Pembe Düşler Mahallesi

By dreamonde

2.6M 131K 35.1K

Bir insana ne zaman aşık olursunuz? Çocukken, o gol atmak istediği için onun yerine kaleye geçtiğinizde mi? Y... More

Giriş
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm / Part 1
32. Bölüm / Part 2
33. Bölüm
Bayram Özel
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
Özel Bir Kesit
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
Ara Bölüm
43. Bölüm
Ara Bölüm 2
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm (Final)
Özel Bölüm
Özel Bölüm: Nereden Nereye

7. Bölüm

59.8K 3.1K 426
By dreamonde

Oy ve yorumu unutmayalım lütfeeennn :))

*
*

Hayatı bir şeye benzetecek olsam kesinlikle şans oyunu olurdu.

Tamamen içgüdüyle, ihtimaller dahilinde oynanan bir şans oyunuydu hayat.

Bir şeyler hep ihtimaldi, olabilirdi, belkiydi..

Çocukluğumdan beri hep düşünürdüm.

Kaan hayatımda olmasa ne olurdu? Belki başkasına aşık olabilirdim.

Kaan hayatıma bir abi yerine sadece Kaan olarak girmiş olsaydı ne olurdu? Belki şu an birlikte olabilirdik.

Kaan, benim onu sevdiğimi bilse ne olurdu? Belki hayatında başkası değil de ben olurdum.

Kaan beni sevse ne olurdu? Şu an karşımda Giray değil, o otururdu..

"Baş başa olacağımızı sanmıştım," dedi Giray Yağmur'a tedirgin bakışlar atarak.

"Keyfimden gelmedim be," diyerek çıkıştı Yağmur. Oldukça agresif bir arkadaşa sahiptim, evet..

Giray'ın bakışlarına bu sefer şaşkınlıkta eklenirken araya girme ihtiyacı hissettim, "Kaan ortalarda yok, Yağmur'u da kafasını dağıtması için getirdim."

Aynı anda ikisinin de kafası sorgularcasına bana döndüğünde gözlerim tedirginlikle ikisi arasında dolaştı.

"Kaan?" Giray'ın kaşları havaya kalkarken, Yağmur'un sağ dudağı zaferle yukarı kıvrıldı.

"Yani," diyerek kendimi savunmaya giriştim. Dudaklarımı büktüm, "Bence bu abi terimleri çok saçma ya. Mesela ben artık abime de Hakan diyorum." Sanki hiç önemli değilmişçesine bir de omuz silktim.

Abim ona dışarıda Hakan diye hitap ettiğimi duysa, beni alfabeye gömerdi.

Cidden gömerdi.

"Aynen aynen," diyerek alayla güldü Yağmur. "Biz modern bir mahalleyiz dostum. Mesela ben babama baba demem, hey babalık derim. Anneme anne demem, Esra derim."

Yağmur'a dik bir bakış atıp kolunu dürterken gülmeye devam edip omuz silkti.

İyi dostlar edindim, kuyumu kazdı.

"Kaan Abi nerede?" Diye sordu Giray bu sefer.

Bebeğim ama sen çok soru soruyorsun..

"Nerede olduğunu bilsek ortalarda yok der miyiz? Şakacı şey seni," dedi ve göz devirdi Yağmur.

Giray'a karşı kendimi Yağmur yüzünden mahcup hissediyordum. Çünkü kendisi beni hala abisiyle yakıştırıyordu ve başkasıyla görüşüyor olma fikrim onu korkutuyordu!

"Yağmur, tuvalet."

Aynı anda ayaklanmamıza karşın Giray'a elimle bir saniye işareti yaptım ve hızlı adımlarla tuvalete ilerleyen Yağmur'un peşinden ilerledim.

"Ne tuvalet, ne? Çocuk ağzının içine düşecek görmüyor musun?"

Ellerimi iki yana açtım, "Bunda kötü olan ne Yağmur? Sapıklık yapmıyor, iki medeni insan gibi oturuyoruz şurada!"

"Üç!" Diyerek düzeltti.

"Giray'ı gerekirse döverek adam edebileceklerini, görüşmemi söyleyen senin abindi! Şimdi bana yok o yok bu deme! Çünkü salak gibi kendimi ümitlendirmekten bıktım."

Afalladıktan sonra derin bir nefes aldı, "Ben abimle sizin aranızda bir şeylerin olacağına inanıyorum."

"Biz sadece zırvalıyoruz Yağmur. Onun her söylediğinden bana aşık olduğu sonucunu bir şekilde çıkarıyoruz, abilik dürtüsüyle yaptığı her şeyi kıskançlık olarak adlandırıyoruz, dün akşamdan sonra ortadan kaybolmasını bana bağlıyoruz.. Ve bunları sadece kim yapar biliyor musun?"

"Kim?" Dedi usulca.

"Aptal bir platonik aşık ve onun arkadaşları. Sonra ne olur biliyor musun?"

"Ne olur?" Dedi yine usulca. Dediklerime hak vermiş olduğu belliydi.

"Çocuğun kızı asla sevmediği anlaşılır."

Yağmur kollarını boynuma sardı. "Özür dilerim. Ama yemin ederim seni boş yere ümitlendirmek istemedim hiçbir zaman."

Ben de kollarımı ona doladım, "Tek istediğim hayatıma girecek insanlara saygı duyman, ve artık bana her şeyi olduğu gibi söylemen. Üzülmemem için farklı şeyler söyleme. Tamam mı?"

"Tamam," dedi ve kollarını boynumdan çekip kafasını salladı. "Söz!"

Gidişimizin aksine dönüşümüz de oldukça mutluyduk ki bu, belli ki Giray'ı da şaşırtmıştı.

"Ben sizi baş başa bırakayım," diyerek hiç oturmadan çantasını aldı Yağmur ve hemen ardından Giray'a döndü. "Üzme bizim kızı."

Giray, Yağmur'un bu nötr gözüken ama pozitif yaklaşımını gülümseyerek cevapladı. "Üzmem."

Suratına öylesine bir ifade yerleşmişti ki, bana bakan herkese 'O benim karım, 5 çocuğumuz var, aşiretiz oğlum biz.' Diyecekmiş izlenimi veriyordu.

Umarım Yağmur'un bu yaklaşımıyla kendini kızların eniştesi olarak görmezdi..

Yağmur bana da öpücük atıp masadan uzaklaşırken Giray'la baş başa kalmanın verdiği gerginlik hissiyatı yerleşti üstüme.

Üstünde lacivert, salaş bir tişört vardı. Saçları rüzgarın vermiş olduğu hafif esintiyle sağa sola ufak kıvrımlarla savruluyordu fakat bariz bir uçuşma değildi bu. Belirgin yüz hatları yoktu, ama yanakları etli butlu olan bir çocukta değildi.

"Yağmur yüzünden çok muhabbet edemedik," diyerek ufak bir tebessüm yerleştirdi dudaklarına ve ardından hızla devam etti. "İtalya'ya neden gittin Hazal?"

Tükürüğüm boğazıma kaçarken, öksürüpte yalancı imajı çizmemek için zorla yutkundum.

"Eğitim için. Bunu herkes biliyor?"

Dudaklarını büktü, "Ben Hakan Abinin seni çok sıktığını ve senin de kaçtığını düşünüyorum."

Ağız dolusu bir kahkaha patlatıverdim.

Gerçekten neden birisiyle tanışıp, flört dönemi yaşayıp, sevgili olmadığımı tekrar anlamıştım.

Baştan bir ilişki temeli kurmak kesinlikle zahmetli bir işti.

Giray beni biraz tanıyor olsa abimin bana çektirdiğini, ama onun aksine benim acımayıp kök söktürdüğümü bilirdi. Ben dik başlı bir kızdım.

"Hayatıma sadece benim istediğim karışabilir," dedim tebessüm ederek. "Ne kadar kaldı üniversitenin bitmesine?" Dedi bu sefer merakla.

Konudan konuya atlıyordu, bana öyle gelmişti?

"Son senem," dedim.

Derin bir nefes aldı ve sade Türk kahvesinden bir yudum aldıktan sonra dudaklarına yaramaz bir gülümseme yerleştirdi.

"Tuzlusunu ne zaman yaparsın?"

Duyduğum cümlenin etkisiyle sarsıldım ve sanki bir rüyadan uyandım. Ben ne yapıyordum? Burada işim neydi?

Kaan'ı gerçekten unutmayı istiyor muydum?

KAAN'I ARTIK ÇIKAR AKLINDAN! ÇIKAARRR!!!

Hızla irkilerek kendime geldim ve vicdanım ile sesimin ittifakından çıkan bir takım sesleri görmezden gelerek ayağa kalktım.

"Ben gitsem iyi olacak,"

Ben ondan başkasını düşünemiyorum.

"Pek iyi hissetmiyorum."

Ona değil de kendime, kalbime ihanet ediyormuşum gibi hissediyorum.

"Sadece arkadaş olduğumuzu söylemiştim."

Umarım benim o'nu sevdiğim gibi, seni seven birileri çıkar karşına.

Giray'ın ne olduğunu anlamayan şaşkın bakışları eşliğinde hızlıca küçük çantamı aldım ve masadan kalktım.

Kaan'ı unutmaya çalıştığım süreçte elbet ki birileriyle denemeye çalışmıştım. Fakat hiçbirinde Kaan'la aynı şehirde oksijen solumuyorduk.

Ve bu benim istemsizce de olsa kalbimi acıtıyordu.

Tam çıkışa yaklaşmıştım ki, önce bileğimi bir el yakaladı.

Bileğimi geri çekemeyeceğim kadar beni afalattan şey ise, karşımda ki görüntüydü.

Olduğum yerde çivilendim.

Çünkü yapabileceğim tek şey buydu. Her zaman da bu olacaktı.

Ben olduğum yerde saymaya mahkûmdum.

Continue Reading

You'll Also Like

335K 8.8K 49
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!
975K 13.1K 34
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...
733K 27K 43
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Defne çocuk ruhlu biridir. Bir akşam canının sıkıntısı ile anonim bir uygul...
868K 55K 38
"Bana cehennemi yaşatmana rağmen, sen benim cennetimsin çünkü Meira." Fantastik değildir. DİKKAT! Bu kitapta cinayet, cinsel istismar, psikolojik ve...