17.Bölüm

4.9K 169 15
                                    

Medya da zehra'nın kına elbisesi var, bakabilirsiniz ;)

Şarkıyla beraber okumanızı tavsiye ederm


Deniz ✨

Herkes hayal kurmayı sevmez ama hayallerin içinde yaşardı. Kiminin mesleği ile hayalleri vardı. Kiminin ise evlilik hayali vardı.

Kabarık bir gelinlik, baba evinden çıkarken ki o hüzün ve bir yandan da sevdiğin adamla yaşayacak olmanın verdiği mutluluk.

Burada öyle değildi. En azından şuan rastlamamıştım. Burada aşık mısın? diye sormazlardı. Gönlün var mı? Diye de sormazlardı.

Gönül işleri saçmaydı onlara göre. Oysa ki ne kadar da güzeldi aşk denilen şey. İnsanın sevdiği biriyle evlenmesi kadar güzel bir şey var mıydı?

Burada ise Tanımadığın, fikrinin dahi sorulmadığı, yaşlı, genç farketmeden evlendirilir oluyorsunuz. Garipti ama bu döngü hep böyle devam etmişti. Kimse dur diyemiyordu. Ya uğraşmak istenmiyordu ya da mecburen razı geliyorlardı.

Nefesimi dışarı verip gülümsedim. Aynadan zehraya bakıp iç çektim.

"Çok güzel olmuşsun zehra."

Kırmızılar içinde melek gibi olmuştu.
İçi buruktu biliyorum. Ama bir yandan da rahattı. Çünkü ne olursa olsun arkasında duran abisi vardı.
Ne kadar çok darbe alacak olursam olayım ben vardım, Elif vardı.

Zehra omuzundaki elimi tuttu.

"Teşekkür ederim. Sende her zaman ki gibi çok güzelsin."dedi.

Gülümsedim, onu rahatlatmak adına bu gergin havayı dağıtmaya çalıştım.

"Ee gelin hanım heyecan var mı? Ayy şahsen ben çok heyecanlıyım."

Zehra ayağa kalkıp eteğini düzenledi.
"Ay ne desem yalan olur. Bende heyecanlıyım vallahi."

Kahkaha attım. Zehra'nın yanaklarını sıkıp"Oy oy  sen heyecanlandın mı?"dedim.

Zehra utanıp ,elimi nazikçe itti.
"Evett ve şuan kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissediyorum."

"Vay vay öyle mi?"dedim gülerek.

Omuzuma yavaşça vurdu. "Deniz yaaa!"

"Tamam tamam sustum."

İçeri aslı ve elif girdi. Aslı bana trip atıyordu. Dün nişandan sonra beni aramıştı. Zehra'nın evleneceğini duyar duymaz sabahında Mardin'e gelmişti. Nişana onu çağırmadığımız için kızgındı.

Ay o kargaşada aklıma mı gelmişti? Neyse işte buraya sabah geldi ve ayağımdaki sargıyı gördü. Şok üstüne şok geçirdi resmen. Tüm olanları anlatmak zorunda kalmıştım. Şimdi ise emir'in en baş düşmanı kadar kızgındı ona. Bana yaptıklarını öğrenince neredeyse kriz geçirecekti.

"Buraya gelmesem söylemeyecektin değil mi vurulduğunu?" diyip trip atmıştı.

Ve ben bu durumdan sıkılmıştım. Bana trip atmasına alışık değildim.

"Aslı tribine devam mı edeceksin?"

"Evet deniz!"

KUM TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin