma attı.
"Helal olsun lan."
"Eyvallah." dedim Efe'ye bakıp. Çağan da diğer yanıma geldi.
"İkiz sen neymişsin be." dedi yumruğunu uzatıp. Yumruklarımızı tokuşturup tekrar önümüze döndük.
"Niye dövdün kızı Defne?" Deniz'e baktım.
Sana ne?
"Sana ne?"
"Ne demek sana ne? Niye dövdün kızı?"
"Saçıma yapıştı gerizekalı." dedim saç diplerimi ovup. Arkamızdan gelen sesle o tarafa baktık.
"Noluyor orada?"
Karşımızdaki altı kişiyle bizimkilere baktım.
"Agalar koşun." dedim hızla.
Gidip duvar dibindeki çantamı aldım ve koşmaya başladım. Ben arkama bakarken biri elimi tutmuş hızla koşuyordu.
_
Bardan çıkıp bir tane sokak arasına kadar koşmuştuk. Ben sol elimle saçlarımı düzeltirken sağ elimi tutan kişiye baktım.
Deniz?
Ona baktığımı hissetmiş olacakki bana döndü. Gözlerimi gözlerinden çekip kenetlenmiş ellerimize baktım. Elini hızla çekip pantolonuna sürttü.
Rahatsız mı olmuştu?
Yorgunluktan yere çöküp bağdaş kurdum. İki binanın arasında kalan bu yerde bizi bulamazlardı. Efe ve Çağan'a baktığımda onlarda yere oturmuştu. Çantamdan telefonumu çıkartıp saçımı düzelttim.
Bildirim panelinden gelen mesaja tıkladım.
atlass.bktş: Selam güzellik.
defne_ata: Selam.
atlass.bktş: Nasılsın?
defne_ata: Kötü. Sen?
atlass.bktş: Ben iyiyim de sen neden kötüsün?
defne_ata: Anlatırım bir ara. Şu an bir tane sokakta yere oturmuş bir şekilde sana yazıyorum.
atlass.bktş: Sağol canım ya. Ne desem bilemedim.
defne_ata: Bence teşekkür etmelisin. Sonuçta benimle konuşuyorsun.
atlass.bktş: Egonu çekte seni görelim Defne Hanım.
Gelen mesajla gülümsedim.
"Hayırdır kiminle mesajlaşıyorsun da güldün öyle?" diyen Denizle kaşlarımı çattım.
"Arkadaşım." dedim telefonu kapatıp.
"Hangi arkadaşın?" dedi Çağan tek kaşını kaldırıp.
"Sizene lan." diyen Efeye minnettar bir şekilde baktım.
Ayağa kalkarken yanımdaki Deniz'in mırıltısını duydum.
'Arkadaşmış, sikerim arkadaşını. " bu tepkisi hoşuma gitsede gülümsememe engel oldum. Kıskanmıştı dimi?
"Bir şey mi dedin Denizcim? " dedim şirin şirin sırıtırken.
"Yok Defnecim bir şey demedim." diyip öndeki Efe'nin yanına gitti. Ben de Çağan'ın koluna girdim.
"Kolun nasıl güzelim?"
"Biraz daha iyi ama acıyor hala."
"Eczaneden krem alalım."
Kafamı sallayıp önüme döndüm. Deniz bana bakıp gülümsedi. Ben de karşılık olarak gülümsedim. Öyle işte gülümsüyorduk birbirimize. Bakışlarını ilk o çekti gözlerimden.
Bana böyle gülümsemeye devam ederse bok yoluna giderim ki ben.
Agalar her an her şey olabilir valla. Ben dengesizim biraz.
Atlas mı?
Deniz mi?
Sizce Berkin ki yani İlayda güzel mi?
Bu arada değerimi bilin sınır dolmadan bölüm attım. Hadi eyw.
Lavinia