İntikamın Bedeli

By recelyapanari

172K 4K 695

Her şey ne kadar zordu, herkes bir o kadar aptal! Keremse tam bir zorba, acımasız ve iflah olmaz derece de se... More

0.0 ~ Başlangıç
0.1 +18
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0 +18
1.1
1.2
!
1.3
!
1.5
!
1.6
1.7 (+18)
1.8
1.9
Herkesin Dikkatine!
2.0
2.1
2.2
2.3 (+18)
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
!
Kesit
!
2.9 (+18)
3.0
3.1
3.2
Önemli !
3.3
3.4
3.5
Bir rica

1.4 (+18)

5K 111 8
By recelyapanari



-

Zeynep: Nasıl yaparsın bunu? Nasıl dokunursun ona?

Kerem: Kimden bahsediyorsun? Dedi aslında gayet iyi biliyordu kimden bahsettiğini.

Zeynep: Benimle oyun oynama! Kimden bahsettiğimi iyi biliyorsun.

Kerem: Melis mi? Küçük ama tutkulu bir öpücüktü. dedi canını yakmak istercesine. Ve devam etti.

"Ama seninle yaşadığımız hiçbir gece hiçbir öpüşme kadar ateşli ve tutkulu değildi." Zeynep tokat atmak için elini kaldırdıve vuracakken Kerem tuttu.

Kerem: Canımı çok fazla sıkmaya başladın. Tavsiyem uslu durman dedi elini sıkarak. Zeynep kolunu kurtardı.

Zeynep: Kardeşimden uzak duracaksın!

Kerem: Yok ya! Durmazsan ne olur? Bana bak küçük f*hişe kardeşine de ailene de hatta o züppe patronunu da unutamayacaklarını şeyler yaşatırım ve sen bunların hiçbirine mani olamazsın.

Zeynep: Sen bundan zevk alıyorsun sen gerçekten iğrençsin.

Kerem: Bundan sonra adımlarını dikkat et güzelim. Yoksa kâbusun olurum. dedi ve kapı açıldı. Gelen kişi ya sonum olurdu ya da...
-

Gelen Sevim Hanım'dı. Bizi görmüş müydü? Ya da duymuş muydu hiçbir fikrim yok. Korkulu gözlerle Keren'e bakıyordum. Onun korkmadığını hatta takmadığını sezmek çok da zor değildi.

Sevim: Kerem, ne oluyor oğlum? dedi Sevim Hanım diktatör bir sesle.

Kerem: Zeynep ile Koray'ı tartışıyorduk anne. dedi bana imalı imalı bakarak. Bir de sırıttı aptal. Şuan ona haykırmak istiyorum.''Senden nefret ediyorum!''.

Sevim: Zeynepciğim bir şey mi oldu Koray ile? diye sordu Sevim Hanım yumuşak bir ses tonuyla.

Zeynep: Ha- hayır Sevim Hanım. dedim. Kan yanaklarıma toplandı bundan eminim. Ne yazık ki Kerem kadar iyi bir yalancı değilim. Odadan çıkmak en iyisi.

Zeynep; İzninizle dedim ve çıktım. Bu evden ayrılmak en doğrusu. Hemen aşağı indim. Melis yine her şeyi göklerde yaşıyordu.

Zeynep: Ne oluyor Melis? diye sordum. Oldukça sertti görünüyordu yüzü.

Melis: Çık odamdan! diye bağırdı birden. O an o kadar şaşkındım ki. Küçük dilimi yutabilirim.

Zeynep: Melis neyin var senin? dedim şaşkınlığımı bir kenara bırakmak istiyordum.

Melis: Ben seni duydum. Senin Koray abiyi aldattığını, Kerem ile, benim olanla yattığını biliyorum. Ya sen nasıl fahişe oldun böyle! dedi. O an o kadar öfkelenmiştim ki elimi sert bir şekilde yanağına patlattım. Ben ilk defa kardeşime vurmuştum. Ne için? Haklı olduğunu için. Melis sert bir bakış attı bana. Sonra da güldü.

Melis: Anca böyle sustur. Ama ben susmayacağım. Herkes her şeyi öğrenecek! diye bağırıyordu. Hayat o kadar dayanılmaz olmuştu ki. Kardeşim bile beni tehdit ediyordu.

Zeynep : Yeter artık! Ne söylersen söyle! Hiçbir şey, hiçbiriniz umurumda değilsiniz. Kurtar beni bu işkenceden Melis! Söyle her şeyi bitir! Diye bağırdım ve gözyaşlarımı serbest bırakıp odadan çıktım.

Kendi odama geçtim. Yatağa oturup yastığımı elime aldım ve sessizce ağladım. Güçsüz müydüm ben? Bu kadar zavallı mı? Acınası bir haldeyim ben. Sevgilisini kardeşiyle aldatan, patronundan hoşlanan bir kadındım ben. Bir karar vermem gerekiyor ve bende yapacağım. Koray'dan ayrılacağım ve bir daha ne olursa olsun kerem'e yaklaşmayacağım! Hayatım bu kadar tersken düzeltebilecek miyim gerçekten?

-

Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu. Elimde günlüğümle uyuyakalmışım. Ben okumayı öğrendiğimden beri günlük tutarım. Kimseye anlatamadığım şeyleri onunla paylaşırım. O benim için vazgeçilmez tek dosttur.

Bugün cumartesiydi. Ev halkı geç kalkıyordu. Ben erkenden kalkmıştım. Hemen kahvaltıyı hazırladım ve odama geri döndüm. Üzerime eşofmanlarımı geçirdim. Telefonumu ve kulaklıklarımı takıp evden çıktım. Sahile geldim. Beğendiğim bir şarkıyı açıp koşmaya başladım. Yeni bir hayata kendimi düzelterek başlayacağım. 1 saat koştuktan sonra bir banka oturdum. Bir simit ve sıcak çay alıp kahvaltımı yaptım. Saçlarım salıktı ve bantla beraber çok tatlı göründüğüme eminim. Ama terledim ve bu yüzden topuz yaptım. Kahvaltımı yaparken omzumda bir el. Güneş Bey?

Zeynep: Güneş Bey? Sizin ne işiniz var burada diye sordum. Ardından gülümsedim. Onu görmek iyi ediyordu beni. Bana değerli olduğumu hissettiren tek insandı belki de.

Güneş: Ne oldu? Diye sordu el işareti yapıp sanırım bir şey isteyecekti simitçide çalışan çocuktan.

Zeynep: Sizi burada görünce... Devamında ne diyeceğim hiçbir fikrim yok.

Güneş: Ne? Ben de insanım. Sahile gelemez miyim? dedi sıcacık gülümsemesiyle.

Zeynep: Haklısınız ama... Yine ne diyeceğim hakkında en ufak bir fikrim yok.

Güneş: Zenginim diye mi? Saçmalama istersen. Dedi çayımdan bir yudum aldı.

Zeynep: Hey! Diye bağırdım ama çoktan bitirmişti.

Zeynep: Güneş Bey dedim küçük mızmız bir çocuk edasıyla.

Güneş: Senin en çok neyini seviyorum biliyor musun? dedim. İşte şimdi ölebilirdim. Ne gibi bir bakış attım.

Güneş:Bir adamı deli edebilirsin ama aynı zamanda aynı adamı kendine hayran bırakabilirsin. Çabuk değişirsin. Bir çocuk misali. dedi. Git gide yakınlaşıyordu mesafe. Ama durmalıydım. Geri çekildim. Saate baktım ve müsaade isteyip kalktım. Kolay lokma olmayacaktım(!)

-

Sayer Yalısına gelmiştim. Bu yalı binlerce genç kızın rüyasıyken benim kâbusumdu. Kerem, Koray bir de Melis bunlar beni delirtmek ya da hayattan bezdirmek için mi gelmişlerdi dünyaya. Onları düşünüp ne kadar saçma olduklarına gülümsedim ve doğruca odama geçmek için aşağı indim. Biranda ağzımın kapandığını ve birinin beni çektiğini fark ettim. Çığlık atmaya fırsatım bile yoktu. Hızla biri beni çamaşırlığa soktu. Karanlıktı ve ben korkuyordum. Kulağımdan bir nefes hissettim.

Kerem: Açıyorum ama bağırma dedi bu Kerem'di. Kafamı sallayınca elini çekti.

Zeynep: Ya sen manyak mısın dedim. Dudağımı morartacak gibi sıkmıştı.

Kerem: Nerdesin sen? Bugün çalışmıyorsun. Nereden geliyorsun? Neden terlisin dedi. Ne saçmalıyor bu salak.

Zeynep: Sana ne be! Dedim kolumu tutacaktı ki geri doğru gittim. Gelip tekrar tuttu.

Kerem: Bana ne öyle mi? Dedi önce kısık ve alaycı bir sesle. Sen beni delirtmek mi istiyorsun? Zeynep seni öldürürüm. Adam gibi cevap ver bana! Dedi bağırarak.

Ben de ürkünce sıçradım tabi.

Zeynep: Neyi merak ediyorsun? Güneş Bey ile yatıp yatmadığımı mı? Merak etme ben sandığın kadar adi bir fahişe değilim! dedim kolumu kurtarıp.

Kerem: Sen mi değilsin? Aynı anda iki kardeş yürütüyorsun! dediği an elimi kaldırıp tokadı geçirecektim tuttu hayvan.

Zeynep: Biliyor musun? Sen koca bir ahmaksın! Ben bu sabah Koray'dan ayrılacaktım ve asla çıkmayacaktım karşına. Ve öyle yapacağım. Bugün her şey bitecek. Zeynep masalı da İstanbul masalı da son buluyor. Sayer! Dedim gözlerinin en derinine kilitledim. Onun gözlerinde ne sakladığını hiçbir zaman bilemeyecektim. Bir anda dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Şaşkınlığımı bırakıp ona karşılık verdim. Ben bu kadar zayıftım. Ona karşı koymam gerekirken ben karşılık veriyordum. Elleriyle beni kaldırıp büyük çamaşır makinesinin üzerine oturttu. Yavaşça yatırdı. İşte biz buyduk. Ben buydum. Ne kadar inkâr etsem de Kerem benim zaafımdı. Boynuma yavaş yavaş iniyordu. Bu sefer hırsla değil çok başka öpüyordu. Benim nefret etiğim adam değildi bu. Eşofmanımın altını bir çırpıda çıkarıverdi. Tişörtümü yukarı doğru sıyırmaya başladı. Boynumdan göğüslerime göğüslerimden bacaklarıma kadar geldi. Daha fazlasını yapamazdım.

Zeynep: Kerem dur dedim biranda.

Kerem: Sana bu kadar yaklaşmışken asla dedi ve içime girdi. Çığlık atmamı dudaklarının dudaklarımı susturmasına borçluydum. Ellerimle onu iteceğime fark edip kaldırdı ve devam etti. Yaklaşık 1 saattir aynı pozisyondayız. Bir tek farkla ben zevkle beraber acıda duyuyordum. O ise sadece zevk. Çığlık atmıyordum bu yüzden dudaklarını ayırdı.

Zeynep: Kerem yeter artık dedim. Bana baktı. Yorulduğumu anlaması zor değildi. İçime boşalıp çıktı ve hızla giyindi. Ben de üzerimdeki yorgunluğun farkındaydım. Bu yüzden biraz daha öyle kaldıktan sonra eşofmanı almak için eğildim. Kerem'in karşısında daha fazla böyle kalamazdım. O benden önce davranıp aldı ve bana yaklaştı. Ne yani o mu giydirecekti? Bu çok saçmaydı. O hep bırakır giderdi beni.

Zeynep: Tamam bitti işte dedim sert bir hareketle eşofmanı çektim ve giydim. Çıkmak için kapıya yöneldiğimde sesiyle irkildim.

Kerem: Sen her şey bitti sanıyorsun ama biz daha yeni başlıyoruz kadınım dediğinde döndüm ona. Elindeki kamerayı bana sallarken gözlerimden yaşlar süzülüveriyordu. Bu kadar mı adiydi o?

-

Şimdi geldik bölüm sonuna. Bu bölüme noktayı koydum. :D SINIR YOK! Olabildiğince bol YORUM olursa yazar paylaşırım.

Bu hikayemi seviyorum. Aslında hepsini seviyorum. Evlatlarım gbidir hepsi.

Neyse YORUM YORUM YORUM İyi yorumlar olurs devam eder...

OLAYLAR YENİ BİR BOYUTA TAŞINIYOR! SAYGILARIMLA! ELİMDE DON BİR BÖLÜM KALDI SONRA DA GER ŞEY DEĞİLECEK :))))

Continue Reading

You'll Also Like

227K 21.1K 27
010 ***: hamileyim jungkook: sen kimsin
151K 13.6K 22
taehyung ve jungkook birbirlerinin yan komşularıydı. there is no other universe then, stay with me texting + instagram 03.02.24 This fiction is dedic...
184K 18.8K 31
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.
164K 6.8K 35
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!