Göklerdeki Nikah (Tamamlandı)

By BursaliGelin

384K 31.8K 5.2K

-Beni istiyorsan O'dan iste . Beni seviyorsan seni sevmemi benden değil O'dan iste . Değişmek istiyorsan O'nu... More

*1. bölüm*
*2. bölüm*
*3. bölüm*
*4. bölüm*
*5. bölüm*
*6. bölüm* (Aşk Özel)
*7. bölüm*
*8. bölüm*
*9.bölüm*
*1O. bölüm*
*11. bölüm*
*12. bölüm*
*13. bölüm'
*14. bölüm*
🌌Ahsen'űl Kasãs🌌
*15. bölüm*
🌌Ahsen'űl Kasãs🌌
*16. bölüm*
*17. bölüm*
*18. bölüm*
*19. bölüm*
*20. Bölüm*
*21. Bölüm*
*23. Bölüm*
*24. Bölüm*
*25. Bölüm*
*26. Bölüm*
*27. Bölüm*
*28. Bölüm*
*29. Bölüm*
YENİ KURGU
*30. Bölüm*
*Final*

*22. Bölüm*

9.5K 927 195
By BursaliGelin


Aşk ;
Züleyha'nın Yusuf'u gören gözlerinde değil,
Yokluğunda gösterdiği sabrında gizliydi..




🍃 ~Aşık-ı mehcur  🍃



"-Benimle evlenir misin Su Hümeyra?"



Hümeyra sessizdi.. Hümeyra üzgün.. Kalbi pare pare parçalanmış hayatının belkide en müteessir anını yaşıyordu. Denizden gözleri Aras'ın elindeki yüzük kutusuna çevrildi. İstemeden ümit vermiş, üstelik ne kadar uzak durmaya çalışsada Aras'ın bu soruyu sorması için onu cesaretlendirmişti. Nasıl diyecekti şimdi ben ömrümün sonuna kadar Emir'i sevmeye, onun Hümeyra'sı olmaya devam edeceğim diye? Veyahut kırdığı bu kalbin diyetini ruz-i mahşerde nasıl ödeyecekti? Zihninde canlanan görüntülü içini bir kez daha burkmuştu. Güzide Aras'a böyle derin duygular beslerken bu teklifi duyduğunda nasıl acılar yaşayacaktı Allah bilir.. Bunu en iyi Hümeyra anlardı.. Emir kendine layık saliha eşini bulmuşken Hümeyra'da aynı acıyla kavrulmamış mıydı? Yutkunarak başını önüne eğdi. Bunlara sebep olduğu için çok üzülüyordu.

-Aras bey ben çok üzgünüm. 'dedi mahcup sesiyle. Aras'ın yüzük kutusunu tutan eli hafifçe titredi. Alacağı cevabı az çok tahmin ediyordu lakin yinede ümitvardı. Kutunun kapağını kapatıp kibar bir tavırla Hümeyra'ya uzattı. Hemen pes etmeyecekti. Hayır hayır, hemen pes edemezdi.

-Şimdi değil. 'dedi Hümeyra'nın lafını yarıda keserek. Tok sesiyle devam etti. En azından vakit kazanabilir, belki bu arada Hümeyra'nın gönlünü ikna edebilirdi.'Şimdi cevap vermeni istemiyorum. Sadece düşün Su Hümeyra. Evvela beni sonra Balkız'ı düşün. Onun sana, anne dediği kadına ihtiyacı var. Benim ise yıllar sonra kalbimi bir kez daha çarptıran kadına..'

Hümeyra yüzünü acıyla buruşturdu. Uzanıp yüzük kutusunu alsa da cevabının değişmeyeceğini her ikiside biliyordu. Ancak Aras'ın bu son söyledikleri zihnini biraz bulandırmaya yetmişti. Hayatının sonuna kadar birine eş olmayı istemediğini biliyordu. Ancak burada mevzu bahis küçücük, öksüz bir kız çocuğuydu.. Üstelik ona anne diyen... Omuzlarını düşürüp başını aşağı yukarı salladı.

-Pekala.. 'dedi yalın sesiyle. Kutuyu avuçlarında sıktı.'Yaşadığımız güzel günler hatırına bir kez daha düşüneceğim. Fakat lütfen sizi daha fazla ümitlendirmeme müsade etmeyin.' Aras hafifçe gülümsedi. Bu kız yalıya adım attığından beridir dışarıdaki güneş onun için hiç batmamış gibiydi.


-Ümit hep vardır Su Hümeyra..' dedi fısıldarcasına kısıklıktaki sesiyle. Başını sallayıp siyah gözlerini irice açtı. 'Ümit daima var..'


🧩🧩🧩


Zeynep hanım ve Balkız ile günler güzel geçiyordu yalıda. Üstelik Zeynep hanım tam vaktinde gelmiş, Balkız'ın tüm düşkünlüğü Hümeyra'dan ona yönelmişti. Şikayetçi değildi Hümeyra. Aksine daha iyi olmuştu. Böylece vereceği olası bir kararda Balkız Hüma'nın psikolojisi eskisi kadar zedelenmeyecekti. Bahçede çiçek eken babaanne toruna sevgiyle baktı. Onların yerinde Halide annesi ve kendi çocuklarını görmeyi nede çok isterdi.. İçi bir tuhaf olmuştu. Elini sızlayan sol yanına götürdü. Belkide Emir'in bir çocuğu olacaktı şimdi.. Ah nede güzel bir baba olurdu.. O merhamet dolu yüreğiyle yavrusu sevip sarardı. Gözünden damlayan bir damlayı kapı sesi böldü. Çalışanlar meşgul olacak ki kimse duymamıştı. Aceleci adımlarla oraya yöneldi. Yalının büyük giriş kapısını yavaşça açtığında gördüğü manzara onu şaşkınlığa sürükleyen cinstendi. Aras gelmişti üstelik kucağında mavi battaniye içinde yeni doğmuş bir bebekle!

-A..aras bey?! 'dedi soru sorarcasına. Şaşkınlıktan ne diyeceğini de şaşırmıştı. Aras dikkatle kucağında tuttuğu bebeği Hümeyra'nın kollarına uzattı. Gelene kadar zarar vermeden tutacak diye yorgun düşmüştü.


-Şimdi sorma Su Hümeyra. Sadece yarına kadar bu küçük beye annelik yapmanı rica edeceğim. 'dedi mecalsiz ancak mutlu sesiyle. Hümeyra gözlerini kucağındaki bebekten alamıyordu. Daha yeni doğduğu o kadar belliydi ki! Pespembe teni, öne doğru büzdüğü kiraz rengi dudaklarıyla adeta bir minyatürdü. Ona nasıl bakacağı hakkında en ufak bir fikri dahi yoktu. Ancak her kadının içinde gizlenmiş bir annelik iç güdüsü vardı. Ona kulak vermesi yeterliydi belkide.


-Adı ne?'dedi Rabbinin nimetini şükürler ile  incelerken. Aras birden gözlerini kaçırdı. Isim konusunda pek hoşnut olduğunu söylenemezdi doğrusu. Ancak en yakın arkadaşı Ömer'e de ben sevmiyorum bu ismi koyma oğluna diyecek hali yoktu.


-Emir.' dedi ruhsuz sesiyle. Ve sesli bir nefes verip boğazındaki kravatı genişletti.


🧩🧩🧩🧩


Bütün bir gece Emir bebeğin gelişiyle güzelleşmiş, Balkız Hüma'nın şaşkın bakışlarıyla herkes kahkahalara boğulmuştu. Onu kendi oyuncak bebeklerine benzetmişti. Ve gözlerini açıp ağladığı halde ısrarla gerçek olduğunu kabul etmemişti. Sonrada gidip babaannesinin kucağında tatlı rüyalarına dalmıştı. Bu kez sabahın ilk ışıklarına kadar uyumamak için güzel bir nedeni olmuştu Hümeyra'nın. Annesinin kokusunu ve dahi kucağını arayan Emir bebek için gece pek tatlı geçmiş değildi ne yazık ki. Ancak bugün inşallah annesine kavuşacaktı.

Eğilip yatağın üzerine duran mavi battaniyeli kundağı incitmekten korkarak kucağına aldı Hümeyra. Gözleri hala bütün bir gecenin uykusuzluğuyla yanıyordu. Bu minik adam onu fazlasıyla yormuştu anlaşılan. Burnunu uzatıp boynundan o mis kokusunu içine çekti. Evlat kokusu başka dedikleri bu muydu sahi? Minik adam uzun ve sık kirpiklerini kırpıştırıp o boncuk gözlerini araladı. Ah o sert bakışlar.. Babasına mı benziyordu acaba? Odanın içinde dolaşarak kucağında hafifçe sallamaya başladı. Bütün gece huzursuzca kıpırdanıp uyumamıştı zaten. Bari şimdi uyusaydı..

-Hadi.. 'dedi mırıldanarak. Gülümseyerek boncuk gözlerini irice açan minik adama baktı.'Biliyorum sende herşeyin farkındasın. Ama uyuman lazım güzel oğlum..' diyerek başını kucağındaki bebeğe eğdi ve alnına minik bir öpücük bıraktı. 'Hadi benim güzel Emir'im..'

Bu isim şeker gibi bir tat bırakıyordu ağzında sanki. İçinden gelen bir duyguyla gözlerini kapatıp derin derin nefes aldı. Gözlerinin önünde beliriveren Emir'in gülüşü, Emir'in bakışıydı.. Hülyalara dalmış sakince iki yana sallanırken burnuna dolan parfüm kokusuyla sertçe yutkunarak arkasını döndü. Tam hissettiği gibi, Aras sessizce kapının eşiğinde durmuş, onları seyrediyordu. Hümeyra'nın onu farketmesiyle birkaç adımla aralarındaki boşluğu kapatıp yanlarına ulaştı. Geldi ve Hümeyra'nın kucağındaki bebeği alnına bir öpücük bırakıp kara gözlerini denizden bakışlara çevirdi.

-Oğlum.. 'dedi parmağının ucuyla Emir bebeğin yanağına şefkatle dokunarak.'Sen anneyi çok yoruyorsun sanki?' Hümeyra mahcup bir tavırla gülümsedi. Sütünü verene süt anne denir, sende emeğini verdiğin için annesi sayılırsın demişti Zeynep hanım. Ve o andan itibaren Aras için Emir bebeğin bir annesi de Hümeyra olmuştu. Akşamdan beri her lafından biri anne oluyordu. Başlarda garipsesede hoşuna gitmişti Hümeyra'nında. Sonuçta her doğuran anne olamıyordu. Annelik emek ve yürek isterdi.

-Ne zaman annesi gelecek? 'dedi buruk bir sesle. Emir bebeğin annesine kavuşmasını çok istiyor olsada onun mis kokusuna bir gecede çok alışmıştı. Ayrılmak kolay olmayacaktı. Aras ağzını açmış cevap vermek üzereyken odanın açık kapısında beliren Yaren hafifçe öksürdü. Bakışları oraya kaymıştı.

-Ömer Kervancıoğlu ve eşi geldi Aras bey. 'dedi kibar sesiyle. Aras başını sallayıp Hümeyra'ya baktı. Ayrılık vakti gelip çatmıştı. Yavaş adımlarla salona indiler. Zeynep hanım uzun boylu esmer bir adam ve siyah dalgalı saçlı kibar bir kızla oturuyordu. Kızın hali pek iyi durumda değildi. Aras'ın anlattığına göre kolay şeyler yaşamamış ve bebeğini dağ başında bir kulübe doğurmak zorunda kalmıştı. Üstelik tek başına! Bunlar duyunca tüyleri ürpermişti Hümeyra'nın. Bazılarının sınavları ne kadar zordu.. Allah alınları ak halde çıkmayı nasip etsindi.. Kucağında Emir bebek ile salona girdiğinde genç kız heyecanla ayaklandı. En az bebeği kadar o da özlemişti anlaşılan. Özlemez miydi hiç..? Üstelik daha doğalı ne kadar olmuştu ki?!

-Oğlum! 'diye koştu adının az önce Şifa olduğunu öğrendiği kız. Gözleri ağlamaktan harap haldeydi. Hümeyra'nın kucağındaki bebeği incitmekten korkar gibi alıp bağrına bastı. Gözyaşları yanaklarından akıyordu. Eşi Ömer bey gelip kolunu ona sardı. O da ağlamamak için kendini zor tutuyordu.

-Kavuştuk işte oğlumuza. Ağlama artık Şifa'm.. 'dedi güçlü tutmaya çalıştığı sesiyle. Şifa hıçkırıklara boğuluyordu. Neler yaşamıştı ki bu kız böyle yana yakıla harap ediyordu kendini.. Hümeyra dolan gözleriyle onlara baktı. Kendisi de birgün anne olabilecek miydi acaba? Şifa derin derin nefesler alıp bir parça sakinleşmeye çalıştı. O ağladıkça bebeğide üzülecekti belki.. Elini uzatıp Hümeyra'nın ellerine dokundu.

-Allah senden razı olsun. Bebeğime iyi bakmışsın. Allah ne muradın varsa versin.. Sevdiğine kavuştursun inşallah! 'dedi canı gönülden haykırarak. Hümeyra hem şaşkın bir o kadarda mahcup bir tavırla elini Şifa'nın koluna değdirdi. Yüreği yaralı bir anneden dua almıştı.. Varmıydı daha ötesi?

-Allah hepimizden razı olsun. Sizi bir daha evladınızla imtihan etmesin inşallah. 'dedi buruk bir sesle. Ve bir adım gerileyip bebeklerin hasretle bakan çifti izledi. Allah onları birbirlerine bağışlasındı...

🧩🧩🧩🧩

Sonu biten bir gecenin ardından herkes odalarına çekilmişti. Yarın Güzide gelecek ve sonraki gün memlekete geri döneceklerdi . Ancak Zeynep hanımın aklına takılan birşey vardı. Gitmeden evvel Hümeyra ile konuşmak, bu evlilik mevzuu hakkında fikrini birinci ağızdan duymak istiyordu. Aras'a ne zaman sorsa biraz düşünmek istedi, üsteleme diyerek konuyu kapatıyordu. Ancak oğlunu biraz tanıyorsa bu kadar süre cevap beklemeyeceğini iyi bilirdi. Başka birşey vardı. Belkide Hümeyra reddetmiş, ama Aras ısrar ediyordu. Olabilirdi.. Oğlu istediğini elde etmek için bazen gözünü kapatıp hırsına yenik düşebilen biriydi ve bu Zeynep hanımı her daim korkutmuştu. Konuşmaya karar verip gece sessizliğinde Hümeyra'nın kapısını tıklattı. Kapı hemen açılıvermişti.

-Buyrun Zeynep hanım. 'dedi Hümeyra beklemediği bir anda onu görmenin şaşkınlığıyla. Zeynep hanım gülümsedi.

-Biraz konuşabilir miyiz Su Hümeyra?' dedi kibar tavrıyla. Hümeyra tüm zarifliği ile onu odasına buyur etti. Bu kızın kibar tavırları ve naifliği daha ilk gördüğünden beridir Zeynep hanımın gönlünü çalmaya yetmişti bile. Ah bide gelini olabilse.. Ama evvela onun düşüncesi önemliydi. Kimsesiz bir kızcağızı bulup onu zorla gelin edecek değildi ya! Oturduğu koltuk takımında huzursuzca kıpırdandı. Aras lafı uzatmayıp direk mevzuya girme huyunu annesinden almıştı besbelli.

-Su Hümeyra beni mazur gör kızım fakat ben yarın döneceğim için bu mevzuyu sana açmak zorunda kaldım. 'dedi incitmekten korkar bir tavırla . Hümeyra dudaklarını birbirine bastırdı. Evlilik meselesini soracağı apaçıktı. Lakin Hümeyra'nın fikri değişmiş değil, değişecek gibi hiç değildi. Ellerini dizlerinin üzerine koyup başını önüne eğdi.

-Neyden bahsettiğinizi anlıyorum. Lakin ben bu konuda çok müteessirim.. 'dedi buruk sesiyle. Başını kaldırıp Zeynep hanımın naif bakışlarıyla karşılaştı. Onu anlayacağını ümit ediyordu.'Ben.. Ben yapamam.' dedi fısıldar gibi sessizce. Zeynep hanımın kaşları üzgünce havalandı. Tahmin ettiği gibi Hümeyra evlenmek istemiyordu. Fakat Aras'ın ısrar ettiği bariz belliydi. Uzanıp ağlamamak için kendini zor tutan kızın ellerini avuçları arasına aldı. Kendi kızı yoktu belki ama Güzide ve birkaç haftada Hümeyra da onun kızı gibi olmuştu. Gönüllerinin kırılmasına izin vermezdi.

-Ah yavrucuğum tasalanma. Sebebini bilmesemde bunu hakikaten istemediğini gözlerinden görür gibiyim. 'dedi anaç bir tavırla. Hümeyra minnet dolu bakışlarını ona çevirdi. Bu anlayışa öylesine muhtaçtı ki. Oğlunun duyguları için onu zorlayacak, hatta yaptıkları iyilikleri ona karşı kullanacak biri asla değildi Zeynep hanım. Gözünden akan yaşı elinin tersiyle sildi.

-İnanın ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilmez haldeyim. Aras bey ve Balkız'ı incitmek en son isteyeceğim şey bile olamaz. 'dedi çatallı bir sesle. Zeynep hanım başını salladı. Bu birkaç haftada onun böyle bir insan olmadığını anlamıştı zaten. Hümeyra'nın burada kalmaya devam etmesi iyi olmayacaktı. Oğlunu tanıyorsa ısrarla isteğini bu kıza yaptırırdı. Yutkunarak gözlerini etrafta gezdirdi. Bir çare olmalıydı..

-Daha fazla burada kalmaman hepimiz için en hayırlısı olacak güzel kızım. 'dedi düşünceli sesiyle. Ve derin bir nefes aldı.'Kaygılanma. Sana yardım edeceğim..'

🧩🧩🧩


Arabasından inip heyecanla yalının kapısına yöneldi Aras. Annesi ve Güzide'yi yolcu etmiş, gitmeleri için bir araç tahsis edip onları şirketten uğurlamıştı. Ve nihayet artık eskisi gibi evde Balkız ve Hümeyra ile baş başa kalacaklardı. Annesinin gelmesine ne kadar mutlu olsada alışkanlıkları yanlız yaşama yönündeydi. Bu sebeple eşinin ölümüne rağmen ailesinin yanına gitmek yerine kızıyla yanlız kalmayı yeğlemişti. Açılan kapıdan içeri girip salona ilerledi. Bugün Hümeyra ile bir kez daha konuşacak ve bu evlilik mevzuunu kesinleştirecekti. Daha fazla beklemeye tahammülü yoktu. Gidecek yeri yokken Hümeyra'nın daha fazla onu reddebileceğini sanmıyordu. Üstelik bir yere gitsede, ki buna asla izin vermezdi.. Bir yere gitse de gidip onu geri getirmek için elinden geleni yapardı. Daha önce nasıl geri geldiyse bir kez daha geri gelirdi. Bakışları boş salonda gezindiğinde yüzü hoşnutsuzlukla asıldı. Onu görmemişti. Madem öyle, odasına giderdi..

Parlak ayakkabılarının parkelerde çıkarttığı ses eşliğinde merdivenlerden çıktı. Balkız öğle uykusunda olmalıydı. O uyanmadan bu konuyu halletmeliydi. Kararlı adımlarla Hümeyra'nın odasına yürüdü. Zihninde onu gelinlikle göreceği ilk anı evirip çeviriyordu. İstediği elbet bir gün olacaktı. Vardığı odasının kapısını nezaketle tıklattı. İçeriden ses gelmemişti. Belki namaz kılıyor olabilirdi. Bir kez daha tıkayıp yavaşça araladı.

-Içeri giriyorum Su Hümeyra. 'diye seslendi kapının açtığı aralığından. Daha sonra sessizlik ile içeriye girdi. Etraf sakindi. Ve görünürde Su Hümeyra yoktu. Aklına düşen olumsuz düşünceleri bir kenara attı. Banyoda veyahut balkonda olmalıydı. Başka nerede olabilirdi ki! Yavaş adımlarla balkona ilerledi. Fakat hayır, kapı kilitliydi. İçine bir kurt düşmüştü. Ama hala imkan vermek istemiyordu. Gidip banyonun kapısını hızlıca tıklattı. Cevap yoktu. Kapıyı hızla açıp karanlık banyoyla karşılaştı. Yutkundu.. Artık iyice meraklanmıştı. Aklına kötü kötü düşünceler gelsede emin olamayıp giyinme odasına gitti. O anda başından aşağı kaynar sular dökülmüştü. Çünkü boş askılar arasında ona aldığı gelinlikten başka hiçbir şey yoktu! Büyük bir öfkeyle yandaki dolap kapağına vurdu.

-Nasıl gidersin Su Hümeyra!'diye bağırdı sert sesiyle. Bağırmak çağırmak her yeri yakıp kül etmek geliyordu içinden. Hızlı hızlı aldığı nefesi binbir ümitle aldığı gelinliğin üstünde gezdirdi. Ama o esnada gözüne küçük beyaz kağıt ilişiverdi. Ne umarken ne bulmuştu böyle... Gelinliğe doğru birkaç adım atıp kağıdı eline aldı. Yüzüne söyleyemeyeceği için yazarak veda etmişti Hümeyra. Yazıyı okudu ve minik kağıdı avuçları arasında buruşturdu. Böyle olmamalıydı.....





"Benim için yaptığınız onca şeye karşılık edecek kuru bir teşekkürden başka birşeyim yok. Ve şimdi gidiyorum bu şehirden.. Tekrar herşey için teşekkür ederim. Allah razı olsun .. Bana sorduğunuz soruyla bir daha asla aynı olamayacak bir durum içine girdik. Ya kabul etmem veyahut gitmem gerekiyordu. Ben gitmeyi seçtim. Çok üzgünüm.. Ben Balkız'ın annesi olamam Aras bey.. Allah'a emanet olun.. "










#BölümSonu#










Canımlar ❤️


Hümeyra nereye gitti dersiniz? 🌼

Keyifle okuduğunuz bir bölüm olması dileğiyle... 🌷

Sizi seviyorum ❤️
Bursalı Gelin 👑

Continue Reading

You'll Also Like

La Havle By H.

Spiritual

127K 12.8K 30
Aslında ismimi seviyorum. Asr-ı Saadet'te yaşamış her biri çok değerli iki hanım sahabenin ismi. Ama gel gelelim çevremdeki kimse olaya bu açıdan bak...
Pekmez By N. Y.

Teen Fiction

59K 3.5K 16
Ben ve gözlerim her şey normalmiş havası yaratmaya çalışırken, kalbim içeride bildiğini okumaya devam ediyor. Takılmaması gereken yerde takılı kalıy...
627K 38.2K 45
Beddua iyi değildir ama bu defa edeceğim... RABBİM seni benden başkasına helal kılmasın... *** ÖNEMLİ AÇIKLAMA*** ARKADAŞLAR İSMİN TAYYİP OLMASINDAN...
319K 44.3K 53
-Sen O'sun.Beni müdürüme ispiyonlayan... -İspiyonlamak demeyelim de. -Ne diyelim züppe patronun egosu mu diyelim? -Ooo üslup bu mu? Hay...