BÖLÜM 28

3K 269 474
                                    

Son birkaç günün en sancılı dakikaları yaşanırken Yibo, Xiao Zhan'ın ailesi, Kathy ve Xiao Zhan aynı masada oturuyordu. Yibo bir yandan Kathy'nin huzursuz olması için ona sinirle bakarken, bir yandan da neden burada olduğunu anlamaya çalışıyordu. Sabah birden kapıda belirip Xiao Zhan'ı merak ettiğini söylemişti. Üzerine vazife olmadığını bildiği halde Xiao Zhan için endişelenmiş ve gerçekten ona bakmaya gelmişti. Şimdi, garip bir şekilde aynı masada otururken bundan memnun olan tek bir kişi vardı.

"Neden yemiyorsun?" dedi, Xiao Zhan'ın babası. Xiao Zhan tabağındakilerle oynayıp şu gergin ortamdan bir an önce kurtulmayı ve Yibo ile Kore'ye dönmeyi arzuluyordu.

Yibo nazikçe yan tarafa dönerek kısık bir sesle konuştu. "Kendini iyi hissetmiyor musun?"

Xiao Zhan gülümseyerek kafasını iki yana salladı. "İyiyim. Sadece biraz iştahsızım, o kadar." Stresliydi ve o kız ile karşılıklı oturmak bile gerilmesine yetiyordu.

"Yemezsen iyileşemezsin." Kathy tabağındaki karidesli böreğin küçük bir parçasını Xiao Zhan'ın tabağına bıraktı.

"Doktor hafif bir şeyler yememi söylemiş. Gerçekten börek yememi mi bekliyorsun? Ayrıca yemem için bir şey uzatırken neden kendi çatalını kullandın? Bu çok rahatsız edici."

Ortam Xiao Zhan'ın cevabı ile birkaç saniyeliğine gerilirken Yibo başını aşağı eğmiş gülmemek için kendini tutmaya çalışıyordu. Dün, Xiao Zhan kalabalığın içinde o kıza zaten yeterince iyi davranmış, babasının dediği her şeyi eksiksiz yapmıştı. Şu an çevrelerinde gösteriş yapması gereken kimse yoktu ve Xiao Zhan buna katlanmak zorunda değildi.

"Granola yersin değil mi?" dedi, Yibo. Xiao Zhan heyecanla başını salladığında eliyle tuttuğu granola barı çatalıyla destekleyerek Xiao Zhan'ın tabağına bıraktı. "Afiyet olsun."

Xiao Zhan, babasının şaşkınlıkla onlara bakarken yutkunmayı unuttuğunu fark ettiğinde gürültülü bir kahkaha patlattı. Yibo'nun uzattığı granolayı çoktan yutmuştu bile.

"Hahaha. Yibo her zaman böyle dikkatsiz davranır işte. Başkasının çatalından bir şey yemediğimi söyledim ya."

Xiao Zhan'ın durumu toparlamaya çalıştığını gördüğünde Yibo da kahkaha attı. Hem o kıza ders vermeye, hem de babasına yakalanmamaya çalışmak oldukça zordu.

Kathy, ikisinin kendi arasında eğlenip onu ve masadakileri alaya almalarına daha fazla katlanamamış olacak ki günün sonunda konuşmayı planladığı şey için biraz aceleci davranmıştı. "Bundan sonra yediklerin konusunda daha dikkatli olman gerektiğini düşünüyorum. Başka besinlere de alerjin olabilir. Birkaç gıda intolerans testi yaptıralım."

"Bunun için zamanım yok." Xiao Zhan tabağındakileri yemeye devam ederken öylesine bir cevap verdi. Daha sonra da Yibo'ya bakarak onayını aldı. "Öyle değil mi, Yibo? Dönem sonu sınavlarımız yaklaşıyor."

Bunun için gerekli ne varsa zaten yapacaklardı. Yibo kafasını sallayarak onaylarken sadece, o kızın Xiao Zhan için gereksiz bir çaba içerisine girerek babasının gözünü boyamasına engel olmak istemişti.

"E-evet. Zamanımız yok."

Yibo bunun yanlış olduğunu bildiği için tereddüt etse de Xiao Zhan'a ayak uydurdu. Karşılarındaki kızın, kıskançlığını gülümsemesi ile perdelemeye çalışarak kurnazca bir cevap vereceğinden ikisi de habersizdi.

"Demek bunu yapacak kadar bile zamanınız yok. Öyleyse çok doğru bir karar vermişim. Sizinle birlikte birkaç günlüğüne Kore'ye geleceğim. Birinin Xiao Zhan'a iyi bakması gerekiyor."

Black or White [Yizhan] ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin