4.Bölüm

5.7K 188 73
                                    

Aşk aşığı şair eder, zencir eder, katı taşı mum eder.


Deniz 

Çantamı büroda unutmuştum. Umarım aslı evdeydi. Kafamı kaldırıp bahçe kapısını açtım. Bahçe kapısını kapatıp eve dönünce uzattığım ayağımı geri çektim. Şaşkın bir şekilde ipoteklenmiş evimin kapısına baktım. Kilit tarafında duran mühürü görünce sinirle eteğimi sıktım.

Yan tarafta valizin üzerinde oturan Aslıya baktım. Aslı beni görünce ayağa kalktı. Bana sıkıca sarılıp geri çekildi.

Evin kapısını işaret edip"Bunun bana bir şaka olduğunu söyle!"dedim.

Aslı kafasını olumsuzca sallayıp"Sanırım sokakta kaldık!"dedi.

Anında yere çöktüm. Dizlerim artık daha fazlasını kaldıramadı. Tutamadığım göz yaşlarım sicim sicim akmaya başladı. Başımı yere koyup dizlerimi kendime çektim. Aslının saçlarımdaki elini hissediyordum. 

"Ağlama güzel ağlama."dedi aslı saçımı okşayarak.

Başımı kaldırıp"Aslı..."dedim ve ağlamaya başladım. Aslı bana sıkıca sarılıp geri çekildi. Yanaklarımdan düşen yaşları silip ayağa kalktı. Elini bana uzatıp beni de yerde kaldırdı.

"Şimdi Emlakçıyı arayıp haddini bildir."dedi.

Kafamı sallayıp valizin yanında duran kırmızı çantamı aldım. Telefonumu çıkarıp emlakçının numarasına tıkladım. 

Bir iki çalıştan sonra açılan telefona saydırmaya başladım.

"Evim neden ipotek altında? Hemen gelip bunu hallediyorsunuz! Yoksa elimdeki imzalanmış evraklarla birlikte size dava açacağım. Mesleğinizden men edeceğim sizi!"

"Yapmayın deniz hanım. Bir yanlışlık olmuş olmalı. Ben hemen halledeceğim."dedi korkuyla.

"Kimle görüşüyorum acaba?"dedim.

"Ben Emlakçı Vedat bey efendim. Bugünlük idare edebilirseniz yarın halledeceğim."dedi.

"Ne demek yarın!? Böyle saçma sapan bir şeye başvurmadan önce bana nasıl söylemezsiniz?! Siz ne hakla böyle bir şeye kalkışırsınız?!"dedim bağırarak.

"Üzgünüm efendim fakat elimden geldiğince engellemeye çalıştım. Fakat köy halkı çok tehditkar bir şekilde davranınca."dedi ve durdu.

Aklıma dank eden şeyle"Peki anlıyorum. Yarın en kısa sürede bu engel kalkmış olsun!"dedim ve telefonu kapattım.

Demek şimdiden başlamıştık öyle mi Emir ağa?! 

Yerdeki valize bakıp"bunun burada ne işi var?"dedim.

Aslı"Baktım evi kapatıyorlar valizimi aldım zorla. Valizim demek ben demek. Ben demek hayat demek. Hayat demek şey demek ne demek. Aman boş ver onu da haydi otele gidelim."dedi. 

Kafamı sallayıp çantamı tuttum. Aslı valizini alıp çıktı bahçeden. Bagajı açıp valizi içine koyduk. Sürücü tarafının kapısını açıp binecektim ki Elifin sesiyle durdum.

"Deniz?!"

Arkamı dönüp elife baktım. Yanıma gelip sıkıca sarıldı bana. Geri çekilip dağılmış halime baktı.

"Ne olmuş sana böyle?!"dedi şaşkınca elif.

"İşler çok karıştı elif."dedim sakince.

Elif"Nereye böyle? Yoksa gidiyor musun buradan?"dedi şaşkınca elif.

KUM TANESİWhere stories live. Discover now