12.Bölüm

63.8K 1.5K 73
                                    

Bölüm tekrar yazılmıştır.

Korkuyla gözlerimi açtım. Ellerim titriyor, kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Transa geçmiş gibiydim. Hiç bişey duymuyordum. Bir yığın insan toplanmış bize çarpan arabanın yanında kalabalık oluşturmuştu.

"Berçem kendine gel!"

Azad in sesiyle bakışlarımı ona çevirdim. Kaygılı gözlerle bana bakıyor, kolları omuzlarımı tutmuş sarsıyordu. Ama ben olanlara bir türlü tepki veremiyor hala zangır zangır titriyordum.

  "İyi misin?"

Kendimi toparlamaya çalıştım ve ne dediğini tam kavrayamasamda kafamı salladım. En son büyük bir gürültü kopmuştu...

"N-ne oldu?" Diye sordum zar zor sesimi bulunca.

"Kaza yaptık ama bir sorun yok." Parmakları yüzümü kavradı.  Hala endişeli bakışları üzerimdeydi. "Sen iyi olduğuna emin misin?" Tekrar kafamı salladım. Korku dolu gözlerimle etrafa bakmaktan kendimi alamıyordum.

Polisler arabaya binip yol alınca karşımızdaki araç sahibi de arabasına bindi.  Etraftaki kalabalık dağılırken bakışlarımı Azad'a çevirdim.

"Gidelim mi?" 

Ayaklarımın dibinden kalktı ve emniyet kemerimi taktı. Sürücü koltuğuna geçtiğinde gideceğimizi anladım. Nasıl olmuştu da bu kazadan hiç birşey olmadan kurtulmuştuk?

Azad elimi kavradığında dalgın bakışlarımı ona çevirdim. "Geçti artık yüzünden şu ifadeyi at," yüzümde nasıl bir ifade vardı ki? Yaşadığım şok etkisinden çıkmaya çalıştım.

"Benim yüzümden mi kaza yaptık?" Kendimi suçlu hissetmiştim. Çünkü bağırıp onun dikkatini dağıttığımın farkındaydım. Cevap vermedi. En azından suçlu olduğumu yüzüme vurmamıştı.

Yol boyunca hiç konuşmadan Azad in evine geldiğimizde sesimi çıkarmadım. Eve gitmek istemiyordum, nedensizce. Kendimi koltuğa attım. Masanın üzerindeki boş bira şişeleri canımın çekmesine sebep oluyordu.

Elinde üç  dört tane bira şişesiyle yanıma oturduğunda içimi mi okudu acaba diye düşündüm. Şişeyi seri hareketlerle açtım ve biranın içime doğru gitmesine izin verdim. O da aynısını yapmıştı.

"Geçti mi korkun," diye sorduğunda omuz silktim. "Korktuğumu kim söyledi ki?" Güldüğünü duysam da bakışlarımı ona çevirmedim. Birayı yudumlamaya devam ediyordum.

"Neden gözlerin fok balığı gibi açılmıştı o zaman?"

Kendime engel olamayarak güldüm. Fok balığı nasıl bi benzetmeydi? "O ara onun taklidini yapmaya çalışıyordum belki?" Kafamı ona çevirdiğimde ne ara bu kadar yakın mesafeme geldigini anlayamamıştım.

Keyifli bakışları uzerimdeydi. "Başka nelerin taklidini yapabiliyorsun?" Aklıma gelen düşünceyle kahkaha attım. "Mesela," biramdan arka arkaya bikaç  yudum daha aldım. "Normal balık taklidi yapabiliyorum" diyerek dudaklarımı büzdüm.

Bu hareketim onu eğlendirmiş olmalı ki kahkaha attı.  Elindeki birayı masaya bıraktı ve büzdüğüm dudaklarımı parmaklarıyla kavrayıp sıktı. Küçük bir çocuk gibi kafamı salladım ve parmaklarından kurtuldum.

"Acıdı hayvan!"

Umursamazca bana baktı.  Daha çok bakışları dudaklarımdaydı. "İstersen iyileştiririm,"

"İstemem,"

Koltukta biraz yana kayarak ondan uzaklaştım. Bu hareketimle kaşları çatıldı. Bu sefer ben umursamayarak biramdan bir yudum daha aldım.  Biraz hızlı mi gidiyordum?

B E K L E N M E Y E N (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now