4

1.5K 146 315
                                    

Harry Louis'nin neden değiştiğini anlayabilmiş değildi. Bir haftadır o kadar soğuktu ki. Yüzü hiç gülmüyordu, bir yere gitmeyi teklif etse yorgun olduğunu söyleyip kabul etmiyordu. "Louis konuşabilir miyiz?" dediğinde Louis sadece birkaç saniye ona bakıp gitarda akorları basmaya devam etti.

"Şimdi meşgulüm." Harry dişlerini sıkıp kendisine sakin kalması gerektiğini hatırlatıyordu.

"O sikik şeyi bırakıp bana bakacak mısın artık?" ses tonunu ayarlayamamış olacak ki kafedeki birkaç kişi onlara baktı. Louis kaşlarını çatmış ona bakıyordu.

"Ben biraz sonra geliyorum." dedi yanındaki arkadaşına ve Harry'nin yanından geçip dışarıya çıktı. "Evet, nedir seni bu kadar bağırtan?"

"Sana ne oluyor Louis?" Harry'nin kızgın gözlerine daha fazla bakmayıp başını karşı caddede yürüyen insanlara çevirdi.

"Bana bir şey olduğu yok Harry."

"Ben neden seninle kalmıyorum hiç düşündün mü?"

"Çünkü ailenin evinde kalıyorsun, benimle kalmaya ihtiyacın yok." Harry sinirle güldü.

"Şu yüzünün farkında değilsin yani ya da hareketlerinin. Sana çok kötü bir şey yapmışım gibi davranıyorsun. Eğer kalbini kıracak bir şey yaptıysam bunu bilmeye hakkım var." Louis onun kırgın çıkan sesiyle tekrar ona baktı.

"Louis sahneye beş dakika var." başını sallayıp onayladı grup arkadaşını.

"Sonra konuşalım mı?" dedi karşısındaki yeşilleri solmuş oğlana.

"İstemiyorsan konuşmayalım, zorlamayacağım seni." gitmek için arkasını dönmüştü ki Louis gömleğinin ucundan tutup durdurdu.

"Böyle sinirliyken gitme." gözlerini kaçırıp içeri girdi. Sahneye çıkıp klasik bir başlangıç yaptı. Şarkıya başladığında Harry'nin köşede durup onu izlediğini görünce gözlerini kapattı. En yakın arkadaşının gözlerine bakarak aşk şarkısı söyleyemezdi. Tabi hala en yakın arkadaşıysa. Kalbindeki sızı gözlerine yaş olarak döndüğünde hızlıca ayaklandı.

"Devam edin çocuklar, geliyorum hemen." deyip tuvalete doğru koşturdu. Harry onun gittiğini görünce sırtını yasladığı yerden doğrulup arkasından koşturdu. Tuvalete girdiğinde Louis'nin yüzünü yıkadığını gördü.

"İyi misin?" Louis irkilerek onun aynadaki yansımasına baktı. Başını sallayıp yüzünü kuruladı. "Neden bu haldesin Louis?" başını eğdi Louis bu soru yüzünden.

"Ben hiç yapmamam gereken bir şey yaptım Harry." Harry'nin kaşları çatıldı. "Ne olduğunu şimdi söyleyemem. Affet beni, olur mu? Durduramadım kendimi." gözleri tekrar dolduğunda Harry hızlıca kendine çekip sarıldı karşısındaki gözleri kızarmış olan arkadaşına. Louis bir haftadır alamadığı kokuyu içine çekti ona sarılırken. Özlemişti onu, hemde çok.

"Ne yapmış olursan ol, ben hep yanında olacağım." Louis bunun olmayacağını bilsede kollarını Harry'nin beline sardı.

"Teşekkür ederim."

"Bugünlük çocuklar  sensiz idare edebilirler, hadi seni evine götüreyim. Bu halde çıkıp şarkı söyleme." Louis geri çekilip kaşlarını çattı.

"Ben çirkin miyim yani? Sesime falan mı laf ettin, anlamadım."

"Sana asla çirkin demem, bunu biliyorsun." deyip kolunu Louis'nin omzuna attı. Sahnenin önünden geçerken George Louis'nin şarkı söyleyemeyeğini anlamış başıyla onay verip göz kırmıştı. Harry ve Louis sessizce Louis'nin evine yürüdüler. Louis oldukça dalgındı. Kafasının dolu olduğu çok belliydi. Eve girdiklerinde Harry ikisi için kahve yaptı.

Brothers? | LarryWhere stories live. Discover now