GİZLİ UYUM -TOM RIDDLE FIC-

Galing kay ElenaBluove

35.2K 2.6K 4.4K

Büyücü dünyasından kimse, onun kim olduğunu tam olarak bilmiyordu. Tom Marvolo Riddle'ın bir arkadaşı var... Higit pa

'𝐄𝐥𝐞𝐧𝐚 𝐁𝐥𝐮𝐨𝐯𝐞'
Cast
OYUN
MAĞARA
SİHİR OKULU
AYRI BİNALAR
HAYIR, BUNU YAPMAZ

BÜYÜ VE GÜÇ

3.5K 309 601
Galing kay ElenaBluove

 

Medya: BRN (Aviva)

Sabah olmuş, Güneş ışıkları çocukların yüzüne vurmaya başlamıştı. Tom uyku mahmuru bir şekilde gözlerini aralayıp sinirle açık olan perdeye doğru baktı ve elini savurup kapanmasını sağladı.

  "Günaydın!" Dedi yanı başından heyecanlı bir kız sesi.

  Tom kafasını yana çevirip yattığı yerden başında dikilen Elena'ya ters bir bakış attı. Aslında onun varlığına alışmaya başlamıştı. Bir süredir kendisini bu şekilde uyandırıyordu kız. Ama nedense bugün agresifliği üstündeydi.

  "Uyuyacağım." Çocuk arkasını döndü.

  Elena yaramaz bir ifadeyle yavaş yavaş perdenin yanına gitti ve onu tek hamlede açtı. Riddle öfkeyle Elena'ya bağırırken gücüyle perdeleri tekrar kapadı.

  Kız kollarını birleştirerek Tom'a baktı. "Hemen kızma." Dedi üzgünce. Çocuk bunun üzerine derin bir nefes alıp uykulu hâlinden sıyrılarak yatakta oturur pozisyona geldi ve sorgular bir tavırla Elena'ya baktı. "Biliyor musun, aklıma bir şey geldi."

  Kız, "Ne?" Dedi. Tom'un aniden değişen bu tavrı onu endişelendirmişti.

  "Seni elimin tek hamlesiyle duvara fırlatmıştım ve sen sadece bacağının kırılmasından sızlanmıştın." Dedi. Yeşil gözleri kısılmıştı.

  Elena bunun üzerine gözlerini karşısındaki çocuktan çekerken, "Başka ne yapmalıydım?" Dedi masum bir şekilde.

  "Bunu nasıl yaptığımı sormalıydın." Tom gözlerini kısmaya devam ederek ayağa kalktı. "Buradaki herkes benim tuhaf olduğumu düşünüyor." Diyerek yumruğunu hafifçe sıktı. "Ama sen perdeyi ellemeden kapatmama bile şaşırmıyorsun."

  "Ama..." dedi bir an duraksayarak Elena. "Bunları herkes yapamıyor mu?"

  Riddle kaşlarını çattı. "Tabii ki de yapamıyorlar. Ben farklıyım."

  "Öyle mi?" Dedi küçük kız meydan okuyan bir ifadeyle Tom'a bakarak. "Yanılıyorsun. Ben de yapabiliyorum."

  "Ne!?" Diyerek Elena'ya yaklaştı Tom. "Yalan söylüyorsun. Kanıtla!" Sesi emreder bir tondaydı.

  "Nasıl?" Diye sordu Elena.

  "Benim gibi perdeyi kapat ve aç." Tom sinsi sinsi gulümsüyordu. Elena'nın bunu beceremeyeceğinden emin gibiydi.

  "Perdeyle yapamam." Kız bunu sıkıntıyla söylemişti. "Daha küçük bir şeyi havaya kaldırsam olur mu?"

  "Olur." Diye cevap verdi çocuk. Zaten şu an önemli olan Elena'nın kendisi gibi olup olmadığını görmekti.

  Elena, "Bir taş kullanacağım." Dedi. "Hadi bahçeye çıkalım."

  Riddle kızı ikiletmeyecek kadar meraklıydı, birlikte neredeyse koşar adım yetimhanenin merdivenlerinden indiler. Bahçeye gekdiklerinde Elena "Aslında çok acıktım..." demeye yeltendi ama Tom'un attığı bakışı görünce hızla toparlamaya çalıştı, çocuk onun bu işten kaçmaya çalıştığını zannedebilirdi. "Ama... Kahvaltı biraz bekleyebilir."

  Tom bir anda kızı kolundan çekip kibar olmayan bir şekilde durdurdu. "Bu olur." Dedi yeri göstererek. Çimenlerin üstünde küçük bir taş duruyordu.

  Elena yavaşça yere çömeldi. Tom da onun karşısında oturdu ve süpheyle kıza baktı. "Yapsana."

  Bunun üzerine Elena kendinden emin olamayarak elini ileri doğru uzattı ve taştan dört-beş santim yukarıda tuttu. Konsantre olmaya çalışıyor gibi görünüyordu. Tom nefesini tuttuğunu hissetti. Heyecanlıydı, ama bu heyecanı boşa çıkarsa Elena'ya çok fena şeyler yapardı.

  Minik kız dişlerini sıkarak elini yana doğru kaydırdı, aynı anda taş da o tarafa doğru bir santimetre kadar hareket etti. Elena bir zafer ifadesiyle karşısında oturan çocuğa doğru dönerken Riddle'ın ağzı hafif bir şaşkınlıkla açılmıştı.

  "Gördün mü?" Dedi gururla. "Yaptım."

  "Gördüm." Diyerek suratını astı Tom. İçten içe birinin onunla aynı güçleri paylaşması ve onu anlayabilmesi hoşuna gitmişti ama her zaman farklı olduğunu düşünmüştü. Kendisi gibi birinin ortaya çıkması biraz sinirini bozmuştu. Fakat sonra Elena'nın daha güçsüz olduğunu fark etti, oysa o dokunmadan kolaylıkla bu taşı on metre ileriye fırlatabilirdi.

  "Ben senden daha iyiyim." Dedi Tom gülerek. "Sen çok güçlü değilsin."

  Elena alınmış duruyordu. "Pek kontrol edemiyorum." Dedi sonra kırılmış gibi. "Ama sen insanlar üzerinde bile kullanmaya alışıksın."

  "Evet." Dedi Tom kızın üzülmesini umursamayarak. "Ben canımı sıkan insanların başına kötü şeyler gelmesini sağlayabiliyorum. Ve bundan memnunum."

  Elena kafasını salladı, Tom ile bu konuda tartışmak istemiyordu. Konuyu başka bir yöne çekmeye karar verdi. "Bizden başkaları yapamıyor mu bunu Tom?"

  Riddle düşünceli bir şekilde elini çenesine yasladı. "Eskiden benden başka kimsenin yapamadığına inanıyordum." Dedi. "Ama sen de bu gücü kullanabildiğine göre, belki de dünyada bizim gibi insanlar vardır. Hatta bir topluluk bile olabilirler."

  Elena bu sozlerin üzerine endişeyle konuştu, "Ama biz yetimhanede kalıyoruz! Yani o topluluğa giremeyiz."

  Riddle'ın suratına da bir endişe hâkim olmuştu. "Onları bulmalıyız." Dedi Elena'nın gözlerine bakarak.

  Kız Tom ile birlikte bir şeyler yapacağına mi şaşırsın, güçlerinin başka insanlarda da bulunabileceği ihtimaline mi bilemiyordu. Zihni çok karışıktı.

  Yalnızca, "Bulmalıyız." Diye onaylayabildi Tom'un bakışlarına karşılık vererek.
 

________

 
  Riddle ve Bluove bir yandan öğle yemeklerini yiyor, bir yandan da sohbet ediyorlardı. "Ben yılanlarla da konuşabiliyorum, biliyorsun."

  Elena fısıldayan çocuğa doğru bakarak, "Belki ben de konuşabiliyorumdur." Dedi.

  Tom kafasını iki yana salladı. "Böyle olsaydı bilirdin."

  "Nereden bilecektim?" Diye karşılık verdi şaşkınlıkla Elena.

  "Sana gelirlerdi, seninle iletişim kurmaya çalışırlardı." Çocuk kendilerini dinleyen birilerinin olup olmadığını anlamak için etrafa göz gezdirdi ve yeniden kıza döndü. "Bu olmadı, değil mi?"

  "Olmadı." Elena da rahatsızlıkla etrafına bakındı. Herkesin içinde sessiz de olsalar bu konuyu konuşmamaları gerekiyordu. Ama Tom o kadar heyecanlıydı ki yaptığı şeylerden bahsetmeden duramıyordu. Gözlerini yine ona çevirdiğinde çocuğun dalgın dalgın yemeğiyle oynadığını fark etti, belli ki yine bir şey düşünüyordu.

  "Ailelerimiz..." dedi sonra yavaşça. "Güçlü olmalı."

  "Ne?" Dedi Elena. Aile kavramını duymak bile onu germişe benziyordu.

  "Yoksa onlar hakkında bir şeyler biliyor musun?" Diyerek öne doğru eğildi Tom. Sorgulayıcı bir tavırla Elena'ya bakıyordu. Küçük kız içinden ne kadar da şüpheci, diye geçirdi ve sonra da hafifçe iç çekti.

  "Bilmiyorum." Diye itiraf etti Elena. "Doğrusu aklımda geçmişime dair pek bir şey yok. Sadece kesik kesik görüntüler var..."

  Tom kaşlarını çattı. Pek inanmışa benzemiyordu.

  Elena konuyu kendisibden uzaklaştırmak için, "Sen ailen hakkında bir şeyler hatırlıyor musun?" Diye sordu.

  Riddle Elena'nın yaptığını fark etse de şimdilik diğer çocukların olduğu bir yerde üstüne gitmemeye karar verdi. "Ben burada doğmuşum," dedi. "Bu yüzden annem ve babamla ilgili bir şey bilmiyorum. Ama hissediyorum, onlar cidden güçlüler."

  Elena, "Beni neden terk ettiler acaba?" Diye sordu üzgünce. "Yaramazlık mı yaptım acaba? Belki de annemin kalbini kırmışımdır..."

  Tom, "Boşver." Dedi umursamaz görünerek. "Seni hak etmiyorlar." Bunu derken kızın yüzüne bakmıyordu. Elena bir anda anladı: Tom iyi şeyler söylemekten çekiniyordu. Belki de daha yumuşak olursa insanların onu ezeceğinden endişeleniyordu.

  "Öyle mi dersin?" Dedi Elena. "Ben sadece baş belasıyım. Sen bile beni odanda istemedin."

  Tom kızın gözlerine baktı ve kararsızlıkla yutkundu. "Hayır. Sen güçlüsün, baş belası değilsin. Farklısın da. Tıpkı benim gibi."

  "Peki..." dedi Elena minnettarlıkla çocuğa bakarken. "Benim hâla odandan gitmemi istiyor musun?"

  Tom kafasını iki yana sallayarak gülümsedi. "Sonunda beni anlayan ve gücümü kabul eden birini buldum. Artık sen istesen de gitmene izin vermem." Bunu söylerken gözlerinde sinsi bir parıltı vardı.

  Elena yemeğinden son lokmalarını alırken mutlulukla, "Yani artık arkadaş mıyız?" Diye sordu.

  Riddle, "Evet." Dedi. "Ama senin için kendimden taviz vermem, haberin olsun Elena."

  Kıza ilk kez adıyla hitap etmişti.
 

_________

  Yetimhanede günler hızla geçiyordu. Tom ve Elena'nın arkadaş olmasından yaklaşık iki yıl geçmiş, çocuklar on bir yaşına gelmişlerdi. Geçen zamanda birçok şey olmuştu ikili için.

  Öncelikle kendilerine benzeyen birilerini bulma çabalarının sonuç vermediğini fark etmişlerdi. Belli ki dünyada ikisiyle aynı güçleri paylaşan birileri yoktu, eğer varsa bile onlardan çok uzaktalardı. Bunun için kendilerine daha çok güveniyorlardı. Aynı zamanda Riddle da Elena'ya güçlerini nasıl kullanacağını öğretmeye başlamıştı, onu çalıştırıyordu.

 
  Yine birlikte çalıştıkları günlerden biriydi. Elena nefes nefese kalmış bir şekilde Tom'a doğru döndü ve bir kahkaha attı. "Ucuz atlattık." Dedi.

  Riddle ters bir bakış attı. "Az daha yakalanıyorduk."

  "Ama yakanmadık."

  İkili yeteneklerini yetimhanenin diğer sakinlerine zorbalık edip duran Alex adındaki çocuğun üzerinde kullanmaya karar vermiş ve bunu yaparken de bir görevliye yakalanmaktan kıl payı kurtulmuşlardı.

  Odaya girdiğinde Elena yatağının üzerine oturdu ve ne kadar geliştiğini düşünerek gülümsedi. Tom sayesinde onun kadar olmasa da gerçekten güçlerini kontrol etmeyi öğrenmişti. Aslında sadece bunu öğrenmemişti, Riddle sayesinde benliğine bazı kavramların da aşılandığını hissediyordu. Eskisi kadar iyi değildi artık, kendini ezdirmiyordu. Daha az güveniyordu insanlara, şüpheciydi. Yine de kişiliğinin tamamen değiştiğini de söyleyemezdi, yalnızca Tom'a ayak uyduruyordu ve onun sayesinde farklı olmanın nasıl bir şey olduğunu anlamış, birçok kişiden üstün olduğunu görmüştü. Bu ona cesaret vermişti, artık kendinden emin bir havası vardı. Arkadaşı ona daha bu yaşta birçok yeni değer katmayı başarmıştı.

  Az sonra çocuk da odaya girmişti. Bluove onun neden geç kaldığını merak etti ama muhtemelen çok önemli bir şey yoktu.

  "Hey, Tom." Diye seslendi kararsızca. Çocuk ona doğru baktı. "Her şey için teşekkürler."

  Buna cevap olarak Tom yalnızca kafasını salladı ve kendini yatağına attı. Yorgun görünüyordu. Aynı zamanda da bir şeyler kafasını kurcalıyor gibiydi. Elena bunun çok üstünde durmadı, çocuk zaten genelde böyle olurdu.

  Ama az sonra bunun sandığı gibi normal bir durum olmadığını anlayacaktı.

  Riddle birkaç dakika geçince derin bir nefes aldı ve yatakta doğruldu. Daha öğlenin bu saatinde yatmak pek hoşuna gitmemiş gibiydi. "Az önce," dedi kıza doğru dönerek aniden, "Yetimhaneye bir yabancı geldi."

  Elena'nın kaşları yavaşça çatıldı. "Kim?"

  "Bilmiyorum. Tuhaf biriydi, uzun bir sakalı vardı ve... doktor gibi duruyordu."

  Elena'nın gözleri kocaman açıldı. Bu daha önce yaşadıkları bir şeydi, Mrs Cole'un onlar için buraya psikolog getirdiği olmuştu. "Bir doktor daha istemiyorum." Dedi kollarını vücuduna sararak.

  "Ben de istemiyorum." Diyerek öfkeyle yumruğunu sıktı Tom. "Deli olmadığımızı ne zaman anlayacaklar merak ediyorum."

  "Biz sadece farklıyız." Elena bunu Tom'un defalarca vurguladığı şey olduğunu bilerek söylemişti.

  Çocuk kıza cevap verecekti ki o sırada kapı açıldı ve ikili hızla bakışlarını o yöne çevirdi.

  Gelen Mrs Cole'du. Gülümseyerek, "Bir ziyaretçiniz var, çocuklar." Dedi ve kenara çekildi. Tom ile Elena onlara doğru bakıp gülümseyen tuhaf görünümlü yaşlı adama doğru dehşet dolu bir bakış paylaştılar.

  1513 Kelime.


▪▪▪¤▪▪▪¤▪▪▪¤▪▪▪¤▪▪▪¤▪▪▪¤

Bu bölümü biraz çabuk attım ve kısa olduğunu biliyorum. Bir geçiş bölümü gibiydi, ama Tom ve Elena'nın arkadaş olmasını ve Elena'nın güçlerini ortaya çıkarmasını anlatıyordu, bu yüzden önemliydi.

  Oy verir ve fikirlerinizi iletirseniz sevinirim.
 

 

 

Ipagpatuloy ang Pagbabasa

Magugustuhan mo rin

68.9K 3K 17
Yabani dizisinden tanıdığımız Asi ve Alaz'ın muhtemelen hiç yazılmayacak anlarına dair tek veya birkaç bölümden oluşacak hikayelerdir.
54.6K 7.8K 17
"Bizden ne komşu, ne düşman, ne de arkadaş olur." university & dorm au! ! 15.01.2024
43.7K 4.5K 28
"Hyunjin...ben özür dilerim.." "Niçin Felix? Özür dilenecek bir şey yapmadın ki." "Her şeyi mahvettim..." ∆∆∆∆∆ ~Texting + İnstagram + Düz yazı ~FemL...
152K 13.7K 22
taehyung ve jungkook birbirlerinin yan komşularıydı. there is no other universe then, stay with me texting + instagram 03.02.24 This fiction is dedic...