Brothers? | Larry

By gamzellimm

16.4K 1.3K 2.7K

Harry ve Louis herkesin bildiği ölümüne kardeşler. Peki gerçekten öyleler mi? More

1
3
4
5
6
7
8
9
Final❤️

2

1.4K 154 202
By gamzellimm

Harry ve Louis, Louis'nin öğrenci evinde Harry'nin kafası dağılsın diye PlayStation oynuyorlardı. Kapının çaldığını duyduklarında ikisi birbirine baktı. "Birini beklemiyordum." dedi Louis. Harry kaşlarını çatıp kapıyı açmak için kalktı. Louis'de onu takip edip arkasında durdu. Louis'nin geceleri kapı açmaktan korktuğunu en iyi bilen kişi Harry idi. Harry kapıyı açtığında kafedeki garson çocuğu görünce kaşları daha çok çatıldı.

"Selam, içeri girebilir miyim?" Louis hemen Harry'nin arkasından çıkıp gülümsedi.

"Sam, gelsene." demesine rağmen Harry kapının önünden çekilmedi. "Harry!" Louis sessizce söylediğinde Harry gözlerimi devirerek biraz geri çekildi. Sam içeri girip evi incelemeye başladı. Sam oturduğunda Harry hemen yanına oturdu. Louis koltuğun kenarına oturduğunda da kolunu Louis'nin bacağına attı.

"Bu saatte rahatsız ettim kusura bakmayın ama evime hırsız girmiş, polis incelemeye aldığı için nereye gideceğimi bilemedim."

"Otel diye bir yer var dostum." Louis uyarıcı bir şekilde Harry'nin koluna dokundu.

"Ciddi bir hasar yoktur umarım."

"Zaten evdeki tek değerli eşyam bilgisayarımdı. Onu götürmüş ama polisler bulabileceklerini söylediler." Louis başıyla onayladı. Evin dağınıklığı mahcup hissetmesine neden oldu.

"Çay ya da kahve içer miyiz?" deyip gülümsedi. Sam "Çay olabilir." diye onayladığında Louis sehpanın üzerindeki birkaç bardağı alıp mutfağa geçti. Çay için su ısıtmaya başladı. Harry'nin Sam'den hoşlanmadığı çok açıktı. Louis'nin tek umduğu şey Harry'nin Sam'e kötü bir şey söylememesiydi.

Çay hazırlayıp salona geçtiğinde Harry kaşları çatık bir şekilde televizyona bakıyordu. Louis alt dudağını dişleyip çayları sehpaya bıraktı. Tekrar eski yerine geçtiğinde Harry hemen kolunu Louis'nin bacağına yasladı. Louis bu yakınlıktan mutlu olsa da nispet yaptığını bildiği için tuhaf hissetti.

"Bu gece burada kalmam sorun olacaksa başımın çaresine bakabilirim. Arkadaşında burada, gördüğüm kadarıyla bir tane koltuk var."

"Zaten ben Louis'nin yanında uyurum, koltukta değil." dedi Harry burun kıvırarak. Sam'in gözleri Louis'ye döndüğünde Louis gözlerini kaçırdı. Harry sehpanın üzerindeki çayı alıp Louis'ye uzattığında Louis teşekkür edip çayı aldı.

"Bizim yarın erken bir saatte dersimiz var, sen evi istediğin gibi kullanabilirsin. Banyo ve mutfakta ihtiyacın olan her şeyi bulabilirsin."

"Teşekkür ederim." deyip gülümsedi Sam. Harry ve Louis'nin bu yakınlığından rahatsız olmuştu. Yakın arkadaş gibi değillerdi, daha farklı bir yakınlık vardı aralarında. Harry ise Louis'nin Sam ile yakınlaşmaması için elinden geleni yapıyordu. Harry Louis'ye bir şeyler söyleyip kıkırdamasını sağlarken Sam onları dikkatle izliyordu. Harry başını kaldırmış Louis'ye dönmüştü, Louis ise yan oturduğu için alnını Harry'nin alnına ve burnuna yaslamış gülüyordu. Bu kesinlikle yakın arkadaşların yapabileceği bir hareket değildi.

"Lou, uyuyalım mı artık? Biliyorsun sabah erken uyanamıyorum." Louis göz ucuyla Sam'e baktı.

"Sen uyu istersen, ben Sam için burayı hazırlayayım. O da yorulmuş olmalı." Harry Sam'e tekrar burun kıvırdı.

"Ben fincanları mutfağa götüreyim sende burayı hazırla, sonra uyumaya gidelim. Sam buradan sonra başımın çaresine bakabilir herhalde." Bu defa göz deviren taraf Sam olmuştu. Louis başını iki yana sallayıp Sam için bir şeyler getirdi.

"Kıyafet verirdim ama büyük ihtimal benim kıyafetlerim sana gelmez."

"Sorun değil, iç çamaşırımla uyurum zaten genelde. Teşekkür ederim." deyip tişörtünü ve pantolonunu çıkardı. Harry mutfaktan çıkıp onu o halde görünce kaşları çatıldı.

"Bu halde ne? Louis sende durma orada, odamıza geç." odamıza? "Sende bizim odaya geçmemizi bekleyebilirdin." deyip Sam'a kötü bir bakış attı. Louis'yi kolundan tutup odaya doğru çekiştirdi.

"Ne karışıyorsun çocuğa Harry? Nasıl rahat edecekse öyle yapsın."

"Senin karşında soyunmasına gerek yoktu." dedi Harry sert sesiyle. Louis pijamalarını giyerken "Sende çoğu zaman çıplak uyuyorsun, hatta yanımda çıplak dolaşıyorsun Hazza." arkasını döndüğü anda alnına vurdu.

"Şuan olduğu gibi. Şu haline bak. Üzerine bir şey giyin, evde ben dışında başka birisi daha var." deyip yatağa girdi. Harry onun söylediklerini umursamadan yanına yattı. "Harry! Yatağıma böyle yatamazsın." deyip kaşlarını çattı Louis.

"Neden ama ya? Daha önce karışmıyordun, hem az önce o çirkin çocuk iç çamaşırıyla dururken ona bir şey demiyordun. Ayrıca her yeri belli oluyordu, iğrençti." deyip yüzünü buruşturdu Harry. Louis omzuna vurup sinirli bir şekilde bakmaya çalıştı. "Ne vuruyorsun? Benim yanımda hiç şansı yok."

"Sus ve uyu Styles." deyip arkadaşına arkasını döndü Louis.

"Ama ben bu saatte uyuyamam ki." Harry'nin ilgi saati gelmişti. Şüphesiz Harry'nin en sevdiği şeylerden birisi Louis'nin onunla çocuk gibi ilgilenmesiydi.

"Beni ilgilendirmez, az önce uyumak isteyen sendin. Uyumayacaksan da ses yapma." Harry oflayarak Louis'ye arkadan sarıldı. Yatak küçük olduğu için zor sığıyorlardı. Louis o an uykusunun kaçtığını fark etti. Hadi ama, sevdiği çocuk çıplak bir şekilde ona sarılmış yanında yatıyordu. Kalp krizi geçirmese iyiydi. Tabi Harry bundan habersiz burnunu Louis'nin saçlarının arasına sokmuş, gözlerini kapatmış uyumaya çalışıyordu. Bir süre bu şekilde kaldıktan sonra Harry "Louis?" diye seslendi. Louis mırıltıyla karşılık verdi.

"Ben uyuyamıyorum böyle." Louis ona doğru baktığında yüzlerinin çok yakın olduğunu fark etti. Yutkunarak biraz geri çekildi.

"Senin için ne yapabilirim Hazza?" Harry bir süre sessiz kaldı. Louis tamamen ona döndüğünde Harry bir bacağını Louis'nin üzerine atıp başını omzuna yerleştirdi.

"Şarkı söyleyebilirsin, kafede ki ilk şarkıyı." Louis tek kaşını kaldırarak ona baktı.

"Bu saatte mi?"

"Evet, sesin genelde beni sakinleştirir. Lütfen, kaç gündür rahat uyuyamıyorum." Louis başını sallayıp kollarını onun etrafına sardı. Harry burnunu Louis'nin boynuna yaslayıp gözlerini kapattı. Louis şarkıya girerken sesinin titrememesi için dua ediyordu bir yandan. Harry'nin saçlarını okşayarak söylediği şarkıyla Harry iyice mayışmıştı. Louis şarkıyı bitirdiğinde Harry burnunu onun boynuna sürtüp "Teşekkür ederim." diye mırıldandı. Louis kollarını sıkılaştıratak karşılık verdi.

Harry'nin uyumadan önce söylediği tek söz Louis'nin uzun süre gülümsemesini sağladı. "Seni seviyorum Lou."

~~~

Sabah Louis tüm uykusuzluğuna rağmen Harry'yi uyandırmış, onun için tost yapmış ve okula gitmişlerdi. Şimdi Harry kendi evine gitmek için yolun yarısında ayrılmıştı. Louis eve girdiğinde çok yorgun hissediyordu. Sam yatağını toplamış bir şeyler atıştırıyordu. "Selam." deyip yanına oturdu Louis.

"Selam, yorgunsun sanırım. Sana kahve yapmamı ister misin?" Louis onu onayladı. Kendine kahve yapamayacak kadar uykusuzdu. Sam ikisi için kahve yaptığında birlikte salona geçtiler. "Harry nerede?"

"Kendi evine gitti. Kıyafet getirmesi lazımmış."

"Senin yanında sık mı kalıyor?" Louis kahvesinden bir yudum alıp bir bacağını altına alarak oturdu.

"Aslında son zamanlarda ilk defa bu kadar uzun kalıyor. Birkaç ay önce de sık sık kalırdı." Sam başını salladı. Söylemek istediği şeyi daha fazla içinde tutamadı.

"Harry ile gerçekten yakın arkadaş olduğunuza emin misin?" Louis saçma bir şey söylemiş gibi baktı ona.

"Uzak arkadaş gibi mi duruyoruz?"

"Aslında tam tersi, yakın arkadaştan daha yakınsınız. Sizi tanımayan birisi uzaktan baktığında yakın arkadaş olduğunuzu düşünmez Louis. Siz daha çok, uzun zamandır sevgili gibisiniz." Louis'nin yüzü değişik bir hal aldı sonra gülümsemeye çalıştı.

"Dışarıdan öyle göründüğünün farkında değildim." dedi.

"Ondan hoşlanıyor musun Louis?" Louis yutkundu. "Benimle açık konuşabilirsin. Sadece senden değil ondan da öyle bir enerji aldım."

"Yanlış anlamışsın." Çok fazla konuşamıyordu. Strese girdiğinde yalan söylediği çok çabuk anlaşılırdı.

"Seni benden uzak tutmaya çalışıyor sürekli." dedi Sam kanıtlamaya çalışır gibi.

"Çünkü yalnız kalmak istemiyor." Sam başını iki yana salladı.

"Çünkü seni kıskanıyor. Senin başkasıyla yakınlaşmana tahammül edemiyor. Karşılıklı hisleriniz var ama ikinizinde birbirinizden haberiniz yok. O, akşamki gülüşmeler normal iki arkadaş gibi değildi. Ben eski sevgilimle bile bu kadar yakın değildim." Louis saçlarını karıştırıp Sam'a baktı.

"Onu çok seviyorum Sam ama onun beni arkadaştan ileri görmediğine eminim. Daha birkaç gün önce kız arkadaşı için bana sarılıp ağladı." gözlerini kahvesine çevirdi. İlk defa birisiyle bu konuyu konuşuyordu ve utanmıştı.

"Onun senden hoşlandığını akşam kanıtlayabilirim." Louis burukça gülümsedi.

"Sence bu zamana kadar neden sustum?" Sam'in meraklı bakışlarını gördü. "En azından arkadaşım olarak yanımda. Onu en iyi ben tanırım. Eğer onu sevdiğimi söylersem bir daha yüzüme bakmaz. Çok inatçıdır, birini hayatından çıkarırsa o kişi bir daha onun yakınından bile geçemez. Bende mutlu değilim onu başkası için ağlarken görmekten, başkasını öperken, sarılırken görmekten." gözleri dolduğunda derin bir nefes çekti içine.

Kapı çaldığında ayağa kalktı Louis. "Konuştuklarımız aramızda kalsın." deyip gözlerini kuruladı. Sam "Merak etme." dediğinde kapıyı açmaya gitti Louis. Kapıyı açar açmaz Harry'nin sevimli gülümsemesiyle karşılaştı.

"Selam bebek." deyip içeri girdi. Harry'nin kaşları çatıldı. "Ne oldu sana, gözlerin niye kızarmış? O, sana bir şey mi yaptı?" deyip sinirle salona geçecekken Louis kolunu karnına sararak durdurdu onu.

"Bir şey olmadı. Çok uykusuzum ondan kızarmıştır." Harry dikkatle Louis'nin yüzünü inceledi. "Bakma öyle Harry, geç hadi." Harry kolunu Louis'nin omzuna atıp salon ilerledi. Louis de hemen kollarını Harry'nin beline sardı.

"Benim çok uykum var, siz oturun ben biraz uyuyayım. Akşam için dışarıdan bir şeyler söyleriz." Harry saçının üstünü öpüp kolunu okşadı. "Mümkünse ben uyurken birbirinizi öldürmeyin." deyip ikisine de baktı Louis. Harry omuz silkip Louis'nin odasına ilerledi. Tabi Louis ile hala sarılıyorlardı.

"Bende senin yanında kalayım. Hatta yastık sert geliyorsa göğsüm burada." deyip iki defa vurdu eliyle. Louis kıkırdayıp kendini yüz üstü yatağa attı. Harry onun uyuduğunu anladığında kucağına alıp yatağa düzgün bir şekilde yatırdı. Üzerini örtüp saçını okşadı. Louis'nin odasının her köşesinde ikisinin fotoğrafları vardı. Bu Harry'nin çok hoşuna gidiyordu. Bu evde Harry'nin en sevdiği yerdi Louis'nin odası. Salondan sesler gelince kaşlarını çatarak odadan çıktı.

"Dostum biraz sessiz olmayı denesen nasıl olur?"

"Üzgünüm televizyonun sesinin açık olduğunu bilmiyordum." Harry gözlerini devirip kendini koltuğa attı. "Louis uyudu mu?"

"Sana ne?" deyip ters ters baktı Harry. Sam gözlerini devirerek karşılık verdi.

"Biricik aşkına bir şey yapmayacağım Harry, korkma." Harry'nin bakışları tekrar yanındaki oğlanı buldu.

"Ne aşkından bahsediyorsun?"

"Sakın ben düzüm havalarına girme, hiç inandırıcı olmaz." Harry koridoru kontrol etti. Louis'nin bunu duyup yanlış anlamasını istemiyordu. "Hadi ama Harry, oradan bakınca aptal gibi mi görünüyorum? Ona karşı hislerin olduğunu biliyorum."

"Kafanda saçma sapan şeyler uydurma. O benim en yakın arkadaşım."

"Evet, kesin öyledir. Bakışlarında öyle diyor çünkü. Her neyse, ne uğraşıyorum ki. Madem öyle bir şey yok, Louis ile benim ilgilenmemde de bir sorun olmaz." deyip tek kaşını kaldırdı.

"Eğer ölmek istiyorsan dene bunu."

"Neden? Sen ilgilenmediğini söyledin. Arkadaşını mutlu edebilirim."

"Onu sadece ben mutlu edebilirim." dedi Harry dişlerinin arasından.

"Bana tek bir neden ver Harry?"

"Çünkü-" deyip sustu Harry. Aklına söyleyebileceği bir şey gelmiyordu. Sam beklentiyle bakıyordu. "Sana hesap vermek zorunda değilim. Ondan uzak dur. O senin sadece uzaktan arkadaşın olabilir. Hem senin işin yok mu, gitsene."

Sam "Bugün tatil günüm." dedi sırıtarak. Harry gözlerini devirerek ayağa kalktı.

"Sakın saçma sapan şeyler söyleyip Louis'nin aklını karıştırma." deyip Louis'nin yanına geçti Harry.

Continue Reading

You'll Also Like

780 60 24
Ünlü bir mafya lideri olan uzmaki Naruto 24 yaşan da bir alfa ,ucha ailesinin yüklu bir borcu vardı borçlar karşlığın da OMEGA sasuke Naruto verirler...
386 53 13
otizm'li olan umut herşeyden nefret eder. davet edildiği bir partide arkdaş bulmak ister. Sırf otizm'li diye yanına yaklaşmayan çoğu insanın gözüne b...
141K 15K 52
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
220K 9.1K 38
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!