ASAF-I AZZE TUTKUSU

By ruyeatn

10.9M 394K 48.6K

Mafya kitabı More

1.bölüm
2.bölüm
3.bölüm
4.bölüm
5.bölüm
6.bölüm
7.bölüm
8.bölüm
9.bölüm
10.bölüm
11.bölüm
12.bölüm
13.bölüm
14.bölüm
15.bölüm
16.bölüm
17.bölüm
18.bölüm
19.bölüm
20.bölüm
21.bölüm
22.bölüm
23.bölüm
24.bölüm
25.bölüm
26.bölüm
27.bölüm
28.bölüm
29.bölüm
30.bölüm
31.bölüm
32.bölüm
33.bölüm
34.bölüm
35.bölüm
36.bölüm
37.bölüm
38.bölüm
39.bölüm
40.bölüm
41.bölüm
42.bölüm
43.bölüm
44.bölüm
46.bölüm
45.bölüm
47.bölüm
48.bölüm
49. bölüm
50.bölüm
51.bölüm
52. bölüm
53. bölüm
DUYURU
54.bölüm
55. bölüm
56.bölüm
57.bölüm
58.bölüm
Toprak ve Hale
59.bölüm
60. bölüm
DUYURU
61. bölüm
62.bölüm
63. bölüm
64. bölüm
65. bölüm
66. bölüm
67. bölüm
68. bölüm
69. bölüm
Ayla ve Behzat
70.bölüm
71. bölüm
72.bölüm
73.bölüm
74. bölüm
75. bölüm
76. bölüm
77.bölüm
78.bölüm
79.bölüm
DUYURU
80.bölüm
81. bölüm
82.bölüm
83.bölüm
84.bölüm
Duyuru
85.bölüm
86.bölüm
87.bölüm
88.bölüm
89. bölüm 1.kısım
90. bölüm FİNAL PART 1
91.bölüm FİNAL
Ayla ve Behzat. Özel bölüm
KİTABIM ÇALINDI

89. 2. kısım

54.3K 2.4K 273
By ruyeatn

Kardeşim ameliyat olduğu için biraz geçiktim.
Eve geldim bu sefer de internet bağlantısı kesilmiş. Aksilikler üst üste geldi.
Ve son bir bölüm kaldı. 90. Bölüm final bölümü olacak. 😞
Her güzel şeyin bir sonu var ve bizde sona geldik. Yanımda olduğunuz ve desteğinizi esirgemediğiniz için çok  teşekkür ederim. Siz benim ikinci ailemsiniz. İyi ki sizi tanıdım. Hayatıma kalbime hoşgeldiniz.😍😍😘😘😘

Keyifli okumalar 😘 😘

  Hayatta iz bırakan anıların ve yaşanmışlıkların olması kadar güzel bir şey yoktu. Bugün de bizim için unutulmayacak güzel bir gündü. Bora'mızın düğün günü yeni bir hayata adım atma günüydü. Onun da artık sıcak bir yuvası ve istediği gibi bir ailesi olacaktı. Evinde onu bekleyen aşık bir eşi ve belli bir zaman sonra da çocukları olacaktı. Begüm, Bora'ya o kadar aşıktı ki onun istediği her şeyi kabul ediyordu hemen. Kaç çocuk istiyorsun diye sorduğumuz soruya bile, Bora kaç tane isterse o kadar olur diye cevap vermişti. Oda Bora'ya güzel bir aile vermek istiyordu.
Gelen korna sesiyle küçük el çantamı alıp hemen odadan çıktım. Koşar adımlarla evden çıkmadan önce ikizlerimin bakıcısına ve çalışanlara el salladım. Kızlar arkamdan bebekler için telaşlanıp panik yapmama mı söyleyip gönül rahatlığıyla düğünü gitmemi söylemişlerdi.
Son defa arkama bakıp arabaya bindim. Yüzüme gelen saç tutamlarını geri çekip sürücü koltuğunda oturan sevdiğim adama baktım. Asaf'ın arzudan kararmış gözlerini gördüğümde yutkunup heyecandan titreyen ellerimi sıktım.
Asaf," Nefesimi kesiyorsun bebeğim. Bu kadar göz alıcı ve güzel olman kalbimin durmasına sebep olacak."
" Aynı şeyi bende senin için düşünüyorum hayatım."
Asaf, tek kaşını kaldırıp yüzünde ki yaramaz ifadeyle üzerime doğru eğildi. Burnunu tenime sürtüp başını boynuma gömerek uzun bir öpücük bıraktı tenime kokumu içine çekerek.
Asaf," Seni çok özledim. Tenini, sıcaklığında kaybolmayı, tek beden olmayı..."
" Bende seni çok özledim sevgilim ama biliyorsun lohusalık dönemim daha bitmedi. Onca ay dayandın iki hafta daha dayanabilirsin değil mi.?"
Asaf," Senin için kolay tabi hergün soğuk duş alan benim nede olsa."
Asaf, söylenerek arabayı çalıştırdığında kırkırdayıp geriye yaslandım. Yüzündeki masum ifadeye dayanamayıp sert bir öpücük bıraktım yanağına.
" Ölürüm sana. Asma yüzünü inan o soğuk duşta sana katılmamak için zor tutuyorum kendimi."
Asaf," Bunun acısını çıkaracağım güzelim ama şimdi şuan ki konuya geçelim. Bu elbise fazla dar değil mi? Hem göğüslerini de daha seksi göstermiş. Kalçalarını söylemiyorum bile, ayrıca sırtı için kumaş mı yetmemiş. Bu elbiseleri bizi delirtmek için mi dikiyorlar.! "

Gözlerimi devirerek ofladım. Bu adam önceden bu kadar kıskanç değildi. Şimdi ise giydiğim her şeye karışıyordu.
" Sırtımda ki küçük dekolte dışında elbisenin neresi açık sevgilim. Çuval giysem bile söyleneceksin. Anlamıyorum senden öncede böyle giyiniyordum. "
Asaf," O benden önceydi. Kadınımı kimseyle paylaşamam. Benden başka gözlerin ona değmesine tahammül edemem. Hiç acımam vururum."
" Hiç birşey yapmayacaksın. Ayrıca giyimime de karışamazsın. "
Asaf," İstediğim her şeyi yaparım ve sana ait olan seni ilgilendiren her şeye karışırım."
" Ben sana onu yada şunu giyme diyor muyum. Yada sana karışıyor muyum."
Asaf," Evet diyorsun. Daha iki gün önce giydiğim spor kıyafetlerini neredeyse üzerimde parçalayacaktın. Gerçi bundan şikayetçi değilim. Dişi bir kaplana dönüşünce daha çok seksi oluyorsun buda beni deli ediyor. İşte o zaman seni içime katmak istiyorum."
" Hah, orda suçlu olan sendin. Hep takım elbiseyle işe gidersin ama o gün şu sinsi kadın var diye öyle giyindin."
Asaf," Sinsi dediğin kadının babası yirmi yıldır ortaklık ettiğimiz bir iş adamı ayrıca masada bulunan biri. Hafta sonu olduğu ve yemek yiyeceğimiz mekan sade bir yer olduğu için öyle giyindim. Ayrıca o kadını görsem tanımam bile. "
" Sen onu tanımazsın belki ama o gördüğü yerde üstüne atlar. Bundan sonra o kadının bulunduğu yerlerde bende sana eşlik edeceğim."
Asaf," Her zaman yanımda olmanı istiyorum güzelim ama bebekler olduğu için ve tam olarak toparlanmadığın için seni yormak istemiyorum. "
" Şirketteki bütün kadınların sana nasıl baktığını bilmiyorum sanki. Ayrıca bulunduğun davetlerde kadınların davete katılmak için neler yapıklarına duyuyorum. Bunun için benim seçtiğim kıyafetleri giyeceksin."
Asaf," Senden başka kimseyi görmez bu gözler, kimseyi güzel bulmaz, beğenmez. Boşuna kendini üzüyorsun güzelim. "
" Biliyorum sana güveniyorum ama o kadınların neler düşündüğünü de çok iyi biliyorum."
Asaf," Azze'm, yine başlama lütfen bana güvendiğini söylüyorsun ama katıldığım davetlerden sonra bütün gün surat asıyorsun bana."
" Seni bunaltıyor muyum."
Dolan gözlerimle Asaf'a bakıp titreyen dudağımı ısırdım. Asaf, başını çevirip yüz ifademi görünce küfür ederek arabayı sağa çekip durdurdu. Emniyet kemerini açtıktan sonra hızla benim kemerimide açıp belimden tutarak beni kucağına çekti.
Asaf," Böyle yaparak hem kendini hem de beni üzüyorsun Azze'm. Doğum da yaptın neden düzelmiyor bu hormonların."
" A-saf..."
Başımı sıcak göğsünden kaldırıp yaşlı gözlerle aşık olduğum adamın güzel yüzüne baktım. Asaf, kaşlarını çatarak göz yaşlarımı silip bir yandan da yüzüme öpücükler bırakıyordu.
Asaf," Ağlama, biliyorsun Ağlamandan nefret ediyorum. Kendimi kapana kapatılmış gibi hissediyorum."
" Asaf, sence hala güzel miyim.? Yani eskisi gibi." 
Asaf," Hala çok güzelsin bebeğim."
" Kilo aldım ama. "
Asaf," Ben halinden memnunum."
" Hormonlar yüzünden kendimi kontrol edemiyorum hala ama doktor düzelecek dedi."
Asaf," Ağlama ben her haline aşığım yeter ki ağlama."
" O kadınları güzel bulmuyorsun değil mi.? Senin için en güzel kadın benim."
Asaf," Sensin, senden başkası yok olmayacak da."
Ellerimle yüzünü avuçlayıp yüzümü yüzüne sürttüm.
" Asaf, ben yanında kadın çalışan istemiyorum. "
Asaf," Azze'm, onlar sadece işini yapıyor. Hem ne diyeceğim karım sizi kıskadığı için işinize son veriyorum mu diyeceğim."
" Evet, öyle söyle. Siz beni yiyecekmiş gibi baktığınız için işinize son veriyorum de."
Masum bir şekilde Asaf'ın yüzüne baktığımda gülerek burnumu ısırdı.
Asaf," Tamam güzelim sen yeter ki ağlama kendini böyle yıpratma. Ben bir çaresine bakarım."
" Evli yada nişanlı olanlar çalışabilir."
Asaf," Onlara izin var yani."
Başımı olumlu anlamda salladığımda Asaf, beni bedenine bastırarak dudaklarıma kısa ve sert bir öpücük bıraktı.
" Seni boğuyorum, işine müdahale ediyorum ama başkalarının sana bakmasına dayanamıyorum."
Asaf," Bide bana kıskanç diyorsun."
" Sen benden daha kıskançsın bir kere. Benim kıskançlığım seninkinin yanında görülmez bile."
Asaf, bir eliyle yüzümü okşayıp diğer eliyle belimi sıkıca sarmıştı.
Asaf," Şimdi seni öpsem, güzel dudaklarını emip muhteşem tadında kaybolsam. Seni kendime katarcasına bedenine sahip olsam. Bir süreliğne sıcaklığında kaybolsam..."
" Yetişmemiz gereken bir düğümüz var ama. Bu isteklerini akşam yerine getiririz olur mu sevgilim."
Asaf," Tamam, ama önce biraz toparlanman lazım galiba."
Asaf'ın söylediği şeyle yerimden hareklenip hızla önüme dönüp arabanın dikiz aynasından yüzüme baktım.
" Aman Allah'ım, ne hale gelmişim."
Asaf," Ahh, rahat dursana kadın. Zaten zor tutuyorum kendimi neden kucağımda hoplayıp duruyorsun. "
" Hoplamıyorum ben. Hem sen aldın beni kucağına."
Asaf," Aldım ama bana işkence et diye değil. Şu halime bak. "
Asaf, beni kendine bastırdığında hissettiğim sertlikle yutkunup hemen Asaf'ın kucağında kalktım.
" Gidelim artık. Bora, nerde kaldınız diye arar şimdi."
Asaf, yerinden kıpırdanıp homurdanarak arabayı çalıştırdı. Ona öpücük atıp akan makyajımı toparlamaya çalıştım.

" Hadi bakalım gelin ve damatı salona alalım artık. Nikah memuru geldi."
Ceren," Zaten evli bunlar nikah memuru niye geldi ki."
Cem," İşte maksak gösteriş olsun maviş."
Bora," Bu benim düğünüm burda başrol benim istediğimi yaparım."
Ceren," Ayy iyiki evleniyor pis dombul gözümüze gözümüze sokar artık evlilik cüzdanını."
Bora," Özellikle senin gözüne sokacağım çirkin. Belki görüp evlenirsin diye. Bak adını yazdım ayakkabımın altına."
Bora, ayağını kaldırıp gösterdiğinde şaşkınlıkla Bora'ya baktım.
" Ama burda sadece Cemre'nin ismi var. Bütün ayakkabıyı onun adıyla mı doldurdun."
Bora," Evet, aramızda evde kalan tek kişi o. Bende bütün bir ayakkabıya ismini yazdım illa bir yerden silinir diye. Aynı şekilde Begüm de yazdı. Bak burada da Ateş'in ismi var."
Bora'nın diğer ayakkabısında da Ateş'in ismi yazılıydı.
Cemre," Sana ne be benim evde kalıp kalmamam da. "
Bora," Nasıl bana ne. Ortada sap gibi kalan sensin. Her kesin başı bağlandı bir tek sen kaldın. Kızım sana her baktığımda acıların çocuğu Emrah geliyor gözümün önüne."
Cemre," Bende sana her baktığımda buz devrindeki sid geliyor gözümün önüne. "
Bora," Çirkin."
Ceren," Odun. "
Bora," Cadı."
Ceren," Öküz."
Bora," Kıskanç. Senden önce evlendim diye çatlıyorsun değil mi. "
Ceren," Tam tersine senden kurtuluyorum diye kına yakacam."
Hale," Ay başlamayın yine. O kadar yıl geçti aradan hala şu didişmeniz bitmedi."
Ceren," Ama o başlatıyor hep."
Bora," Pis iftiracı. Sarı saçlarını yoldurtma bana düğün günümde."
Asaf," Hadi artık çıkalım herkes bizi bekliyor."
Ceren, Bora'ya ölümcül bakışlar atarken Bulut, elini omzuna yaslayıp kendine çekerek saçlarından öptü Ceren'i.
Bulut," Ne zaman isterse o zaman evlenir mavişim. Kalbinin sahibini bulmadı demek ki daha."
Ceren," Düşünceli prensim benim."
Ateş," Bora, neden benim ismimi yazdın ki kardeşim."
Bora," Sende diğer sapsın çünkü."
Ateş," Yani ismim silinirse evleneceğim değil mi. "
Bora," Bide gelin çiceğini yakalarsan yüzde doksan garanti evlilik."
Toprak," Bora oğlum eğer öyleyse senin şimdi yüzlerce defa evlenmiş olman lazımdı."
Kuzey," Neden abi."
Cem," Çünkü Bora, tanımadığı düğünlere bile katılıp adını zorla gelin ayakkabısına yazdırıp gelin çiçeğini havada alıp kaçardı."
Herkes kahkaha atmaya başlayınca Bora, homurdanarak çatık kaşlarla Cem'e baktı.
Bora," O zamanlar kalpten istemiyordum bir kere öylesine yapıyordum."
Toprak," Tabi tabi öylesine."
Bora," Asaf, şunlara bir şey söylesene."
Asaf," Karışmayın kardeşime sanki siz hiç delilik yapmadınız. "
Odanın kapısı hızla açılınca hepimizin yüzü kapıya döndü.
Ayla," Yarım saattir gelmenizi bekliyoruz. Hadi neyi bekliyorsunuz daha. Bora bebeğim hadi. "
Bora," Tamam geliyoruz. Nasıl görünüyorum. İyi miyim.?"
Asaf, Bora'nın karşısına geçip kravatını düzeltip omuzlarında sanki toz varmış gibi silkeleyip gülümseyerek sevgiyle baktı Bora'ya.
Asaf," İyisin aslanım. Bugün senin günün hadi keyfini çıkaralım. "
Bora, mutlulukla gülümseyip Begüm'le birlikte odadan çıktılar. Bizde onların arkasından.
Bora ve Begüm bizden bir kaç adım önde gidiyorlardı. Bora, birden durup arkasına baktı. Gözleri dolarak baktı herkesin yüzüne en son Asaf'ta durdu bakışları. Birçok duygu vardı gözlerinde öyle güzel bakıyordu ki masum bir çocuğun anne babasını baktığı gibi baktı herkese.
Bora," Teşekkür ederim. "
Bora, ilerlemeye devam ettiğinde birkaç saniye yerimizde kaldık. Birçok şey vardı aslında o teşekkürde. Birçok duygu. Öyle içten söylemişti ki hepimizin tüyleri diken diken olmuştu. Dolan gözleri ise kalbimize asıl sarsıcı darbeyi indirmişti.
Ayla," Minik bebeğim benim ölürüm senin sisli bakan gözlerine. Asıl biz teşekkür ederiz bize geldiğin için."
Bora, Ayla'nın söylediklerini duysa ilerlemeye devam etti. Dün akşam ki konuşmayı duymamış gibi yapmıştık. Bora, anlamasın diye Asaf, telsizi kapatmıştı hemen. Hepimizi uyarıp duymamış gibi davranmamızı istedi. Bora, aramıza katıldığında hiç birşey olmamış gibi sohbet etmeye devam etmiştik. İçimizde ki buruklukla.

Herkesin gözleri önünde mutluluğa yine evet demişlerdi. Bora'nın Begüm'den önce davranıp ayağına basması herkesi güldürmüştü. Tabi kırılmasın diye oda ayağını Begüm'ün basması için uzatmıştı. Eğlence dolu geçen düğünü erkeklerin zeybek oynamasıyla son bulmuştu. Bora'nın mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Söz verdiğim gibi fotoğraf için ikizleri de getirmiştik. Kızımı Bora oğlumu ise Begüm kucağına alarak fotoğraf çekmişlerdi. İkizleri buraya getirmem pek sağlıklı değildi belki ama Bora'mın gönlü olsun diye yüzünde ki bu gülümseme hep kalsın diye değerdi bebeklerimin gelmesi. Hem biliyorum onlarda amcalarını çok seviyorlardı. Bora ve Begüm balayı için yola çıktıklarında bizde eve dönmüştük. Bütün günlerimizin böyle mutlu bitmesi için dua ederek uyuya kaldım.

Günler hızla geçiyordu. Bugün bebeklerin kırkıydı. Hergün biraz daha büyüyorlardı. Ne kadar zor zamanlar geçirsekte onların varlığı her şeyi unutturuyordu.
Asaf," Suyu seviyor baksana sesini çıkarmıyor aslan oğlum."
" Evet, seviyor suyu. Asil, kardeşine göre uslu bir bebek. "
Asaf," Kızım da uslu."
" Tabi babası çok uslu. Ortalığı hep o ayağa kaldırıyor. Abisinide hep uyandırıyor."
Asaf," Hemen karnı doysun istiyor. Bide ilgi istiyor tabi. Azıcık nazlı olabilir ama yaramaz değil mis kokulu prensesim."
" Hep sen alıştırıyorsun yaramazlıklara. Kucağa da alışmış zaten. O kadar diyorum gece ağladığında alma kucağına diye."
Asaf," Sallıyorum ama uyumuyor. Ağlayınca dayanamıyorum alıyorum kucağıma."
" Tanıyor seni. Kokunu alır almaz ağlamaya başlıyor."
Asaf," Seviyorum onları kucağıma alıp göğsüme yaslamayı. Öyle güzel bakıyorlar ki saatlerce izleyebilirim ikisinide."
" Sen çok güzel bir babasın. Hadi şimdi oğlumuzu da giydilerim oda uyusun kardeşi gibi."
Asaf," Bence de uyusunlar hatta mümkünse birkaç saat uyanmasınlar."
" Neden. "
Asaf," Biraz da beni sev bana zaman ayır diye. "
Birlikte oğlumuzu giydirip karnını doyurduktan sonra hemen uyuya kalmıştı minik bebeğim.
Asaf'ın kollarında odaya geldiğimde dudaklarıma kapanmıştı hemen. Tutkuyla beni öpüp bir yandan da üzerimde ki geceliği çıkarıyordu.
Birkaç dakika içinde ikimiz de çıplak kalmıştık. Aylarca biriken özlemimizi birkaç saate sığdırmaya çalıştık.
Asaf," Ahh Azze'm, çok güzelsin."
Asaf'ın giderek sertleşen hareketleriyle tırnaklarımı sırtına batırdım. Tenini çizen tırnaklarım ile inleyerek kollarını daha çok sıkıp tenimde hüküm sürmeye devam etti. Önce onun dudakları bütün vücudumu öpüp kokladı. Sonra da benim dudaklarım onun güzel teninin tadına baktı. Bedenlerimiz tekrar tekrar birbirine karışırken onunla olmanın hazzını ve tutkusunu birkez yaşamak dünyanın en güzel hissiydi. Vücuduma bıraktığı her öpücük mühürdü. Onun bana bıraktığı görünmez mühürler.
Hergün biraz daha aşık oluyorum. Hergün biraz daha seviyorum...
Her seviştiğimizde yeniden doğuyorum onun teninde.
Onun ruhu bana benim ruhum ona karışıyordu. Biz tek beden ve ruh oluyorduk.
Asaf'ın tutkusu ve aşkıyla Azze yeniden doğuyordu.
Bizim aşkımızın ve hikayemizin güzel bir sonu olacaktı. Çünkü biz hep inandık iyilik ve sevgi varsa mutlu sonlar da vardır.

YENİ BÖLÜM GELDİ UMARIM BEĞENİRSİNİZ ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİM HEPİNİZE SİZİ SEVİYORUM ÖPÜLDÜNÜZ 😘 😘 😘

Tutsak,
Sen Sev Beni
Ayak İzleri kitaplarıma da şans verip okuyun lütfen 😊






Continue Reading

You'll Also Like

3.3M 122K 68
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum. İkiz erkek kardeşim yerine ben hayatta kalmıştım, ben yaşamıştım...
218K 9.9K 34
Geçmişi yüzünden güven problemi olan Kadın, Kadını gördüğü anda Aşık olan adam. _________ "Sınırları aşma Yüzbaşı." dedim ciddiyetle. Aramızdaki boş...
1.5M 67.3K 62
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
364K 6.3K 20
༺༻ Bütün hakları saklıdır "Ben geldim" Gülümseyerek ve son harfi uzatarak kurduğum cümle ile o da gülümsedi. Sandalyesini biraz masadan geri çekti...