KUM TANESİ

By yagmurzem

185K 6.1K 2.6K

Mardin miydi onları buluşturan yoksa kader mi? Yerden aldığım taşı hava da sallayıp"Sana bunu ödeteceğim Pis... More

-Tanıtım-
1. Bölüm
2.Bölüm
3. Bölüm
4.Bölüm
5. Bölüm
6.Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17.Bölüm
18. Bölüm
19.Bölüm
20.BÖLÜM!
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30.BÖLÜM!
31. Bölüm
32. Bölüm
33.Bölüm
34. Bölüm
35.Bölüm /FİNAL part- 1
36. Bölüm /FİNAL part-2
🙏🏻🧿
37 / Özel {1}

25.Bölüm

4K 150 70
By yagmurzem

Bu güzel kapak için Ysabellee_ çok teşekkürler.

- Kum tanesi -

Güzel bir bölümle herkese merhaba. İyi okumalar dileriiiim :)

Deniz'

Mutluluk etrafınızda baki olduğunda bunu iliklerinize kadar hissedersiniz. Hiç bitmesin hep böyle devam etsin istersin. Öyle anlar gelirki gerçekten böyle hep mutlu olacağına inanırsın. Ve bazen öyle anlarda gelir ki mutluluğun önüne bir karabasan çöker. Ona rağmen ayakta kalırsın. O karabasanla savaşırsın.
Ve utanç..
Utanmak, bir ilişkinin en doğal yanıydı belkide. Sevdiğin kişiyle karşı karşıya kaldığın o an...Müthiş derece utanç vericiydi.
Ve şimdi emir karşımda böyle gülüyorken tek yaptığım tezgahtan inmek oldu. Elife uyup nasıl aldım ben o geceliği? Pişmandım ama ne fayda? Utançtan kızaran bedenimle emir'in elindeki geceliğe uzandım. Birde neler diyordu ya terbiyesiz.

"Emir ver şunu Allah aşkına!"

Elimi uzatınca geceliği arkasına sakladı. Benimle eğleniyor muydu?

"Neden vereyim ki?"dedi.

"Napacaksın emir, sen mi giyeceksin?"dedim bende.

Emir bana göz kırptı.
"İstersen sana giydirebilirim."

Ağzım şaşkınlıkla açıldı. Utanç ve kızgınlıkla kızardığıma emindim.

"Emir pislik olma ya!"

"Sen kendin giymek istersen de olur."dedi.

Hala benimle dalga geçiyordu ya! Uslanmaz adam!

"Ne giymesi ya! Ben giymem şu şeyi!"dedim.

"Niye aldın o zaman?"

Ofladım.
"Eşyalarımı neden karıştırdın acaba? Hem ben almadım zaten. Ver artık şunu."

Emir kaşlarını çattı.
"Nasıl ben almadım? Kim aldı sana?"

Gözlerimi devirdim. Sonra aklıma gelen şeytani fikirle içten içe güldüm.

"Bir gizli hayranımın hediyesi diyelim."

Emir bana yandan yandan bakıp"Ney ney?"dedi.

Gülmemek için yanağımı ısırdım.
"Gizli bir sevenimin hediyesi. Bana çok yakışacağını düşünmüş, öyle söyledi."

Emir geceliği yere fırlattı.
"Kim lan o leş cesetli it herif!?"

Dediklerine şaşırsam da belli etmedim.
"Bilmiyorum artık."

"Sen de aldın hemen dimi deniz!"

"Sonradan gördüm zaten. Nereden bileyim?"

Çaktırmadan geceliği aldım.
"Şaka yaptım tabiki! Sadece elif biraz şey etti."dedim.

Emir bana kaşlarını çatarak bakmayı sürdürdü. Bense gülüyordum.
Nolmuş yani şaka yaptıysam?

"Tam dayaklıksın! Şakası bile güzel değil aptal!"dedi.

Dil çıkardım."Sensin aptal."

Odama geçip elimdeki geceliğe iğrenerek baktım. Rezil olmuştum iyi mi? Dolabı açınca emir'in kıyafetlerimi yerleştirdiğini fark ettim. Elimdeki lanet geceliği içine fırlattım.

Emir mutfaktan"Açlıktan ölebilirim. Birde yorgunluktan! Ne halleri koydun beni!!!"dediğini duydum.

"Alt tarafı yerleri sildin. Bi dırdırın bitmedi."dedim bende.

Salona geçip kapıya yaslandım. Yorgunluktan koltuğa uzanmıştı. Ya kıyamam ama ben buna! O kadar tatlı duruyordu ki, ısırasım geliyordu.

"Bir duş al istersen? Sonra da ben gireceğim."dedim.

Emir gözlerini açmadan"İlk sen gir."dedi.

"Ben yemek yapacağım o zamana kadar. Hadi çabuk gir."

Mutfağa geçip atıştırmalık hazırladım. O sırada emir çoktan duşa girmişti. Korumalardan biri, emir için giyilecek kıyafet getirmişti. Onları da giydikten sonra karşıma geçip oturdu.
Afiyetle yemek yerken onu süzüyordum. Çok tuhaftı. Emirle evi temizlememiz, beraber yemek yememiz falan. Birde evlenecek olmamız vardı.

"Emir bana evlenme teklifi edeceksin dimi?"

Emir son lokmasını da ağzına attı. Bana bakıp suyunu içti.

"Niye?"dedi.

"Evlenmek için."dedim.

"Evlenicez zaten."dedi.

"Öküzlük yapamazsın! Evlenmem bak!"dedim.

Emir beni kısık gözlerle süzdüğü sırada ısrarla ve inatla baktım.
O teklif edilecek!

"O zaman zorla evleneceğiz."dedi.

Ofladım Ama gülüyordum da. Bu adam nasıl bir şeydi yahu? Emir de böyleydi demek ki. Öküz ama sevimli. Belki evlenme teklifi edemezdi ama evleneceğimizi her zaman dile getirirdi. Beni çevresindeki insanlarla tanıştırmaktan gocunmazdı. Beni koruyup kollamaktan asla sıkılmazdı. Varsın teklif etmesin. Önemli olan onunla evleneceğimizdi.

Sofrayı toplayıp banyoya girdim bende. Güzel bir duşun hemen ardından havluyla kurulandım. Duş iyi gelmişti. Yorgunluğumu almıştı. Ama uyku sarmıştı beni. Fena halde hemde. Siyah takım iç çamarını ve takım pijamalarımı giydim. Saçımı kurutup krem sürdüm. O sırada odaya emir girdi.
Yanıma gelip elini saçlarıma attı. Uyuşan bedenimle yumdum gözlerimi. Saçlarımla oynayınca nasıl da uykum gelmişti. Eğilip başımın üzerine öpücük koydu. Elimden tarağı alıp saçlarımı yavaşça ve özenle taradı. Aynadan onun o güzel yüzünü seyrededurdum. Nasıl güzeldi o adem elması gözleri. Kara kaşı, kara gözü, nar tanesi dudakları...

Derin bir iç çektim. O sırada tarağı masaya koydu. Bende ona doğru döndüm. Emir hafiften çömelip anlımdan öptü. İşte bu benim için çok şeyi ifade ediyordu. Seni seviyorum demekti. Bazende sen benimsin demekti. Gülümseyen gözlerle baktım ona. Ayağa kalktığım sırada o da dikleşti.

Kokusunu içime çekip yumdum gözlerimi. Ah işte bu koku.. Bu nasıl bir şeydi!

"Uyuyalım mı?"dedi.

Kafamı salladım. Emir için diğer odayı hazırlamıştım.

"Olur."
Yanağından öpüp"İyi geceler sevdiğim.."dedim.
Yanından geçip geniş yatağa uzandım. Emir kapıya doğru ilerleyip kapıyı sıkıca kapattı. Çıkmasını bekliyordum oysaki. Işığı da kapatıp yanıma geldi. Diğer tarafa uzandığı sırada ona döndüm.

"Emir ne yapıyorsun?"

"Uyuyorum."dedi.

Şaşkınlıkla ona baktığım sırada beni kendine çekti. Sıkıca sarılıp kafasını göğsümün üstüne koydu.

"Emir odana git hemeen."dedim.

"Gitmeyeceğim, şimdi sus ve uyu."dedi.

Ah benim öküz ayım.

Elim istemsizce saçlarına gidince"Bu ilk ve son ama."dedim.

Belli belirsiz"hıhı."dedi.
Sonra boynuma öpücük bırakıp"İyi geceler."dedi.
Gülümseyen bir ifadeyle başının üzerine öpücük koydum bende. Ah be adam! Yakıyorsun beni..
Bende gözlerimi kapatıp bu güzel adamımla uykuya daldım. Huzurun ve aşkın kollarına bıraktım kendimi.

Sabahın ilk ışıklarına doğru yavaşça açtım gözlerimi. Belimi sıkı sıkı saran kolları huzurla okşadım. Onların varlığı çok güzeldi. Yanımdaki adamın verdiği huzur hiç bitmesin istedim. Bacağımın üstündeki bacağı görünce güldüm. Sanki kaçmamam için beni böyle tutuyordu. Göğsünde uyuduğum adama çevirdim kafamı. Uyanık gözlerle bana bakıyordu. Çıplak karnında duran elimi yüzüne değdirdim.

"Günaydın, ne zaman uyandın?"

"Oldu baya."

"Neden uyumadın?"

"Senin varlığını hissetmek güzeldi. İzlemekten uyuyamadım."

Salak salak gülüp dudağımı ısırdım. Emir'in boynuna derin bir öpücük bıraktım. Kokusunu içime çeke çeke öptüm.
Emirin belimdeki eli sıklaştı.

"Beni zor duruma sokuyorsun."dedi.

Anladığım detayla güldüm.
"Pardon."

Emir de benim boynuma aynı şekilde öpücük bıraktı.

"Şu geceliği denedin mi?"dedi.

Yüzüne bakıp gözlerimi devirdim. Yine o konu!

"Hayır denemedim."

Serseri bir gülüşle"Bence denemelisin. Sana çok yakışacağından eminim."dedi.

Emir beni yiyecekmiş gibi süzdüğü sırada elimle gözlerini kapattım. O sırada kahkaha attı.

"Ya emir yapma şöyle!"

"Ne yapmışım?"

Elimi çektim."Kahvaltıyı dışarda yapalım mı?"
Konuyu değiştirdim hızla.
"Olur, ev için alışveriş de yaparız."dedi.

"Bu çok daha iyi olur."dedim.

Sonra yataktan çıkıp"Hazırlanalım."dedim. Emir kıyafetlerini alıp banyoya geçti. Bende sıradan bir elbise alıp, giydim. Dizimin biraz üstünde bitiyordu. Hafif dekolteli bir elbiseyi. Günlük ve rahattı. Sandaletimi de giydiğim sırada emir banyodan çıktı. Kravatını düzelttiği sırada yanıma geldi.

"Nereye gidelim?"dedi.

İlk defa bana sormuş olması beni sevindirmişti.

"Güzel sessiz bir yer her zaman tercihim."

Emir kravatını düzelttikten sonra beni süzdü.
"Hazırlan gidelim."

"Hazırım."dedim.

Beni süzüp"Değilsin."dedi.

Kendimi süzdükten sonra etrafımda tur attım.
"Emir hazırım ya, kör müsün?"

"Pantalon giymeyi unuttun sanırım."dedi.

"Pantalon giymeyecektim zaten. Elbise giydim."

"Deniz bu altını fare kemirmiş de eksik kalmış elbiseyi çıkar. Yoksa bunu aldığın mağazayı da seni de yakarım."

"Fare falan kemirmedi!"

"Ama bir ayı birazdan onu yırtacak. O yüzden güzelim çıkar."

Ofladım. Kıskanç ağa!

"Ne giycem şimdi?"dediğim sırada dolabı açtı. İçinden en uzun elbiseyi çıkardı. Yarım kolu ve uzundu. Neyseki çok beğenerek almıştım.

"Bunu giy."

Elinden alıp ona baktım.
"Çık da giyineyim."

"Yanında dursaydım?"

Gözlerimi kıstım.
"Emir Çık canım, hadi."

Piçimsi bir gülüş atıp çıktı. Hemen elbiseyi giyip sade bir makyaj yaptım.

Odadan çıkınca emir de ayaklandı ve evden çıktık. Apartmandakiler emiri görünce baş selamı vermişti. Emirde saygıyla karşılık vermişti. Arabaya geçince sessiz bir yolculuk yaptık. Tam da istediğim gibi bir yere gelince indik arabadan. Emir elimi sıkıca tutup beni yanına çekti. Elini belime attı. İçeri girince kapıda bir kaç adamla karşılaştık.

"Hoşgeldin ağam, hoşgeldin hanımağam."dediler.

Emir baş selamı verirken ben gülümseyip"Hoşbulduk."dedim.

Bize ayırdıkları masaya geçip oturduk. Etrafımızda dört dönen çalışanlara tuhaf bir bakış attım.

"Geleceğimizden haberleri var mıydı?"

Emir kafasını salladı.
"Gelmeden önce haber verdim."

Anladım der gibi kafa salladım. Kahvaltı için herşeyi masaya dizdiklerinden sonra söze atıldım.

"Bugün zamanı geldi."dedim.

"Neyin zamanı?"dedi.

"O serseriyi bulmak için gidecektik ya?"

Emir bardağı bırakıp"Sen gelmeyeceksin."dedi.

"Emir daha önce de konuştuk bunu. Geleceğim dediysem geleceğim."

"Yanımdan ayrılırsan eğer."dediği sırada lafa atladım."Ayrılmam, sen ayrılmada."

Kafasını salladıktan sonra kahvaltı yapmaya devam etti. Bende aynı şekilde devam ettim. Oturup tatlı bir sohbetten sonra toparlanıp çıktık. Eve yakın bir markete gelince arabadan indik. Koluna tutunup markete girdik. Alışveriş arabasını alıp reyon reyon gezdik. Emir başka bir reyona geçince bende kendi özel ihtiyacım için ped bölümüne geçtim. Zamanı mıydı bilmem ama lazımdı. Alsam iyi olurdu. Bir paket alıp sepete attım. Emir'in yanına doğru ilerledim. Yanındaki küçük bir çocukla konuşuyordu. Emir çocuğa dönüp göz kırptı. O kadar güzel bir manzaraydı ki.. İç çektim. Ah ah!

Sonra bir kadın yanlarına yanaşıp çocuğu kucağına aldı. Sevimsiz sevimsiz gülüp emire resmen kur yaptı. Hemen alışveriş arabasını sürüp kadına çarpıp ittim. Emir'in koluna girip kollarımla sardım onu. Sevimsiz kadına ters ters baktım.

"Emir aşkım ne yapıyorsun?"dedim gülmeye çalışarak.

Kadının yüzü düştü.
"Sevgili misiniz?"

"Nişanlıyız."dedim imayla.

Emir bana şaşkınlıkla bakıyordu büyük ihtimalle. Aman bananeyse.

"Elinizde nişan yüzüğü göremedim de."dedi kadın.

"Sizene acaba?"deyip emiri çekiştirdim. Arkasını dönüp giden kadına ters ters bakmaya devam ettim.

"Kucağındaki çocuktan da utanmıyor ya! Nasıl anneyseee!"

Emir"Evli değilmiş."dediği sırada bakışlarım ona döndü.

"Halla halllaaaaa! O derece konuştunuz yani?"

"Hayır çocuk ona teyze dedi sadece."dedi.

Elime ne zaman aldığımı bilmediğim yeşil soğanı emir'e doğru salladım. "Bana bak emir! Deşerim seni!"

"Yeşil soğanla mı?"

Elimdeki yeşil soğana bakıp burun kıvırdım.
"Nolmuş yani?"

Emir başını olumsuzca sallayıp ilerledi. Dudağımı büzüp yeşil soğandan bir ısırık aldım. Kadına bak ya. Nasıl da ilişti emirciğime. Acaba emir'in anlına sevdaluğum var , mı yazdırsam? Ya da varsa yoksa deniz uygar mı? Ya da şey de olabilir başım bağlı hanımlar, eceline susayan bana sussasın mı?
Elimdeki soğanı yemeyi bırakıp sepete koydum. Bu düşünceleri kafamdan atsam iyi olurdu.

Kasaya gelince tek tek alacağımız eşyaları kasiyerdeki kız okuttu. Son kalan pedi de okutması için kasiyerde çalışan kıza verdim. Tam okutacağı sırada emir bana döndü.

"Bu ne?"dedi sessizce.

Utançla kafam vurdum. Oy ben kendimi nerelere atam? Hayır yani söyle elife alsın sana! Ne bu arkadaş!! Cidden emir'e rezil olmak için doğmuşum ben. Başka bir açıklaması yok. Oflayıp çıktım marketten.Hemen ardımdan emir gelince arabaya bindik. Utançla cama doğru döndüm. Rezil olmuştum iyi mi?

Göz ucuyla döndüm ve emir'e baktım.
Gülmemek için zor duruyordu. Göz göze gelince gülmeye başladı.

"Ya emir gülme!"

Gür bir kahkaha attı.
"Ben bilmiyordum ki kızım!"dedi.

"Bir şeyi de bil ve geç sende."dedim.

"İlk defa öyle bir şey gördüm."dedi gülerek.

"Ay sus nolur."

"Bana o bakışını görmen lazımdı."dedi gülerek.

"Dua et orada boğmadım ben seni."

Emir kahkaha attığı sırada atışarak eve geldik. Eşyaları yerleştirdikten sonra bana el sallayan ped'e öfkeyle baktım. Pedi resmen sıkarak alıp odamda bir yere sakladım. Allah'ıııımmm! Aklıma geldikçe utanıyordum. Yeterince rezil olmuştum.

Emir işi için gitmek zorunda kalmıştı. Bende aslı ve annemle kısa bir telefon görüşmesi yapmıştım. Yeni bir eve geçtiğimi söylemiştim. Sadece aslıya evin yandığından bahsetmiştim. Mavi odasının yandığını duyunca küçük çaplı şoka girmişti. Benim saldırıya uğradığımı öğrenincede resmen olay çıkarmıştı. Küçük bir açıklamadan sonra kapatıp elifi aradım. Yaşadığım rezillik yüzünden ona saydırıp durdum. Elif ise sadece gülerek karşılık vermişti. Bende ona türlü türlü beddualar etmiştim. Zehra desen bu sıralar aptal aşık modunda. Zilan desek sesi çıkmıyordu ki bu hayra alamet değildi.
Yine en hayırlısını dileyip ayağa kalktım. Akşam olmuştu ve hazırlansam iyi olurdu. Gideceğimiz yeri araştırmıştım. Biraz iddialı giyinmeliydim. O yüzden mini kırmızı bir elbise tercih etmiştim. Sivri ve siyah topuklu ayakkabıyla da çok hoş duruyordum. Saçlarımı dalgalandırıp kırmızı ruj sürdüm. Artık hazırdım. Emir geldiğine dair mesaj atmıştı. Dışarısı akşam olduğu için hafiften esiyor gibiydi. Bu yüzden ince bir ceket giymeyi ihmal etmedim.

Kendimi İyiyce sarıp evden çıktım. Emir Allahtan ki arabadan inmemişti. Yoksa bu şekilde çıkmama aslaaa izin vermezdi. Arabaya binip yanağından öptüm. Beni süzmeyi de ihmal etmedi beyfendi. Açık olan bacaklarıma bakıp kaşlarını çattı.

"Başkasının sana bakacak olmasını istemiyorum."dedi.

O sırada arabayı çalıştırdı.

"Kim bakacak ya bana?"dedim onu rahatlatmak adına.

"Kimse bakamaz zaten!"dedi ve ekledi."Bazen istisnalar oluyor ve ben bu istisnaların amına koyayım!"

"Senin istediğin şekilde giyinmeni ve güzel görünmeni en çok ben istiyorum. Ama sadece bana özel olsun, herşey.."dedi.

Gülümseyerek kafamı salladım.
"Bundan sonra buna çok dikkat edeceğim."

Uzun bir yolculuğun hemen ardından araba durdu. İşte sonunda beklenen olmuştu. Siesta map'e gelmiştik. Uzun bir yolculuğa değecek miydi acaba?

Arabadan inince emir'in koluna girdim. Ceketimi çıkarmıştım ve elini belime atmıştı. Yarısı çıplak olan omzuma dokunup yalandan güldü.

"Bunun hesabını da soracağım..!"

Gülümsedim."Bende seni aşkım, bende seni."

İçeri girince doğal davranıp bir yere geçtik. Etrafı süzen gözlerle bakıp, olayları kavramaya çalıştım.

Emir"Dikkat çekmemeye çalış, gözler üzerimizde."dedi.

"Öyle yapıyorum bende."

"Burada bekle ben bir kaç kişiyle konuşacağım. Sakın kimseyle iletişime geçme."dedi.

"İstersen elime birde bebek oyuncağı ver ha?"

Emir gözlerini devirdi. Buna benim yüzümden alışmış olmalıydı.
"Ben ciddiyim deniz."

"Okey."dedim.

Emir cool bir şekilde adamlarla konuşmaya dalınca ben etrafa göz gezdirdim. Çantamı koluma takıp lavaboya doğru ilerledim. Bilerekten bir gence çarpıp çantamın düşmesini sağladım.
Genç kibar bir hareketle yerden çantamı aldı. Bana uzattığı sırada gülümseyerek aldım.

"Bir şey sorsam sorun olur mu?"

Benden beklemediği soruyla sarsılsada"Buyrun?"dedi.

Geldiğimizden beri serseri denen adamın olduğunu düşündüğüm kişiye bakıp çocuğa döndüm.

"Kendisini tanıyor musun?"

Karşımdaki genç tek kaşı havada"Serseriden mi bahsediyorsun?"dedi.

Doğru bilmiştim. Bu oydu!

"Ah evet! Her neyse ben lavaboya gitmeliyim."

Kaçar adımlarla lavaboya geçtim. Birde onun sorularını cevaplayamazdım. Makyajımı tazelediğim sırada içeri sarışın bir kadın girdi. Yabancı uyruklu olduğu şivesinden belliydi. Bir tuhaf konuşuyordu. Ona rağmen türkçesi iyiydi.

Benden önce lavabodan çıkmıştı. Bende arkasından çıkınca emir ve o kadını gördüm. Sarı saçlarını elime dolayıp yolmamak için zor tuttum kendimi. Elimde olsa üstüne uçardım.
Elimi uzattığım içkiyi tek seferde bitirdim. Sarışın kadın elini emir'in omzuna mı koymuştu?

"E ama pes artık!"elimdeki bardağı bırakıp yanlarına gittim. Kızın kolunu tuttuğum gibi ittim. Bana şaşkınlıkla baktı.
Emir'e dönüp"Bunu seninle sonra görüşecez."dedim.

Tekrardan kadına döndüm." Eğer bir daha olursa o elini kolunu senin....Kırarım!"dedim.

Kadın beni süzdükten sonra"Sen çok agrasif.."dedi.

Agresif o bikere!

Onu taklidini yapıp"Ag ra sif."dedim bende tane tane.
"Hayde yallah!"

Yanımızdan gittikten sonra emir'e döndüm.

"Deniz ne yapıyorsun?'

Kafamı salladım."Ne ne nee?"dedim.

"İçtin mi sen?"dedi.

"Yok, herneyse şu köşede gördüğümüz adam varya işte o serseri."dedim.

"Bunu biliyorum da sen nereden?"dedi.

Az evel çarptığım genci gösterdim."Ondan öğrendim."

Emir elini başına götürdü."Naptın naptıın? Ah deniz ah! O kim biliyor musun?"

"Kimmiş?"

"Serseri denen it'in kardeşi."dedi.

Korkuyla hıçkırdım.
"Ne!"

Korkuyla onlara bakınca bize sertçe bakan orduyla karşılaştık. Emir elimi tutunca arkasına gizlendim. Eli silahına gitmişti. Bir orduyla tek başına savaşmak mı? Her yiğidin harcı değildi ama emirimi bunlara yem edecek de değildim.

Bir anda"Neeeee, polis mi geliyor?"diye bağırdım. Etrafta yaygara çıkınca emir'in kolundam tutup çekiştirdim.

"Deniz napıyoruz?"

"Kaçıyoruz!"

"Onlardan kaçmam lan ben!"dedi.

"Adamlığın yüzde doksanı kaçmaktır aşkim."dedim.

Emir bana ters ters bakıp"Bunlardan kurtulmalıyız."dedi.

Beni arkasına alıp. Üç adamla birlikte birbirine girdi. Diğerleri de yetişmeden kaçsak iyi olurdu. Birini yere serince brawo aslan diye bağırasım geldi. Neyseki susmakla yetindim. Bir diğeri daha saldırınca Emir yumruk yedi. Korkuyla çığlık attım. Emir yediği yumrukla deliye döndü ve tek yumrukla yere serdi adamı. Emire arkadan saldıracak olan üçüncü adamın kafasına yerden bulduğum taşı geçirdim. Boylu boyuna yere serildi.

Benim sevdiğime ha? Piç kurusu!

Emir bana hayran bir edayla baktı. O sırada gelen silah sesiyle kolumu tutup"Koşşş!"diye bağırdı. Ayağımdaki topuklara rağmen koştum. Arabaya yetişmeye yakın ayakkabımın Topuğu kanalizasyon demirliklerine takıldı.

"Emiiirrr!"diye bağırdım.

Arkasını dönüp"Ne oldu?"dedi.

Eğilip"Topuk topuk topuk! Topuğum kırıldı!"dedim.
Hemen beni kucağına aldı.

"Ahhh Ahhh ahh!"dedi bıkkınlıkla.

O sırada kahkaha attım
"Koş kahramanım koşş!"

Arabaya bindiğimiz sırada arkaya baktım.

"Yuuhh! Hala geliyorlar!"dedim.

Emir emniyet kemerini takarken"Kimin yüzünden acaba?"dedi.

Bende emniyet kemerini takıp ona baktım.
"Senin!"

Arabayı hızla çalıştırdı ve nihayet kurtulduk. İyi kurtulduk!

Deniz kenarına yakın bir yerde duran arabayla, emir'e döndüm.
"Ne işimiz var burada?"

"İn baş belası."dedi.

Dediğini yapıp indim. Aniden bedenime sertçe soğuk hava çarptı. Arabanın kaportasına yaslanıp denize döndüm. Emir ceketini omuzlarıma bıraktı. Kolunu omzuma atıp beni kendine çekti. Başımı ona yasladım.

Denizin o güzel sesini dinledik ikimizde. Ne o nede ben tek kelime etmedik. Öyleki huzurla kaplıydı içimiz. Belki de başıma gelecek onca kötülükten bir haber böyle duruyordum.
Hiç bir şey bozmasın istedim bu anı.
Emir kolunu benden çekince ona döndüm.

"Bekle."dedi.

"heey! Ne oldu?"

Arabanın bagajından çıkardığı bir demet gül ve kalpli balonlarla gözlerimi büyüttüm. Yok artık! Yokkkk artıııkkk! Emir utangaç bir tavırla yanıma geldi. Benden ağır olduğunu tahmin ettiğim gülleri bana uzattı. Mutlulukla elime aldım.

"Emir bunlar çok güzel.."

Gülleri arabanın üzerine koyduğum sırada sayamadığım derecede çok olan kalpli balonları elime tutuşturdu. Kalbim yerinden ebediyen çıkacaktı. Şuan ciddi anlamda bütün evren durmuştu. Bütün kötü günleri unutmuştum. Sadece o vardı benim için. Sadece emir.. Bir anda bütün dünyam haline gelen insan. Benim bir kalbimin olduğunu hatırlatan adam.. Bana aşkın en ücra anlarını yaşattıran, tattıran adam..
Bütün cihan duysun be duysun.. Deniz, emir'i çok seviyor. Tüm hatasıyla, günahıyla,sevabıyla.. Hatta tüm benliği, kalbiyle..

Emir'in cebinden çıkardığı kırmızı kadife kutuyla tiz bir çığlık atttım.

"Emirrrrr!! Ciddi olamazsııın!!"

"Yok artttıııığğk!"

Emir'e aşkla baktığım esnada gözlerim doldu. Akan mutluluk göz yaşlarını silme gereği duymadım.

"Hep böyle mutluluktan ağla sadece.."dedi.

Elini yanağıma koyup hafifçe okşadı.
"Her zaman bana böyle aşkla bak.."

Elini kalbimin üzerine koydu. Heyecandan nasıl da hızlı atıyordu.
"Bu kalp hep benim için atsın.."dedi.

"Şu gözler her zaman ilk önce beni görsün, ve benim şu gözlerim sadece seni görsün.."

"Bu kokun bana cennet, ev oldu be deniz'im.."

"Bu eller, bu gözler, bu kalp atışları hep bir olsun.. Ben romantik bir adam değilim. Sana belki her zaman öyle özlü sözler diyemem ama seni ne kadar çok sevip, değer verdiğimi hissettirebilirim. Önemli olan bu ya.. Duyulan sevgiyi hissettirebilmek."dedi.

Ardı ardını kesmeyen yaşlarla yutkundum.

"Ben seni hep çok seveceğim. Ne olursa olsun arkanda durmaya hazırım. Seninle yanyana durup, el ele ilerlemek istiyorum..."

Gözlerimin içine bakıp gülümsedi. Kadife kutunun kapağını açıp yüzüme baktı.

"Seni çok seviyorum deniz. Seni öyle çok seviyorum ki hemen evlenelim diyorum.."dedi.

Kendimi tutamayıp güldüm.
"Yani?"

"Evlensene benle."dedi ve ekledi."Evlenelim, karım ol, herşeyim ol."

Kısa süren sessizliğin hemen ardından yüzüğü parmağıma takmasına izin verdim.

Tekrardan emir'in gözlerinin içine baktım.

"Evet.."dedim sessizce.

"Eveett."

"Eveet! Evet! Evet evetttt! Binlerce kez EVETTT!"diye bağırdım.

Dudaklarına yapışmadan hemen önce "Seninle bir ömür varım.."dedim.
Elimden kayıp gitmesine izin verdiğim balonlarından altında şehvetle öptüm emir'i.
Dudaklarımızın arasından tekrardan fısıldadı.

"Seninle bir ömür be kadın..!"

Bölüm sonuuuuuu
Müthiş biten bölümle herkese hello!
Bence okurken çok keyif aldınız hı?
Ben yazarken pek bi mutluydum.

Her neyse gelecek bölümde görüşmek üzere. See yoouuuu!
























Continue Reading

You'll Also Like

84.9K 2.8K 68
İlk gözünü açtığın andan itibaren birilerine güvenerek başlarsın hayata. İlk elini tuttuğun kişi hep yanında olucak zannedersin. Büyürken yakınlarına...
472 50 11
Ne zaman hayal kurmaya yeltensem boğazımda beni bırakmayan bir acı.. Bir ses yükseliyor zihnimin katmanlarında. O ses kim? Çözemiyorum! 'Beni bırakm...
546K 16.9K 25
(Cinsel içerikli sahneler, yaş farkı ve daddy isuess içermektedir.) Ölü çocukluklar yaşamaya devam eden ölü insanlar doğurur... Kapak @-necirvan a ai...
1M 27.6K 83
Cinsel içerik, şiddet vb olaylar içeriyor çok sık olmamak kaydıyla lütfen bunu bilerek okuyun!! Kendini bulunduğu durumdan kurtarmakla beraber ona...