B E K L E N M E Y E N (TAMAML...

By eesmerr12389

2.7M 69.1K 10.1K

Hayatının bütün döneminde sonbaharı yaşamış, ordan oraya savrulmuş bir yaprak. Kökünden kurtulamamış, ama kur... More

TANITIM
1. Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23.Bölüm
24. Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm
37.Bölüm
38.Bölüm
39.Bölüm
40.Bölüm
41.Bölüm
42.Bölüm
43.Bölüm
FİNAL

17.Bölüm

52.7K 1.3K 119
By eesmerr12389

"Kaç kere dokundu o piç sana?"

Boş bakışlarım hala söylediğini anlamaya çalışır gibi yüzünde geziniyordu. Hiç birşey anlamamıştım. Alkolun etkisinden mi yoksa sinirden mi anlayamadığım bir kızarıklık vardı yüzünde. Ve daha önceleri olan öfkeli bakışları.

"Cevap ver."

Sesinde ki tehdit bariz ortadaydı. Üzerimden çekilmesini ne kadar istesem de bunu şuan söylemekten korkuyordum. Bana zarar verip bende ki yerini zedelemesinden korkuyordum. Bir daha ona inanmak zorunda kendimi zorlamaktan, uzun zamandır ilk kez hayatıma almaya çalıştığım birinin yeniden beni hayal kırıklığına uğratmasından deli gibi korkuyordum.

"Dudaklarını dişlemekten vazgeç!"

Farketmeden onu daha sinirlendirdiğimi düşündüm ve hemen dudaklarımı dişlerimden kurtardım. Istemsizce yaptığım birşeydi.

Sırtındaki ellerimi çektim. Neyin cevabını vereceğimi anlamamıştım. Bu konuya nerden geldiğini, neden aklına takıldığını anlamamıştım.

"Adam resmen," Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Sesinde beni rahatsız eden bir sakinlik vardı. "Seni bakışlarıyla soydu." Bu benim suçum muydu? Şimdi onun yaptığı şeyin bedelini ben niye ödüyordum? Ellerimi sakinleşmesi ve daha üzerime gelmemesi adına göğsüne koydum.

"Bana her şeyi anlatacaksın." Bir anda üzerimden kalktı. "Hemen şimdi."

Yatakta doğruldum. Ne öğrenmek istiyordu? Kadınlara başka bir adam dokununca gücüne giden adamlar neden aynı duyguyu kadınların da yaşayabilecegini düşünmüyordu?

"Neyi öğrenmek istiyorsun?" Bütün korkum kaybolmuştu. Boş bakışlarım üzerinde gezindi. Sigarasını yaktıktan sonra yatağa oturdu.

"O şerefsiz sana dokunmamış olsa öyle bakmaya cesaret edemez. Kaç kere?"

Nasıl bakmıştı bana? Eskiye dair şeyleri konuşmaktan nefret ediyordum. Nasıl bir dokunmadan bahsediyordu bu? Ne demek istiyordu? Yüzüme cevap bekler gibi hala baktığını görünce derin bir iç çektim. "Bir kere."

Derin derin içine çekti sigarayı. Ne düşündüğünü anlayamadım. Bakışları yüzümde gezindi. Bu konuşmaya devam etmek istemesem de konuya açıklık getirmek istedim. "Birlikte olmadık. Zorla dokunmaya çalıştı sadece," ifadesiz bakışlarım, onun öfkeden kıpkırmızı olan bakışlarında gezindi. "o da sadece bir kere oldu."

Sigaradan derin derin dumanı içine çekti. Parmakları titrerken sinirine hakim olmaya çalıştığını anlamıştım. Yatakta sürünerek yanıma doğru geldi. Sigarayı bitirdikten sonra yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Bu ister istemez içimde karıncalanmaya neden oldu. Dudağını dudağıma sürttü. Kararlı bakışları gözlerimi buldu.

"Bundan böyle bu dudaklara benden başkası dokunamaz," iştahla dudağımı yaladı. Sigara tadını dudaklarımda hissederken şaşırtıcı bir şekilde hiç tiksinmiyordum.

Elleri sutyen kopçama kaydı ve bir çırpıda kurtuldu. Sert bir şekilde öptü. "Benden başkası bunları göremez," trans altında gibi sadece yaptıklarını izliyordum.

Parmakları pantonun düğmesine kayınca kendimi toparlamaya çalıştım ve açmasına engel oldum. Ensesinden tutup onu kendime çektim. "Öyleyse," diye mırıldandım. Tıpkı onun gibi alt dudağını kavradım ve bıraktım. "Aynı şeyler senin için de geçerli," ellerimi çıplak sırtında gezdirdim. "Eğer birini senin yatağında görürsem, seni mahfederim."

Yatakla kendi arasına aldı beni. "Sarhoşum diyip Fırat gibi ibnelerle öpüşmek yok," şaşırdım. Bunu nerden biliyordu?

Şaşkınlığımı kısa tutup saçlarını çektim. "Madde kullandım diyip salonda kadın becermek yok."

Serserice gülümsedi. "Yok," diye mırıldandı ve dudakları dudaklarımı örttü. Elleri yeniden pantalona gitti ve mırıldandı. "Bu sefer izin ver." Arsızca göğüslerimi öptü. "İzin ver ki bir şeyleri onarabileyim."

-

Dersten çıktığımda hava kararmak üzereydi. Azadın arabasına bindiğimde gülümseyerek karşıladı beni. Emniyet kemerimi taktığımda arabayi harekete geçirdi. "Nasıldı ders?" Başımı salladım. İyi gibiydi ama yine de zor geliyordu bu ders. "Zor," diyerek ofladım. "Haftaya finaller var ve ben ne yapıcam hiç bilmiyorum."

"Hukuk dersi değil mi bu?" Bir yandan arabayi kullanırken bana yandan bakışlar atıyordu. Başımı salladım. "Ben çalıştırırım seni," buna inanmadığımı belli eden bir sekilde ona baktım.

"Niye öyle bakıyorsun? Okulu dondurmuş olsam da ben hukuk öğrencisiyim unuttun mu? "
Basımı salladım yine. Haklıydı, beni çalıştırsa bu dersten geçebilirdim. "Tamam o halde çalıştırırsın."

Eve geldiğimizde hemen kendimi yatağa attım. Sabahtan beri okuldaydım o kadar yoğundu ki dersler kafam şişmişti. "Azad sırnaşma?" Diyerek onu kendimden uzaklaştırdım. Boynuma sarıldı, "bende uyurum o zaman," kollarımı belime dolayinca gözlerimi kapatmaya çalıştım.

Yaklaşık iki haftadır burada kalıyordum. Onunla uyumak, vakit geçirmek hayatımı eğlenceli hale getiriyordu. Alışmıştım ona, içimde eve gitme isteğim bile yoktu artık.

Eylem ne kadar bunun iyi bir fikir olmadığını söylese de Azadın içini ben biliyordum sonuçta. Kimseye birsey ispatlamak zorunda değildim. Nasıl olsa yargılıyorlardı. İki haftadır benim evde olduğum zamanlar ne madde ne de içki sürmüyordu ağzına. Bu beni rahatlatıyordu.

Bazen derslerimde yardımcı olmaya çalışıyor, bazen bana değişik yemekler hazırlıyordu. Uzun zamandır tek başıma yaşadığım için bazen bu durumlar bana tuhaf geliyor, hatta bazı geceler onunla uyumak istemiyordum.

Ona bağlanmaktan deli gibi korkuyor, bu konu hakkında elimde bir şey gelmiyordu. Bir gün yollarımızı ayırdığımızda ne yapabileceğim hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Bunları düşünmek istemiyordum.

Uyandığımda mutfaktan sesler geliyordu. Yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa ilerledim.

"Sen ne bilirsin aptal,"

"Abi manyak misin ilk önce kızartacaksın,"

Kapıya yaslandım ve onları izlemeye başladım. Batıyla yemek yapmaya çalışıyorlardı. Azad pür dikkat yemekle uğraşırken Batı küçük çocuk gibi onun dediklerini yerine getiriyordu. Yada getirmiyordu desek daha doğru olurdu.

"Çekil şuradan mal yaktın zaten," Batı çekilmeyince Azad kafasına bi tane şaplak attı, o sırada da Batının elindeki tabak yere düştü. Istemsizce ağzımdan bir kahkaha koptu.

İkisi de daha önce beni fark etmemiş olacaklar ki bakışları bana döndü. Ben hala yüzlerinde ki ifadeye gülmeye devam ediyordum. İkisi de alelacele yerdeki tabağı toparladı.

"Hangi ara geldin kız sen," diye sordu Batı. Omuz silktim. Azad hala söyleniyordu. "Kızdırdın benimkini," bir yandan gülmemi saklamaya çalışıyordum. "Gel de yardım et," elindeki kaşığı salladı Azad. "Bu evde niye sürekli ben yemek yapıyorum,"

Yanlarına ilerledim. "Çünkü hep ben bilirim kafasındasın," bıçağı elime aldım, "Şimdi seni doğramadan bana ne yapacağımı söyle Azad," ciddi olmaya çalıştım ama yine de olamıyordum.

"Aman siz halledin işte, ben maç izliycem," diyerek mutfaktan çıktı Batı. Hep kaçmayı severdi zaten.

"Salata yapıcaz çok bilmiş,' elindeki marulları yıkmaya başladı, bende domatesleri dogramaya başladım.

Akşam yemeği yedikten sonra dışarı çıkmak için hazırlandım. Bugün Eylem ve Murat la kulüpte görüşecektik. Salona çıktığımda Azad beni bekliyordu. Beni süzdü bir süre, "istemiyorsan gelme," diye mırıldandım. Yüzü o kadar asıktı ki gelmek istemediğini anlıyordum.

"O Fırat itinin bir yerlerden çıkacağına adım kadar eminim," diyerek yanına geldi ve elini omzuma attı. "Yani seni ona yem etmem,"

Gözlerimi devirdim. "Fırat ne alaka?" İnsan kendi kardeşine bu kadar düşman olabilir miydi? Kapıya doğru ilerledik. "Orada görünce yanılmadığımı anlarsın."

Kulübe geldiğimizde tıpkı dediği gibi oldu. Murat Eylem Esila ve Fırat aynı masada oturuyorlardı. Oysa ben sadece Eylemlerle birlikte olucaz diye düşünmüştüm. Bundan haberim olmadığı için bir an öfkelendim Eyleme.

Masaya oturduğumuzda herkesin bakışları bizim üzerimizde gezindi. Fırat ve Murat bana küçümseyici bakışlar atıyorlardı. Keşke o olaydan haberdar olmasalardı. Umursamamaya çalıştım. "Nasılsın canım, " Eyleme bakarak gülümsemeye çalıştım. "İyiyim, "

"Okulda pek görünmüyorsun?"

Bu soru Esila'dan gelmişti. Omuz silktim. "Derslere girmek için geliyorum sadece." Esila umursamaz bir şekilde başını salladı ve arsız bakışlarını Fırat'a çevirdi.

Ama Fıratın bakışları daima üzerimde hissediyordum. Herkes kendi kendine muhabbete dalmıştı. Bir an icin kendimi buraya ait hissetmedim. Ne işim vardı sahi benim burada? Eylem için gelmiştim ama suan onun umurunda olmadığımı görüyordum.

"Azad sen neler yapıyorsun?"

Bu soruyu Eylem sormuştu. Bir an için gerildiğimi hissettim. Nasıl cevap verecekti? Umarım buradan bir tatsızlık çıkmadan ayrılırdık. Masanın altından tuttuğu elimi sıktı.

"İyi, uğraşıyoruz öyle," diyerek geçiştirmeye çalıştı.

"Tam olarak neyle uğraşıyorsun? "
Esila ya kötü bakışlarımı gönderdim. Bu kız gerçekten bela arıyordu. Bizimle alıp veremediği ne vardı? Niye ilgilendiriyordu onları?

"Kendime ait dövme atölyem var,"

Dövme mi? Bundan haberim yoktu. Daha önce hiç konusu açılmamıştı ve bende ne iş yapıyorsun diye hiç sormamıştım. "Hukuk Fakültesi üçüncü sınıfım ama bu yıl dondurdum," meydan okurcasına bakışlarını onlarda gezdirdi. "Yani canım ne isterse o."

Kızlar şaşkına uğramışa benziyordu. Erkekler galiba bundan haberdar oldukları için pek şasırmamışlardı. Ama Fıratın yüzündeki öfkeyi görebiliyordum. Sinirle soludu.

"Peki ya sen Berçem," Yüzündeki alaylı ifadeden saçma bir soru soracağını anlamıştım. "Uyuşturucu bağımlısı biriyle beraber olmak nasıl bir duygu?"

Bu soruyu beklemiyordum işte. Azadın çenesi kasılmış, öfkeyle Fırata bakıyordu. Şimdi kıyamet kopacaktı hissediyordum. Yardım isteyen bakışlarımı Eyleme gönderdim. Bir an önce şu ortamı bozmak lazımdı.

Eylemin birsey yapmadığını görünce işi kendim elime aldım. "Seni niye bu kadar ilgilendiriyor bu konu" sıkıntılı bir nefes aldım. Dik bakışlarımı Fırat'ın yüzünde gezdirdim. "Sana yüz vermedim diye mi bu tavırların?"

Böyle bir cevap beklemedigi için şaşkın bakışları üzerimde dolaştı bir süre. Azad ellerini belime doladı. "Dokunuyor," diye mırıldandı. Sesi çok ifadesizdi. Fırat öfkeyle elindeki bardağı masaya vurdu. "Sen karışma!"

Ortamın iyice gerildiğini fark eden Eylem ellerini çırpıp dikkati kendi üzerine çekmeye çalıştı.

"Ay gençler eğlenmeye geldik ama dimi?" Murat da onu destekledi. "Eylem haklı ne içiyoruz," diyerek Eylemi kolunun altına aldı. Herkes kendine bir şey söylerken bizde birer bira söyledik. Fıratın dik bakışlarını hala üzerimde hissediyordum.

"Niye böyle bir yere geldik sanki," Azadın sıkıldığının farkındaydım. Başımı salladım, "istiyosan gidelim," bende çok sıkılmıştım. Fıratı karşımda görmek beni fazlasıyla rahatsız ediyordu.

"O şerefsiz kalkmadan asla bu masadan kalkmam."

İş inada binmişti. Sıkıntılı nefesimi dışarıya verdim. Gelen içkimden bir yudum aldım. Herkes kendi arasında muhabbet ederken sırtımı Azadın göğsüne yasladım.

Neden sürekli beni sorguluyorlardı? Herkesin ilişkisi çok normaldi de benim Azad'ın yanında olmam mi çok tuhaftı? Murat'ı daha önce kaç kadınla görmüştük biz. Belki de kaç kere aldatmıştı onu. Esila zaten eğlence düşkünü, aklı bir karış havada bir kızdı. Tüm sorun cidden biz miydik?

Herkes yavaş yavaş masadan dans etmek için kalktığında rahat bir nefes aldım. Azad belimdeki kollarını sıkılaştırdı. "Sonunda gittiler?" Diye mırıldandı. Başımı salladım. Şuan burda olmak beni çok sıkıyordu. Aklıma gelen soruyu ona yönelttim.

"Fıratla kardeş olduğunuz halde nasıl bu kadar uzaksınız?"

Cevap vermedi. Sanırım bu özel bir konuydu. Nasıl ben ona bir şeyler anlatmıyorsam o da bana anlatmayabilirdi. Aramızdaki sessizliği telefon melodisi bozdu. Azad belimden ellerini çekti ve telefonu eline aldı. Mesaj kimden gelmişti acaba?

"Gitmem lazım," diyerek telaşla beni kendinden uzaklaştırdı. Şaşkın bakışlarım ona döndü. "Nereye?" Üzerine ceketini giydi, niye bu kadar tedirgindi? "Bende seninle geleceğim," ayağa kalktığımda kafasındaki düşüncelerden beni duymuyor gibiydi.

Hızlı adımlarla çıkışa ilerlediginde arkasından koştum. Bu kadar onu endişelendiren neydi?

*

Eveet yeni bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum. :)

Continue Reading

You'll Also Like

1.3M 40.8K 52
Karanlık bir CEO'nun gecesine doğan güneş kız. Tümüyle sert olan adam, evinde uzun sarı saçlara sahip cıvıl cıvıl bir kadın dolaşınca, zamanla ona a...
2.2M 35.9K 54
- Ahh...abim gelicek yapamayız.. Üstümdekileri delice yırtarak çıkardı. - Abini boş ver gece. Bugün gelmeyecek güzelim Erkekliğini boxer'ından çıkar...
1.9M 85.2K 68
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
347K 1.5K 48
seks hayatın bir parçası...