daddie | jinkook ⏳

Από mapoftheart

689K 41.4K 30.6K

Jungkook hyungienin zoruyla bir matematik hocasıyla anlaşmak için mesajlaşıyor / yazıştığını sanıyor. [📝 not... Περισσότερα

epilogue
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96/FİNAL

42

6.8K 384 334
Από mapoftheart

Pörpıl in the your phone ✌🏻

Evin büyük demir kapılarının iki yana açıldığı sırada kulakları sağır edecek bir lastik sesi büyük bahçe de yankılandı. İki araç aynı anda girdikleri bahçe de karşı karşıya kalmıştı. Korumalar evin hareketlendiğini haber alıp evin girişine dizilmiş, arabadan inen sahiplerinin fırlattığı anahtarları alan iki görevli arabaları çekmek için harekete geçmişti.

Jungkook, Jin'in yanına onu aynı ritimde takip eden adımlarla hareket ederek yaklaştı. İkisi de elleri ceplerinde eve giden beyaz taş yolda, bakışları karşıda evin kapısındaykrn yürüyorlardı.

Suskundular.

Konuşacakları çok şeyleri vardı lakin onlar dokunuşları seçtiler. Evin kapısı iki yana açılıp ışıklandırmalar sırayla yanarken ayakları yerden kesilen oğlan kendini adamın kucağında buldu.

Sadece birkaç saat önce adam evden çıkıp gitmişti. Oğlansa biraz banyo keyfi yapmış evde vakit geçirmişti. Sonra da ailesiyle yaşadığı eve gitmek için hazırlanıp çıkmıştı. Fakat şimdi ikisi de yeniden buradaydılar.

Oğlan, adamın onu özlediğini bilme hissiyle karnının altında bir ağrıyla arabasını hızla çevirip dönmüştü. Aynı Jin gibi.

Dilleri birbirine karışmış iki adam birbirlerinin tenine ulaşma çabasıyla hırlayan sesler çıkarıyordu. Jungkook, adamın kemerini bugün ikinci kez çözmesini sağlayarak ayaklarını yere indirdi. Adımları geri giderken sırtını dayadığı beyaz odanın kapısını adam araladı.

Bu oluyordu. Birbirlerini tamamlamaya başlıyorlardı ve bunun farkında bile değillerdi. Genç adamı soyarken adam hala dudaklarının tadına doyamadığı genci odada yürüttü kapı kapandı ve ışıklar açıldı. Jin genci kafese götürdüğünde adamı kafesin demirlerine doğru çekip üzerinden fırlatmış adamın açıkta bıraktığı kasıklarını, göğsünü ve boynuna uzanan her bir noktayı diliyle keşfe çıkmıştı.

"Ne kadar ileri gidebiliriz?"

Jungkook, adamın sesini işittiğinde neredeyse inler gibi çıkan sese gülümseyerek geri çekilmiş karşılık vermişti.

"Çok."

Jin oğlanın boğazını tutup soluğunun anlık kesilmesini sağlayarak onu yatağa attı. Beyaz saten çarşaflar kayarak katlandı. Jungkook bedenini hızla soyan adama yardımcı oldu ve kalçalarını itaat ederek kaldırdı.

Jin yatağın yanındaki cam çekmecelerden birinden bir kutu çıkardığında Jungkook'un nutku tutuldu.

"Bu altın mı?!"

"Birini seç bebeğim, canını çok yakacağım ve sesin çıkmasın istiyorum."

Jin, cam kutunun içindeki üç renkli emziklerden birini seçmesi için beklediğinde oğlanın altın emziği seçip parmağıyla göstermesine gülmeden edemedi. Adam oğlanın dudaklarını aralayıp soğuk, saf altın oyumlu emziği ağzına yerleştirdikten sonra başına sabitledi. Böylece oğlan suskunluğa gömüldü.

Jin, oğlanın nemli dudaklarını birbirinden ayırmış altın emziğin gence çok yakıştırdı. Bunu onun için almıştı. Bu oğlanı hayallerinin ötesinde bir çok şekilde istiyordu.

Jungkook bedeninin geri itilmesiyle sırtını soğuk çarşafa yeniden emanet etti. Adam, yerdeki bir mermeri kaldırıp hasır bir ip çıkardı.

"Kolların ya da bacakların," dedi elindeki hasır ipi oğlanın teninde gezdirerek. "nerelerini bağlamalıyım ufaklık?"

Jungkook ellerini erkekliğine götürüp adama göz kırptı. Oğlan ağzı kapalıyken de arsızlaşabiliyordu. Adam bu tavrına bayılıyordu. Ona her şekilde dahip olabilmek ama yine de olamamak, bu gerçekten Jin'i zinde hissettiriyordu.

Adam, oğlanın vücudunu çarpı şeklinde açmasını sağladı. Böylece elindeki ipi sonsuzluk işareti şeklinde bacaklarından geçirip erkekliğini, prostatınını dışarıda bırakacak sıkıştıracak şekilde sarıp sıkıca bağladı.

Oğlan, adamın dokunuşlarıyla bile titriyordu. Derin bir nefes alıp meraklı bakışlarını adama doğrulttuğunda adam odanın ışıklandırmasını kısıp gencin yanına geri geldi.

Ellerinden destek alarak yükselmiş bağlı bacaklarının iki yana açıldığı arayı adama ulaşmak için kullanmıştı oğlan.

"Uslu dur ufaklık."

Jungkook, adama itaat ederek bir bebek gibi huysuz bir inleme bıraktı. Jin, oğlanın tenini elleriyle gezip göğüs ucunu hafifçe sıkıp uyardı. Oğlanın erkekliği seğirdi.

"Jungkook beni deli ediyorsun."

Oğlan gözlerini kırpıştırarak beklentiyle hareket etmeye çalıştığında adam avcuna tükürüp kendini çekti. Oğlanın deliğine varlığını hissettiriyor kendini içine itmiyordu. Oğlan kısıtlandığı bacaklarını birbirine çekip bastıramıyordu. Penisinin etrafınfaki sıkıca bağlanmış ip buna izin vermiyordu.

Adam, ona kendini iterken oğlan boğazından gelen bir hıçkırıkla zevk dolu inlemesini serbest bıraktı. Boştaki elleriyle adamın göğüs ucunu asılıp onu kendine daha çok çektiğinde içindeki hareketsizliği oğlanı delirtti.

"Ne istiyorsun söyle babacığa ufaklık..."

Adam dudaklarında alaycı bir gülümseme bırakıp oğlanın içinden çıkınca oğlan sarsılarak sızlandı.

"Söyleyemiyor musun? Oh bebeğim sana zevkten dilini mi yutturuyorum?"

Jin oğlanın kalçasına rastgele bir tokat attığında oğlan çarşaflara tutunarak hareket etmeye çalıştı. Jin, oğlanın boşluğundan faydalanıp kendini içine yeniden iterken gözlerini anlık olarak kapatıp etrafını saran sıkı deliğe baskı uyguladı.

"Sorularımın cevapsız bırakılmasından hoşlanmam ufaklık. Hadi bana anlat."

Jin, içinde hareket ettiği kalçaları sıkıca tutup oğlanı sürerken boğazından zevk dolu bir inleme bırakıp kendini oğlanın üzerine doğru bıraktı. Jungkook zevkten titriyor, aklını kaybetmemek için kendiyle savaşıyordu. Bakışları üzerinde bir an kaymayan adama bakışlarıyla bir şeyler anlatıyordu.

"Sikeyim," dedi Jin oğlanın gözlerinde kaybolmuş nefes nefese içinde hareket ediyor oğlanın prostatına sarılı ipin kasıklarına vuruşuyla zevkten uçuyordu.

"Bana ne yaptığını biliyor musun?..."

Jungkook adamın sorusuna zorlukla başını iki yana sallayarak cevap vermeye çabaladı.

"Beni kendine düşürüyorsun. Bundan hoşlanmıyorum. Anlıyor musun?!"

Adam, gencin üzerine kapandığı omuzlarında oğlana söylenirken oğlan konuşamadığı için daha büyük inlemeler bırakmaya başladı. Jin gencin kollarını başının üzerinde sabitleyip genci hareketsiz bıraktı.

"Anlamıyorsun. İstememek istiyorum doymak istiyorum görebiliyor musun?"

Jungkook adamın söylediklerini yarı kapalı zevkten uyuşmuş bedeniyle zar zor dinlerken bacaklarının ne kadar kasıldığını, ne kadar terlediklerini zorlukla ayırt etmiş tenin tene çarpma sesinin giderek şiddetlenmesiyle dudakları arasındaki emziğe dişlerini çok fazla bastırmamak için çaba harcamıştı.

Jungkook dilinin üzerindeki saf altın tadını ağzının yanından akan salyasını zorlukla fark ediyordu. Titremesi güçlenirken Jin, gencin çene kemiğini yalayıp minik bir öpücük bıraktı.

"Ne isteyebileceğimi seçemiyorum, seni istiyorum ve buna itaat ediyorum. Bu beni de bir köle yapar Jeon. Anlıyor musun? Neye fetişim olduğunu artık bilmiyorum çünkü fetişim sen olmaya başlıyorsun."

Jungkook, soluk soluğa içinde hareket edip onunla konuşmaya başlayan adamın neden ağzına bir susturucu taktığını ancak o zaman anlamış olmanın bilinciyle, belki de vücudundaki şiddetli uyuşma hissiyle sessizliğini korurken adam karşılık almayı bekliyor gibi bağırıyordu.

"Aşık falan olmuyoruz!" dedi adam sert bir dille kaşlarını çatmış içinde gelip giderken sona yaklaştıklarını bilerek.

"Jeon Jungkook, sana aşık falan olmuyorum."

Adam oğlanın uyuşmuş bedenini bedeni altında sıkıca tutarken oğlanın sarsılarak gelmesine eşlik etti. Gözlerini sıkıca kapatıp açtıklarında ikiside birbirine uyuşmuş açlıkla bakıyor gözleriyle sevişmeye devam ediyordu. Jin soluklarını düzenlemek için oğlanın kollarını serbest bıraktı ve alınlarını birleştirdi.

"Sakın, az önce söylediklerim hakkında çeneni açma. Bunu konuşmayacağız."

Jin, oğlanı uyardığında alınlarını birbirinden ayırıp oğlanı sıkıca bağladığı iplerden kurtardı. Gencin bedeni hala pelte gibiydi. Avuç içleri kendini sıkmaktan dolayı yanıyordu. Aklı o kadar yerinde değildi ki zaten adamın sözünün üzerine söz söyleyebilecek kıvamda değildi.

Jin bebeğini yatakta rahatça uzanması için teşvik edip emziğini dudakları arasından çıkardı. Jungkook ağzındaki boşluk hissiyle bir süre dudaklarını kapatamamış yorgunlukla iç çekmişti.

Adam bir sabahlık giyip kafesten çıktı. Jungkook yorgun bedenini hareket ettirebilmek için birkaç dakika dinlerken adam çıktığı odaya elinde bir paketle geri döndü.

"Video oyunlarını sevdiğini söylemiştin. Bunlar en iyisiymiş."

Oğlan yatakta zorlukla hareket edip sırtını başlığa verdiğinde adam yanına oturup ona hediye paketini verdi. Jungkook siyah bir ambalajla kaplanmış video oyun konsolunu görüp dudaklarındaki gülümsemeye mani olamadan paketi dışarı bıraktı.

"Sen ciddi misin? Bu en iyisi değil Jin. Bu en iyisinin en iyisi!"

Jungkook, kollarını elinde tuttuğu oyuncağını bırakmadan Jin'in boynuna doladı.

"Teşekkür ederim," dedi genç bir soluk ötesinde adama mahcup bir bakış atarak "babacık."

Sınırlar, yeniden aralarında duvarla yükseldi. Yaptıklarının, nerede olduklarının bilinciyle dokunmak birbirlerine sessizce verilmiş yeni bir anlaşmaydı.

"Seni bıraksınlar, benim gitmem gerekiyor."

Jin bakışlarını oğlandan ayırdığında beklemeden yataktan doğrulmuş çıkardığı kıyafetleri yeniden giymeye yeltenmişti ki Jungkook adamın bileğini kavrayıp onu durdurdu.

"Bu arada, aşk benim fetişim. Senin değil."

Jin suskunluğunu korurken Jungkook cevap almış gibi başını salladı. Kafesten çıkmadan önce eşyalarını hızla geri giymiş arkasında onu sessizce izleyen bir adam bırakıp çıkmıştı genç oğlan. Hiç bir şey, eskisi gibi olmayacaktı.

DM📮

madevil size mesaj göndermek istiyor.

madevil:
bir yanlış anlaşılma olmuş
seni biriyle karıştırdığımı sonra farkettim
ama eğer istersen
tanışabiliriz yakışıklı
✔︎

Pörpıl sizi seviyor 💞

Συνέχεια Ανάγνωσης

Θα σας αρέσει επίσης

20.6K 1.8K 19
bana bu aşkı kabul etmem için bir sebep ver.
4.9K 735 32
Alfa Min Yoongi'nin ipek gibi sarı saçları, porselen gibi bir teni ve kibar bakışları vardı. En azından Omega Taehyung'un ona ilk görüşte aşık olması...
5.9K 139 4
A jikook smut collection ━⁠☆゚⁠.⁠*⁠・⁠。゚ Gel bu gece tekrar aşık olalım birbirimize, Yıldızlar ve ay şahit olsun bedenlerimizin birleşimine. ♆| JiKook...
94.1K 2.9K 20
ㄱ "Beauty is not in the face; beauty is a light in the heart."Kahlil GIBRAN ㄴ YoonMin / Daddy Kink / Jark-Markson / NamJin / Hoseok -OraSing...