12.bölüm

138K 5.8K 468
                                    

Tahminimden çok kişi katılmıştı. Masaya doğru ilerledik. Asaf monaların burada olduğunu duyduğunda bedeni kasılmıştı.
Çocukların olduğu masaya gittik. Hepsi buradaydı. Masaya geçtiğimiz Hale hemen yanıma gelip "Çok güzel olmuşsun Azze" Hale'nin üstüne baktım oda çok güzel olmuştu.
"Teşekkür ederim sende çok güzel olmuşsun"
Masadaki diğer kişilerede selam verip Banu'ya baktığımda bana öfkeyle ve kıskançlıkla bakıyordu.

Bora yanıma gelip "çok güzel olmuşsun seni bu akşam yalnız bırakmamalıyız güzellik"
Deyip göz kırptı.
Asaf beni masada bırakıp gitmişti.
Ayla misafirlerle ilgileniyordu. Etrafıma baktığımda çoğu kişinin gözü bendeydi. Heyecandan ellerim terliyordu. Banu Asaf'ın olduğu masaya gidip bana bakıp sırıtmıştı. Bu kadının derdi neydi böyle mümkün olsa şimdi bile Asaf'ı ona bırakıp giderdim.

Burada ki insanların çoğu karanlık işlerde yapıyordu. Dışardan beyaz  görünen kişikleri aslında karanlıktı.
Birbirlerinin yüzüne gülen aslında kimsenin birbirini sevdiği bir dünya.
Güvenin olmadığı. Sevginin olmadığı bir dünya.
"İyi akşamlar"
Duyduğum yabancı sesle düşüncelerimden çıkıp masaya gelen kişiye baktım.
Bana gülümseyerek "merhaba küçük hanım sizi daha önce görmediğime eminim böyle bir güzelliği unutmak mümkün değil zaten"
" Merhaba hayır daha önce karşılaşmadık"
Adam gülüp gözlerimin içine bakarak elindeki içkisinden bir yudum aldı. Bora bir tarafıma Bulut diğer tarafıma geçti.

Cem, "Ne istiyorsun kerem"
Adının kerem olduğunu öğrendiğim adam sırıtıp " Seda hanım için üzüntülerimi sunmak için buradayım cem başka bişey yok"
Cem ağzından birşeyler geveleyip önüne dündü.
" Ben kerem"
Deyip elini uzatan adamın ne kadar samiyetsiz olduğu yüzünden belliydi. Elini sıkmak için elimi uzattığım da kerem elimi öpüp gözlerini kısıp yüzüme bakarak " Azze" deyip elimi çektim. "Memnun oldum Azze hanım" biraz tebessüm edip etrafıma baktığımda bana bakan karanlık gözleri fark ettim. Kaşları çatılmış şekilde bana bakıyordu.

Masaya gelmek için hareket ettiğinde gelen kişiler tarafından durdurulmuştu. Masaya bir kaç kişi daha geldiğinde artık rahatsız olmaya başlamıştım. Hale'ye bakıp gözlerimle yardım istediğimde üzgün bir şekilde bana bakmıştı. Cem, Bora, ve Bulut da bu durumdan rahatsızlık duyunca bora bana bakıp " Biraz hava almak istermisin güzellik"
Ona minnetle bakıp başımı olumlu anlamda salladım.

Çantama uzandığım da belime sarılan kollarla yerimden sıçradım.
Kokusundan Asaf oldunu anladığım için ses çıkarmadım. Bora gülüp Asaf için yer açınca Asaf bir kolunu belime sarıp beni kendine çekti. Asaf masadaki kalabalığa bakıp " Beyler eşim Azze ile tanışın"
Yutkunup Asaf'a baktım oda yüzüme hiç bozulmayan ciddi ve sert ifadesiyle bakıp adamlara dündü.

Kerem, " Eşin mi evlendin mi Asaf aşk olsun biz neden düğüne davet edilmedik"
Kerem bunu söylerken yüzünde ki şaşırmış ifadeyi silememişti. Diğer kişilerde şaşırmış şekilde bize bakıyorlardı.
Kerem,"Çok güzel bir eşin var doğrusu Demirkan sahip çık kurtlara yem olmasın."
Asaf'ın sinirden boynundaki damarı atıyordu. Dişlerinin arasında tıslarcasına " Benim olana kimse dokunumaz bunu herkes bilir."

Kerem sırıtıp bana bakarak " Tanıştığımıza tekrar memnun oldum Azze umarım yine karşılaşırız iyi akşamlar " deyip masadan ayrılmıştı.
Diğer kişilerde dağılınca Asaf öfkeyle bana baktı. Ben bişey yapmamıştım ki. Ayla konuşma yapmaya başlayınca bakışları benden çekip Ayla'bakmıştı.
Asaf kulağıma eğilip" Sana mecbur kalmadıkça kimseyle konuşma demiştim değil mi. Şimdi burada rahat dur ben gelene kadar. "
Asaf masadan ayrılıp başka yere geçince bende o tarafa baktım. Hale yanıma gelip" O masada olanlar mona ailesi Demirkanlar kadar güçlü bir aile arkadaş mı düşman mı kimse bilmez, Bir ara Mehmet monanın kızı ile Asaf'ı evlendirmeye çalıştılar çoğu kişi bu olaya korkmuştu iki büyük, güçlü aile bir araya gelicek diye. "

Şaşkın bir şekilde Hale'ye bakıyordum. Seda hanım hiç bahsetmemişti, tabi Ayla'da.
" Neden evlenmediler Hale "
Hale gözleri kaçırıp" Olmadı işte Asaf istemedi. "
Neden istememişti ki, eğer onunla evlenseydi şimdi ben burada olmazdım. Etrafa baktığımda Asaf'ın monaların masasında büyük bir ciddiyetle Mehmet monayla konuştunu gördüm yanında da kızı vardı. Banu masaya gelip ukalaca gülüp" Yağmur monaya mı bakıyorsun Mehmet monanın tek varisi, o kimseyle arkadaşlık kurmaz şimdiye kadar samimi olduğu kimseyi görmedim çok soğuk ve sert biridir ve çok da başarılı senin gibi biriyle hiç arkadaş olmaz anlicağın. "

Banu sırıtıp bunu söylediğinde Hale banu diye uyarmıştı." Belli ki seninle de arkadaş değil Banu benimle arkadaş olup olmaması umrumda değil ama belli ki çok uğraşmıssın seninle arkadaş olması için"
Bunu söylediğimde Banu öfkeyle bana bakıp bişey sölicekken Cem tarafından susturuldu. Bora bana bakıp " Güzellik açılmaya başlıyorsun" deyip gülümsedi. Hale'de kıkırdayıp başka tarafa döndü.

Hale, " Mehmet bey masamıza geliyor toparlanın çocuklar"
Hepsinin yüzündeki ifade ciddileşince Mehmet bey Asaf'la birlikte masamıza geldi bütün çocuklar ona selam verince bana dönmüştü. Ayla da o sıra masaya geldi. Mehmet bey bana bakıp " Demek eşin bu küçük hanım Asaf güzel kızdır ve akıllı da tabi"
Yüzüne bakıp tebessüm ettiğimde
Mehmet bey, " Nasılsın Azze doğrusu biraz şaşırdım seni görünce"
Herkes şaşırmış bir şekilde bana bakarken " Teşekkür ederim Mehmet bey, evet herkese süpriz oldu."

Yüzünde ki ciddiyeti bozmadan " Tebrik ederim" deyip masadan ayrılmıştı.
Hale, " Onu tanıyormusun"
Şok olmuş şekilde bu soruyu sorarken " Seda hanımı ziyaretinde görmüştüm"
Hale kafasını anladım der gibi sallayıp önüne düşmüştü. Lavaboya gitmek için masadan ayrıldım Hale de benimle geliyordu. Lavabodan çıkıp biraz hava almak için Hale'yi beklemeden balkona çıktım. Arkamdaki ses " Demek evlendin hemde hiç sözde olmayan biriyle"
"Evet"
"Ne zaman"
" Yeni daha"
"Onu seviyormusun peki"
"Sence bu sorunun cevabını biliyorsun"
"Biliyorum"
" Dönmüşsün"
"Evet yeni geldim"

Arkama baktığımda Hale'nin beni aradığını gördüm.
"Ben gitmeliyim"
"Tamam bir ara görüşelim"
Olur anlamında başımı sallayıp balkonda çıktım. Hale beni görünce yüzünde rahatlamış bir ifadeyle yanıma gelip " Azze her yerde seni arıyordum neden beni beklemedin."
"Biraz hava almak istemiştim Hale seni telaşlandırdım kusura bakma"
Hale tebessüm edip koluma girdi. Birlikte içeri geçtiğimizde tekrar yerimize geçtik.

Asaf yanıma gelip parmaklarıyla açık olan boynumu okşayıp, kulağıma eğilip "Bir daha haberim olmadan adım atma"
Bu kadar insanın içinde neden bu kadar yakınıma gelmişti bu adam tenime dokunan parmakları ve sıcak nefesi bütün vücudumun karıncalanmasına sebep oluyordu.
Açık olan boynumda dudaklarını hissedince titremiştim. Sıcak dolgun dudakları kalbimin daha hızlı çarpmasını sağlamıştı. Kısık sesimle "Asaf ne yapıyorsun kes şunu"
"Anladın mı Azze"
"Tamam anladım lavaboya gittim sadece bir yere kaçmadım."

Başını kaldırıp gözlerime baktı. Etrafıma baktığımda herkes bize bakıyordu. Kaşlarımı çatıp tekrar Asaf'a baktığımda oda gözlerime bakıyordu.
"Herkes artık benim eşim olduğunu biliyor yinede bunu onlara göstermeliyiz değilmi."
Asaf bunu söyleyip dudaklarıma baktı bunu yapmicaktı değil mi.
Ne olduğunu anlamadan Asaf'ın dudaklarını dudaklarımda hissettim gözlerim şaşkınlıkla büyürken bütün bedenim titredi.
Ben donmuş bir şekilde dururken Asaf dudağımı öpüp geri çekildi. Yoğun gözlerle gözlerim içine bakıp

" Artık eşimsin Azze bunu herkes bu gece gördü artık kaçış yok"

ASAF-I AZZE TUTKUSU  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin