Black or White [Yizhan] ✅

By biwuxiann

145K 13.1K 13.3K

Xiao Zhan küçüklüğünden beri sorun çıkarmayı seven bir çocuk olsa da üstü kapatılabilecek şeyler yaptığı süre... More

BÖLÜM 1
BÖLÜM 2
BÖLÜM 3
BÖLÜM 4
BÖLÜM 5
BÖLÜM 7
BÖLÜM 8
BÖLÜM 9
BÖLÜM 10
BÖLÜM 11
BÖLÜM 12
BÖLÜM 13
BÖLÜM 14
BÖLÜM 15
BÖLÜM 16
BÖLÜM 17
BÖLÜM 18
BÖLÜM 19
BÖLÜM 20
BÖLÜM 21
BÖLÜM 22
BÖLÜM 23
BÖLÜM 24
BÖLÜM 25
BÖLÜM 26
BÖLÜM 27
BÖLÜM 28
BÖLÜM 29
BÖLÜM 30 (FİNAL)
ÖZEL BÖLÜM -1-

BÖLÜM 6

4.3K 471 437
By biwuxiann

Xiao Zhan, Yibo'nun söylediği gibi hızla sınıftan çıkarak otoparka doğru koşmaya başladı. Oraya vardığında Yibo'yu, motoruna yaslanmış ve elini göğsünde birleştirmiş bir şekilde onu beklerken buldu. Açıkçası havalı görünüyordu fakat konu bu değildi tabii ki. Yibo, Xiao Zhan'ı gördüğü an toparlanıp ona doğru ilerlemeye başladı. Xiao Zhan buraya gelene kadar zaten nefes nefese kalmıştı fakat bu Yibo'yu ilgilendirmiyordu. Onu yakasından tuttuğu gibi kimsenin görmeyeceği bir yere doğru sürükledi ve bunu yaparken de etrafı kontrol etti. Sonunda binanın arka tarafına geldikten sonra yakasını bıraktı. Xiao Zhan oraya gelene kadar yol boyunca çırpınmıştı. Yibo yakasını rahat bıraktığında birkaç kere öksürdü ve derin bir nefes aldı.
Yibo duvara doğru onu iyice sıkıştırdığında yapacak hiçbir şeyi kalmamıştı.

"Dün gece neredeydin?" Yibo sakince sordu, sinirinin bir kısmını Xiao Zhan'ı süreklerken atmıştı fakat sadece küçük bir kısmı olduğu için tekrar sinirlenmeyeceğinin garantisi yoktu.

"Arkadaşımda kaldım. "

Yibo birkaç saniye kahkaha attı. "Senin. Arkadaşın. Yok." Tane tane söyledi gülerek. Sinirden gülmesine engel olamıyordu.

"Neden bu kadar gerildin ki şu an, başımın çaresine bakabilecek yaştayım. "

"Beni gerçekten delirtmek istiyorsun değil mi?" Yibo çocuğun çenesini tutarak suratını kendine doğru çevirdi. "Neden bana hiç yardımcı olmuyorsun?"

Xiao Zhan kocaman gözlerini ona dikmekten çekinmiyordu, çenesindeki eli kolunun tersiyle itti ve kafasını diğer tarafa çevirdi. "Şu duş jelini değiştir artık vanilya kokusuna katlanamıyorum, çilekli duş jelimden kullanabileceğini söylemiştim."

"Konumuz bu mu yani şu an." Yibo o an, iletişim kurmaya çalıştığı çocukla asla uzlaşamayacağını anlamıştı. İkisi de çok farklı frekanslardaydı ve anlaşabilmeleri neredeyse imkansızdı.

"Hayır, fırsatını bulmuşken söylemek istedim. "

Birkaç saniye anlamsızca Xiao Zhan'ın suratına baktı. Ona gerçekten söyleyebilecek tek bir kelimesi bile yoktu,Yibo onun yüzünden bu hale geldiği için kendine de sinirliydi aslında.

"Dün gece neredeydin?" Yibo sakince sordu bu sefer. "Dün geceyi nerede geçirdin?"

"Sana arkadaşımda kaldığımı söyledim ya. Neden anlamıyorsun? "

"Hangi arkadaşın? Adı ne? Nereden tanışıyorsunuz? Bunlara cevap vermek zorundasın."

"Adı mı?" Xiao Zhan dudaklarını büzerek soruyu tekrarladı ve birkaç saniye düşündü. "Adını sormadım."

Yibo sinirlerine daha fazla hakim olamayıp koyu kahverengi saçlarını yolmaya başlamıştı. Ellerini çektiğinde dağılan birkaç tel saçı gözünün önüne düştü. Dağılan saçlarını umursamadan sorguya devam etti. "Adını bilmediğin birinin evinde mi kaldın?"

"Evet." Xiao Zhan sakince cevap verdi. Tereddüt bile etmemişti söylerken. "Fazla abartıyorsun. "

"Nerede tanıştın??"

"Otele verecek kadar param yoktu, ben de kalan son paramla birine içki ısmarladım. Benden hoşlanacağını ve evine çağıracağını nereden bilebilirdim ki?" Son derece alaycı bir tavrı vardı ve bu oldukça sinir bozucuydu.

Yibo o an sadece tek bir şey yapmak istemişti, o da suratına güzel bir yumruk atmak. Fakat kendini sakinleştirmeye çalıştı ve bu durumda bile sinirlerinin onu ele geçirmesine izin vermedi.

"Bu kadar aptal biri olabileceğini tahmin etmezdim. "

Bu sefer Xiao Zhan da geri adım atmadan kendinden emin bir şekilde cevap verdi. "Tamamen suçsuzmuşsun davranmayı kes artık. Eve gelmememi söyleyen sendin. "

"Sana eve gelmemeni söylediğim için hatalı olduğumu biliyorum..a-ama ben..senin yine de geleceğinden emindim."

Xiao Zhan ani bir hareketle dün olduğu gibi yine elini Yibo'nun saçlarına daldırdı, kafasını okşadı güzelce ve bunun birçok anlamı vardı. "Yapamayacağım hiçbir şey yok anladın mı? Beni tanımamış olmana üzüldüm. "

"Bana izinsiz dokunmamanı söyledim sana!"

"İlk sen başlattın. " Xiao Zhan şımarık bir gülümsemeyle Yibo'ya baktı. "Ayrıca çeneme dokunman...bundan etkilendim."

"Bu durumda bile eğlenebiliyor musun gerçekten?"

"Eğlenmiyorum, ciddiyim."

"Bu aptalca laflarla sadece içki ısmarladığın kızları etkileyebilirsin. Benim sana inanmak gibi bir niyet yok." Yibo sonunda saçlarının arasında gezinen eli itti ve gözlerini ondan uzak bir yere çevirdi.

Xiao Zhan birkaç adım daha yaklaşırken sinsice gülümsüyordu. "Kız olduğunu kim söyledi?"

Yibo da aynı şekilde birkaç adım geri çekti kendini. "Saçma sapan şeyler söylemeyi kes."

"İçki ısmarladığım kişinin kız olduğunu söylemedim hiçbir zaman.. yine her zamanki gibisin Yibo, gerçekten.."

"Her zamanki gibi ne? Neden yaptığım hiçbir şeyden memnun olmuyorsun?"

"Yaptığın bir şeyden memnun oluyorum aslında. " Xiao Zhan yine alayla cevap verdi. "Yaptıklarımı babama anlatmamandan. Farkında mısın kimsenin bilmemesi gereken şeyleri biliyorsun. Bu da senin ve benim yakın olduğumuzu gösterir. İstemeden yakın arkadaş olduk."

"Ahh, lafı değiştirme, sadece sorduğum şeye cevap ver."

"Ne kadar da aptalsın. "

"Aptal olan sensin Xiao Zhan!"

"Sonra tartışalım bunu. Gerçekten yorgunum. "

"Ne kadar yorgun olduğun umrumda bile değil. Bu akşam spor salonuna gidip çalışmaya başlamak zorundasın. "

Xiao Zhan yerinde çırpındıktan sonra tam şikayet etmeye hazırlanırken dün gerçekten son parasını harcadığını hatırlayınca vazgeçti ve anında sakinleşti. En azından diğer ay gelip babası para gönderene kadar katlanabilirdi. "Sen de geleceksin değil mi?"

"Bugün çalışmıyorum. Arkadaşlarımla planım var."

"B-ben de! Ben de geleyim mi lütfen, lütfen." Dudaklarını büzerek oldukça karşı konulamaz bir suratla Yibo'ya baktı. "Gerçekten çok sıkılıyorum ve biliyorsun farklı bir dil konuşarak anlaşmakta zorlanıyorum. "

"Hayır." Yibo'nun cevabı oldukça netti. "Sen spor salonuna çalışmaya gideceksin. Ben de arkadaşlarımla eğlenmeye." yarım ağız gülümsedi onu sinirlendirmek için.

"Umarım arkadaşların da senin gibidir ve asla eğlenemezsiniz"

"Suratını dağıtmamı istemiyorsan sus."

"Tamam." Xiao Zhan homurdanarak ayaklarını yere vurdu. "Derse gidiyorum azarlaman bittiyse."

"Git." eliyle gitmesi için işaret yaptı.

Xiao Zhan mutsuz bir şekilde oradan ayrılırken Yibo onu görmenin verdiği rahatlık ile derin bir nefes almış ve içinden başına bir iş gelmediği için teşekkür etmişti.

****

Yibo elindeki su bardağını yudumladı yavaşça. Arkadaşları buna alışmıştı artık. Masadaki içki şişeleri birbiri ardına boşalırken Yibo su içip arkadaşlarına ayak uydurmakla yetindi yine. Geçen yaz tatilinde, yine aynı bu barda Yibo yüzünden yaşadıkları rezaletten sonra bir daha Yibo'ya içki içmesi için ısrar etmeyecekleri konusunda yemin etmişlerdi. Yibo o gecenin hatırlanmasından da, arkadaşlarının durmadan o geceyi hatırlatıp onunla uğraşmasından da nefret ediyordu fakat uzun bir süre daha bundan kurtalamayacağını da çok iyi biliyordu.

"..sonra Yibo.." diye anlatmaya devam etti içlerinden biri. Masadaki herkes aynı olayı yüzüncü defa dinlemiyormuş gibi eğleniyordu.

Yibo da sonunda gülme isteğine engel olamayınca masadaki herkesi susturmaya çalıştı, elindeki su bardağını havaya kaldırdı gülerek. "Size içki içemediğimi söylemiştim."

"Bu kesinlikle farklı bir boyuttu dostum."

"Asıl komik olan, her şeye rağmen sabah hepsini unutmuş bir şekilde uyanmam değil miydi?"

"O an suratını bir kere de ben dağıtmak istedim, Bunu itiraf etmeliyim."

"Hâlâ canım acıyor." Yibo yanağını tutarak yüzünü buruşturdu. Gerçekten o gece suratına yediği yumrukların acısını uzun bir süre hissetmişti.

"Kız arkadaşın o gece neler yaptığını biliyor mu?"

Yibo anında gülmeyi kesip en ciddi surat ifadesiyle kafasını iki yana salladı. "Hayır tabii ki. "

"Bilmemesi gerçekten iyi. Senin hakkında kötü şeyler düşünmesini istemem. "

Arkadaşları eğlenmeye devam ederken Yibo birkaç saniye bunun hakkında düşündü. Neden utanıp bunu gizlemek zorundaydı ki? Gerçekten böyle düşünmediği sürece sarhoşken yaptığı hiçbir şeyden sorumlu olmak zorunda değildi sonuçta. "Kız arkadaşımın bunu sorun edeceğini sanmıyorum."

"Ah, yapma ama. Kim sevgilisinin böyle bir erkek olmasını ister ki. "

"Sarhoş olduğum için yaptığım çok belli değil mi, abartıyorsunuz sadece." Yibo elindeki bardaktan bir yudum daha içti. Bu konu onu her zaman gereğinden fazla geriyordu fakat rahat görünmeye çalıştı.

"Eminim güzel sevgilin böyle düşünmeyecektir. "

Masadaki herkes gülerken Yibo kendinden emin bir tavırla "Sizin için, uygun bir zamanda bunu ona anlatacağım." dedi. Bunu söylemek için zamanın ne zaman uygun olacağını bilemiyordu.

"Hemen şimdi mesaj atıp söylemeye ne dersin?"

"Uygun bir zamanda söyleyeceğim dedim ya."

"O zaman da hiçbir anlamı kalmayacak. Kendine güveniyorsan şimdi söyle. "

Yibo derin bir nefes alarak kız arkadaşına mesaj atıp o geceki olayı anlatması için ısrar eden arkadaşlarına baktı, kaybedecek bir şeyleri olmadığı için bu bir nevi oyundu onlar için. Yibo o kızın neden onunla birlikte olduğunu aslında çok iyi biliyordu. Daha dün gece Yibo'yu kendi için kusursuz biri olarak gördüğünü söylemişti ve bu yüzden onunla birlikteydi. Kusurlarını gördüğü an ondan ayrılacağını biliyordu.
Tam o an Yibo'nun masanın üzerindeki telefonu titredi. Kimsenin görmemesi için ani bir hareketle telefonu masanın altına indirip orada gelen mesajı okudu.

[ Çok yorgunum >.< Eğer gelip beni almazsan dün geceki gibi ortalıktan kaybolurum. ]

Yibo, cevap vermeden, sinirle telefonun kilidini tekrar kapattı. Xiao Zhan'a olan siniri zaten henüz geçmemişken şu an bir de onunla uğraşamazdı.

"Kız arkadaşın mıydı?" dedi arkadaşlarından biri. "Hadi ona mesaj at. " diğerleri de ısrar etmeye devam etti.

"Hadi ama. "

Yibo arkadaşlarının gazına gelip aklına gelen şeyi yapmamak için kendini durdurmaya çalıştı. Bir yandan Xiao Zhan'a sevgilisiymiş gibi davranıp mesaj atmaması gerektiği konusunda kendine telkinler verirken bir yandan da Xiao Zhan'ın bu iş için kullanılmaya ne kadar müsait biri olduğu hakkında düşünüyordu. Xiao Zhan diğerlerinin aksine Yibo'nun kusurları olduğunu biliyordu ve bunu her fırsatta söylüyordu. Ayrıca kendi de sürekli içiyordu ve Yibo henüz görmemiş olsa da onun defalarca sarhoş olup aptal şeyler yaptığından emindi. Hem daha bu sabah ona geceyi bir erkekle geçirdiğine dair şaka bile yapmıştı, yani Yibo'nun sarhoş olup üst dönemlerden bir erkeği öpmüş olmasını gayet normal karşılayacak tek kişi Xiao Zhan'dı.

Continue Reading

You'll Also Like

10.9K 1K 20
Jimin cevapsız soruların cevaplarını bulmak için Moskova'ya giden bir uçağa bindi. Fakat beklemediği şey orada bir adama âşık olmaktı. Hem de açıklan...
6.5K 911 6
Jimin ve Jungkook hem birbirlerine deli gibi aşık hemde bir o kadar nefret doluydular.
6.4K 739 24
Lozan'a yaşamak için gelip, teleferikte fenalaşan Jimin; On yıldır burada yaşayıp,kafasını dağıtmak için gezmeye çıkan Jungkook.
5.4K 607 11
"Ah." Sizhui duraksıyor ve sonra dudaklarını eğlendiren bir lütufla gülümsüyor. Xiao Zhan'a hem tanıdık hem de farklı. Fanxing'in sahneler sırasında...