LEYNEM +18

Autorstwa wirenesy

7.3M 236K 140K

Tişörtünü çıkarıp herhangi bir yere attığında ne yapacağını heyecan ve ufak bir korkuyla bekliyordum. Dudakla... Więcej

"1
"2
"3
"4
"5
"6
"7
"8
ÖNEMLİ!
"10
"11
"12
"13
"14
"15
"16
"17
"18
"19
"20
"21
"22
"23
"24
"25
"26
"27
"28
"29
-Tartışma Bölümü-
"30
"31
"32
"33
-Tartışma Bölümü-
"34
"35
"36
"37
-Tartışma Bölümü-
"38
"39
"40
-Tartışma Bölümü-
Soru-
-Cevap
"41
"42
"43
"44
-Tartışma Bölümü-
"45
"46
"47
"48
"49
-Tartışma Bölümü-
"50
"51
°Karakterler°
"52
°Yılbaşı°
"53
"54
"55
*"
"56
"57
1M Özel
-Tartışma Bölümü-
"58
"59
"60
"61
-Tartışma Bölümü-
"62
"63
"64
"65
2M Özel
"66
"67
"68
"69
"70
"71
"72
"73
"74
Soru-
-Cevap
3M
"75
"76
"77
"78
"79
"80
"81
FİNAL
Özel Bölüm
Özel Bölüm
Özel Bölüm
Özel Bölüm
Özel Bölüm
Özelin Özeli Bölüm

"9

121K 3.6K 991
Autorstwa wirenesy


Satır aralarına yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın!

•Can Kazaz; Bir Delinin Kaç Cehennemi Olmalı•

Eymen o gece gittikten sonra geri gelmemişti. Bir hafta  geçmişti, dediğim şeyde anormal bir durum yoktu ama sinirlenmişti.

Aşağıdan kapı sesi geldiğinde merak edip odadan çıktım. Merdivenleri inerken Eymen'in gelmiş olmasını umuyordum.

~

Merdivenleri indikten sonra gördüğüm şeyle şok olmuştum. Eymen bir kadınla gülerek salona giriyordu.

Bir kaç saniye bakıştıktan sonra salona girmişlerdi.

Hâlâ olduğum yerde durduğumu farkedince merdivenlere yöneldim, yukarı çıktım.O her istediğini yaparken ben bu evde tıkılı kalıyordum.

Eylemdim ben, kimseye boyun eğmezdim. Hele karşımdaki Eymen gibi bir şerefsiz ise!

Üstüme  bir ceket alıp aşağı indim. O anlaşmamıza, anlaşmayı kendisi istemesine rağmen nasıl böyle davranabiliyordu?

Kapıyı açtığımda kolumdan sertçe tutuldum. "Nereye?" dediğinde"Sanane?" dedim ukalaca. "Anlaşmamızı hatırlatma bana, ne demek sanane?" diye sinirle konuştuğunda yüzüne biraz daha yaklaşıp "Anlaşmayı senin hatırlaman gerek sanırım, sen istediğini yaparken iyi değil mi? Yok uysal Eylem, kadını bekletme." deyip kolumu çektim.

Korumalardan birine Arabayı getirmesini istediğimde itiraz etmemişti. Eymen izin vermişti demek, kendimi yürümeye hazırlamıştım.

Arabaya bindiğimde evimin oralara yakın bir yeri tarif ettim. Evden çıkmak bana ilk andan beri iyi hissettirmişti.

Mekana biraz yaklaşınca durdurdum ve indim. Kalan yolu beni bulmasın diye yürüyerek gidecektim.

_

Mekanın önüne geldiğimde gülümsedim. Erhan abiye her şeyi anlatıp bir çözüm bulabilirdim.

Aşağı inen merdivenleri hızlı hızlı inerken kapıdan içeri girmeden biriyle çarpıştık.

"Yavaş, kime bakmıştın?" dediğinde ifadesizce kafamı kaldırıp yüzüne baktım. "Erhan abiye baktım." dediğime "Haberin yok mu? Erhan abi burayı bana bırakıp gitti." dedi. 

Ne demek gitti.

Dediği şeyle şok olurken sadece "Ne?" diyebilmiştim. "Burakla beraber Ankara'ya gittiler." ağır ağır kafamı sallayıp "Anladım." diye mırıldandım.

O kadar emek verdiği yeri nasıl bırakırdı? "Sen neden gelmiştin?" kafamı kaldırıp gözlerine baktım. "Sürekli gelirim buraya, antrenman yapacaktım. Adam varsa dövüşürüm diye de düşünmüştüm tabi. Neyse iyi akşamlar " diye açıklayıp arkamı döndüm. "Erhan abi küçük bir ricada bulunmuştu."

Ona doğru dönüp soru soran bakışlarla baktım. "Biri gelip buraya beni sorarsa deyip seni tarif etmişti. Burayı istediği kadar kullansın diye de ekledi. Erhan abi benim için değerlidir, kabul ettim. Hâlâ dövüşmek istiyorsan gel."

Hiç bir şey demeden gitmeme kızmış olmalıydı, buna rağmen beni düşünmüştü. Kafamı sallayıp alışık olduğum mekana girdim.

Eskisinden farklı bir hava varken bir kaç kişi beni tanıyıp selam vermişti. Soyunma odalarına girdiğimde buranın değişmemiş olduğunu görmüştüm. Yeşil dolapların arasındaki yarısı siyaha boyanmış dolabı gördüğümde gülümsedim. Rengini beğenmediğim için Burakla boylamıştık, sonrasında boya bitince yarısı boyalı kalmıştı.

Kapının köşesine sıkıştırdığım anahtarı alıp dolabın yanına gittim. Dolabı açıp kıyafetlerimi değiştirdim. O sırada kapı çalmıştı.

Kapıyı açınca o adam olduğunu gördüm. Loş ışıkta yüzünü inceledim, keskin yüz hatları, biçimli burnu ve kısık gözleri vardı. Gözlerinin rengini ışıkta tam seçemesem de maviydi sanırım.

"Süzmen bittiyse bir şey diyecektim." dediğinde kafamı sağa yatırıp "Süzmedim, ilk defa gördüğüm için inceledim ve sende beni inceledin." tek kaşı kalkarken "Dilin pek uzunmuş." diye söylendi. Dediği şeyle yüzümü buruştururken "Ne diyecektin." dedim.

"Şu an senin için dövüşecek kimse yok."

Kaşlarımı çatıp "Normalde vardı şimdi mi yok." dedim. Sırtını duvara yaslayıp
"Bir kaç kişi var zaten şu an, onlarda bir daha dövüşmem onunla diye istemediler. Ne yaptıysan artık."

Kafamı çevirip güldüm. "Antrenman yaparım bende." Deyip ilerlemeye başladım. "Beraber yapabiliriz." Arkamı dönmeden "Gerek yok." Dedim ve odaya girdim.

Aletler değiştirilmişti. Yenileri gelmişti. Gülümseyerek çekmeceden bandajları alıp elime sardım. Kum torbasının yanına gittim.

_

Yaklaşık bir saattir kum torbasını yumrukluyordum. Yorulmuş ve leş gibi terlemiştim. Durup bedenimi yere bırakıp soluklandım. "Bitti herhalde." sesin geldiği yere baktım. Elinde su şişeyle bana doğru geliyordu. Yanıma oturunca suyu uzattı, bir şey demeden alıp içtim. Kendimi tekrar yere bırakınca "Ne zamandır geliyorsun buraya?" diye sordu. Ona doğru dönüp "16." diye yanıtladım.


"Kaç yaşındasın." derin bir nefes alıp "1 ay sonra 19." dedim."Gerçekten küçükmüşsün." Bir şey demeden sessizce kafamı çevirdim.

Odada sadece nefes alma sesleri varken sessizliği bozan o olmuştu. "Annen merak eder eve git." boğazımı temizleyip "Etmez." Dedim kısık sesimle. "Neden." dediğinde o da aynı kısık sesle konuşmuştu. "Etmez işte." Dedim ve ayağa kalktım. Soyunma odasına girip üstümü değiştirdim. Dışarı çıkarken kapıda o adamı gördüm. Yanından hızlıca geçip merdivenleri çıktım.

Temiz hava ciğerlerime giderken ne yapacağımı düşünüyordum. Eve gitmek istemiyordum. Gitsem nasıl gidecektim ki. Yanıma hiç bir şey almamıştım. Kendi evime gitsem annem olacak o kadınla uğraşmak zorunda kalacaktım. Ormana giden sokakta yürürken yanımda araba durmuştu.

Eymen arabadan inerken yanıma gelip "Bin arabaya." dedi. "Kafamı dağıtmaya geldim, gitmeye niyetim yok şu an." dediğimde kolumdan tutup çekiştirdi. "Gidemezsin dediğim halde sözümü dinlemedin, bin şimdi bu arabaya!" diye bağırdığında "Bırak kolumu!" diye bağırdım.

Aynı kolumu bir başkası tutunca arkama doğru baktım. Az önceki adam Eymen'e düşmanı gibi bakarken  Eymen de adama ifadesiz yüzüyle bakıyordu. "Bırak karımı." dediğinde adam bana küçük bir bakış atıp "Karın gelmek istemiyor ama." dediğinde Eymen belimden tutup "Seni ilgilendirmez." diye bağırdı.

Kolumu hızla çekip "Ya bi siktirin gidin." deyip ormana doğru yürümeye başladım. Hızlı adımlar atarken arkamdan seslerini duyuyordum.

Ormana geldiğimde rahat bir nefes aldım. Ağaca yaslanıp kafamı geriye doğru attım. Gözlerimi kapattım. Gözlerimi geri açtığımda dudağı patlamış bi Eymen görmeyi beklemiyordum.

Şaşkınlığımı gizleyip gözlerimi geri kapattım. Yanımda olan seslerden yanıma oturduğunu anlamıştım. Derin bir nefes alıp "Neden yapıyorsun bunu. Gitme dedim. Şu inadını dik başlılığını bırak artık." dediğinde  "Ben böyleyim Eymen, hep böyleydim. Değiştiremezsin." dedim. 

Telefonu çalınca gözlerimi açtım. Cebinden telefonu çıkarıp ekranda yazan ismi görünce panik olmuş bi halde açtı.

"Efendim anneanne."

"Ne zaman?"

"Tek başına mı?"

"Tamam anneanne bekliyorum."

Deyip telefonu geri cebine koydu. Ona baktığımı görünce dudağının kenarı kıvrıldı "Anneannem geliyor. Eve gitmemiz lazım." dediğinde itiraz edecekken sözümü hatırlayıp sustum.

Kafamı sallayıp ayağa kalktım. Ben önden o arkadan gidiyorduk. Arabayı görünce hızlandım ve arabaya bindim. O da sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı. Yol boyunca sadece nefes alış verişlerimiz duyulmuştu.

Eve gelince arabadan indim ve hızlı hızlı yürümeye başladım. Kapıyı çalıp içeri girdim. "Eylem beklesene!" dediğinde arkamı dönmeden "Hızlı ol o zaman sende, hızlı olmayı seviyorsun ya!" diye bağırdım, hala yürürken "Çok başka anlamışsın. Hızlı olduğum konuları gösterebilirim istersen." dedi. Hayretle duraksayıp "Hiç almayım ben uyumaya gidiyorum." Deyip merdivenlere yöneldiğimde olduğum yerde kalakaldım.

Anneannesi olduğunu tahmin ettiğim 80 yaşlarındaki kadın kaşlarını çatmış bize bakıyordu. "Anneanne? Ne zaman geldin." Kadın gözlerini üstümde gezdirip "Ne demek ne zaman geldim. İstediğim zaman gelirim. Ne tartışıyorsunuz orda!" Konuşma şekli hoşuma gitmişti.

"Ufak tatlı bi tartışma işte anneanne hadi gel salona geçelim." Yaşlı kadın yaşına rağmen hızlıca inerek önden yürüdü. Eymen de elini belime koyup hafif ittirdi. Elinden kurtulup yaşlı kadının elini öptüm ve karşısındaki koltuğa oturdum. Yanıma da Eymen gelince kadın konuşmaya başladı.

"Hergele, elimi öpsene. Karından örnek al biraz." Eymen şaşırmış bi şekilde bana bakınca gözlerimi kısıp baktım. "Gece bakışırsınız gel de elimi öp hayırsız."

Eymen kendine gelip anneannesinin elini öptü. Geri yanıma oturunca "Güzel kızım gel sen benim yanıma." Deyince yanına geçtim.

Elini yüzüme koyup yanağımı okşamaya başladı. Dolu gözlerle bana bakıyordu. Diğer eliyle de elimi tutup "Aynı Ayla'mın gözleri, kirpikleri, burnu. Nede benzersin Ayla'ma. Sana baktığı ne kadar da belli." deyince Ayla'nın Eymen'in annesi olduğunu anladım. Sana bakmıştı derken?

Ufak bi tebessüm yerleştirdim yüzüme. "Neyse anneanne hadi yatalım artık. Ebru sana odanı göstersin.

"Sorularımı sormadım daha." Dedi ve tekrar bana döndü "Kaç yaşındasın kızım?" gülümseyerek "Bir ay sonra 19 yaşıma gireceğim efendim." dedim. "Nasıl buldunuz bakıyım birbirinizi. Aslında ilk başından Ayla seni yanına almak istemişti ama işte o annen olacak karı izin vermedi." Hiç bir şey anlamıyordum. Beni neden yanına alacaktı. Annesi benim neyim oluyordu. "Bu kadar soru yeter anneanne hadi yatalım." Deyip ayağa kalktı. Bende arkasından kalkıp odaya yürümeye başladım.

Odamın kapısını açınca belimden tutulup Eymen'in odasına götürüldüm. "Anneannem şüphelenebilir. Burda uyuyacaksın." Omuz silkip camın önündeki siyah koltuklara oturdum. Neden bana hiç bir şey anlatmıyordu. Bilmek istiyordum. "Annen benim neyim oluyor?" Diye arkamı dönmeden sordum.

"Hiç bir şeyin." dediğinde nefes verip"O zaman neden beni yanına almak istedi, nerden tanıyor?" diye ard arda sordum.

"Bunlarla kafanı yorma karıcım gel yanıma da uyuyalım." Alayla gülüp "Senin yanında yatacağımı mı düşünüyorsun?" diye sordum. Kafasını sallayıp "Evet hemde birazdan boynumda uyuyacaksın." Kafamı koltuğa yaslayıp "Fazla hayal kuruyorsun Eymen." dedim.

Cevap vermemişti. Uyumuştu herhalde. Onun aksine benim bi gram bile uykum yoktu. Sessizce kendi odama girip üstümü değiştirdim. Kitaplarımdan bir kaçını alıp camın önüne gittim. Kapı yavaşça açılınca oraya baktım. Eymen elini pervaza koyup "Gel ve odada oku kitabını." diye fısıldadı,  hemen de gel zaten.

"İyiyim ben burda." Deyip kitabımı okuyacakken "Sabah anneannem odayı basınca ve seninde odada olmadığını görünce bende güzel bi cevap veririm. Ya da susarım sen verirsin?" dediğinde  oflayarak yerimden kalktım ve karşı odaya girdim. Yine camın önündeki koltuklara oturup ayaklarımı uzattım.

"Hâlâ uykun gelmedi mi?" Kafamı arkaya çevirince kollarını kafasının altına koymuş bana baktığını gördüm. Kafamı hayır anlamında sallayıp kitabıma geri döndüm.

Eymenden...

Ne sayfa çevirme sesi gelmişti neden kıpırdanma. Düzenli nefeslerini de duyunca uyuduğunu anlamıştım. Sessizce gidip kucağıma aldım. Yatağa yatırıp kafamı boynuna koydum. Sanki o da bunu bekliyormuş gibi kollarını kafama sarmıştı. Bende kollarımı beline sarınca derin bi nefes alıp kokusunu içime çektim.
Beni kendine çekiyordu. Bi anda küçüklüğü geldi aklıma. Yüzümde aptal bi sırıtış olmasını engellemedim.

Yine aynıydı. Siyah saçları ve gözleri. Küçücük, büzük dudağı. Ne kadarda tatlıydı. Ona dokunmak istediğimde yine elimi ittirirdi ve yine ağlamazdı.

Söylenmeye başlayınca kafamı kaldırıp dinledim.

"İstemiyorum."

"Hayır dokunma."

"Lütfen." Ve bu şekilde kısık kısık sayıklıyordu. Bir anda çığlık atınca kalktım ve elimi yüzüne koydum "Eylem, güzelim uyan hadi." Gözlerini korkuyla açıp yerinde doğuruldu. Hızlı nefes alış verişlerinin ardından hıçkırık sesi duydum. Ve bir tane daha.

Yataktan hızla kalkıp banyoya girdi. Burun çekme sesini duyuyordum. Ağlıyordu. Kalkıp komodinin üstündeki sürahiden bardağa su koydum.

Banyoya girince köşeye sinmiş bacaklarını kollarıyla sarmış Eylem'i gördüm. "Kalk hadi elini yüzünü yıka." Yerinden kalkıp musluğu açtı. Gözleri kızarmıştı. Ne görmüştü acaba. Suyu kapatıp yüzünü kuruladı.

Elimdeki bardağı ona uzattığımda bi adım geri çekildi. Korkmuş muydu? Gözlerinin içine bakıp "Suyu iç Eylem." Dedim ve suyu uzattım. Elime değmeden suyu aldı ve tek dikişte bitirdi. Bardakla beraber banyodan bana çarpmamaya özen göstererek çıktı. Bende odaya girdim.

Bardağı komodinin üstüne koyup koltuğa uzandı. "Yatağa gel Eylem." dedim sakin sesimle. "İstemiyorum!" Ne yapacaktım ben bu kızla?

"Tamam sen yat yatağa ben orda uyuyacağım." ayağa kalkarken "İstemiyorum." dedi. Bu sefer sesi kısık gelmişti. Yanına gidip kucağıma alacakken doğruldu ve dizlerini kendine çekti. "Dokunmanı istemiyorum."

"Eylem ne gördün rüyanda." hâlâ bana bakmazken "Bir şey görmedim." sıkıntılı bir nefes verip "Yapma diye söyleniyordun Eylem ne gördün." bir süre tepki vermedi. "Konuşmak istemiyorum." Çok kısık söylemişti bunu. Yanına oturdum ve kendime çektim. Kendini geri çekmeye çalıştı. "Eymen bırak lütfen dokunmanı istemiyorum." kalbimde ufak bir acı oluşurken "Neden." dedim. Onun gibi fısıldamıştım. Hiç bir şey dememişti. Muhtemelen geçen gün olan şey hakkındaydı.

Aklıma gelen şeyle kafamı ona çevirdim. "O adamı nerden tanıyorsun?"  diye sorunca üzüme anlamsızca baktı, "Kolundan tutan." diye açıkladım.

"Tanımıyorum." diye mırıldandı. Kafamı salladım.

Derin bir nefes alıp "Seni tanımasam kıskandığını düşüneceğim." diye söylendim. Kaşlarını çatıp "Kıskanmadım Eymen sadece kızdım. Ben burda dışarı bile çıkmazken sen iki gündür gününü gün ediyorsun üstüne eve kız atıyorsun. Hani bana dedin ya dışarda evli gibi davranacağız, bunu önce kendine söyle, öğret sonra bana da söylersin." Dedi ve ayağa kalkıp yatağa yattı.

Dediklerinde haklıydı fakat o kadınla düşündüğü gibi bir işim yoktu. Kendisi iş için evime gelmişti. Bana bir şans verseydi bu ve bunun gibi olayları ona açıklayabilirdik, ama o güvenimi sağlamak yerine daha da uzaklaşıyordu.

Koltuğa uzandım. Saat beşi yirmi geçiyordu. Anneannem yedi de ayakta olurdu. Uyumak için gözlerimi kapattım. Ama koltukta o kadar başarılı olamadım. Eylem uyumuştur diye umarak yanına yattım. Kollarımı yine beline dolayıp göğsünün üstüne kafamı koydum. Uyumamıştı daha. Düzensiz ve hızlı nefeslerinden belliydi.

Ellerini yine saçlarımda gezdirmeye başladı. Küçüklüğümde sadece annem böyle yapardı. Anneannem haklıydı. Anneme çok benziyordu. Belkide beni çeken yanı buydu.

Elleri durunca uyuduğunu anladım. Bende gözlerimi kapatıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Eylemden...

Gözlerimi açtım. Eymen'in yatağındaydım. Dün geceyi hatırlamak istemediğim için banyoya gittim ve işlerimi hallettim. Odama gidip üstüme siyah bir tayt ve bordo bi tişört giydim. Aşağıdan konuşma sesleri geliyordu. Biraz daha inince daha net duymaya başlamıştım. "Eylem'e neden hiç bir şey söylemedin?"

~Bölüm Sonu~

Bölüm hakkında düşünceleriniz?

Instagram; wirenesy

Czytaj Dalej

To Też Polubisz

301 119 10
Arça Mahir henüz 22 yaşında 48 cinayet işlemiş bir seri katildir. 14 yaşında babasını öldürerek bu işe başlamıştır,kendi adaleti için insanları öldür...
2.8K 264 11
Ben Okyanus Kara. Kimileri için bir kurtarıcı, Kimileri için bir hırsız, kimileri için bir çıkış yolu, kimileri için bir katil, kimileri için bir mel...
17.8K 1.2K 24
Çocukluk yıllarında ağır travmalar yaşayan 19 yaşındaki Lara Ferzan'ın yolu uzun zaman sonra tekrar İstanbul'a düştüğünde kendisinin bir yansıması ol...
6.2K 409 12
Yalı Çapkını kurgusal hikaye